Lüleburgaz'da "Bulgaristan'da Türk Varlığı ve Göçleri" konferansı

Lüleburgaz ilçesinde " Bulgaristan'da Türk Varlığı ve Göçleri" konferansı düzenlendi.

Türk Ocakları Lüleburgaz Şubesi ve Bulgaristan Göçmenleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (BUL-GÖÇ) işbirliğinde gerçekleştirilen konferans, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı.

Konferans öncesi, yerel tarihçi-koleksiyoner Mustafa Gültekin "Fotoğraflarla Lüleburgaz'ın Bulgar İşgali" gösterimini sundu.

Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bülent Yıldırım, konuşmasında, Bulgaristan'ın balkanlarda en fazla Müslüman Türk azınlığın bulunduğu ülke olduğunu söyledi.

Kendisinin de Bulgaristan göçmeni bir ailenin ferdi olduğunu belirten Yıldırım, Cumhuriyet tarihine bakıldığında 1923'ten bugüne kadar en fazla Türk soylu göçmen alınan ülkenin Bulgaristan olarak kayıtlara geçtiğini kaydetti.

Aynı zamanda güneyden gelen Anadolu Türkü'nün en büyük uzantısının da Osmanlı döneminde Balkanlara iskan edildiğini dile getiren Yıldırım, şunları kaydetti:

"Dolayısıyla bu anlamda önemli. Anadolu Türkü'nün en büyük kütlesi Bulgaristan'da. Bu Osmanlı döneminde de böyle. Balkanlar'da Türklerin varlığı çok eskilere uzanıyor. İskitler'in, Sakalar'ın Türk menşeli olduklarına dair kuvvetli teoriler var. Onları saymazsak milattan sonra 378'de Batı Hunları'nın Trakya'ya kadar akınları var. Bunlar Güney Sibirya'dan, Karadeniz'in kuzeyinden gelen göçler. Bugünkü Rusya Federasyonu'na bağlı Tataristan'ın olduğu bölgeler, Karahanlılar'dan önce İslamiyet'i kabul eden Türk devletleri oluyor."

BUL-GÖÇ Başkanı Yüksel Mert de Balkanların Türk tarihinde çok önemli bir yere sahip olduğunu söyledi.

Türk hakimiyetinden çıkması ile zihinlerdeki yeri azalmaya başladığını aktaran Mert, bu sebepten dolayı sosyal medya ve forumlarda "Bulgar", "Bulgar göçmeni" gibi yapılan nitelemelerin kendilerini çok rencide ettiğini belirtti.

Konferansın ardından Yıldırım ile Gültekin'e çiçek takdim edildi.