Meclis Başkanı Çiçek: Kimse Oraya Azarlanmak, Haşlanmak ve Tokat Yemek İçin Gitmedi

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın Hükümet ve siyasete yönelik sözleri deprem etkisi yarattı. Meclis Başkanı Cemil Çiçek, Kılıç'a çok sert bir karşılık verdi. Çiçek, "Evvela üslup yargı makamına yakışan bir üslup değildir. Kimse oraya haşlanmak için, tokat yemek için, azarlanmak için gitmedi. O makak siyasete ayar verme yeri değil" dedi.

Çiçek, Meclis'te gazeteci ile yaptığı sohbette Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın açıklamalarını değerlendirdi.

-YARGI GÜNLERİ SİYASETÇİYE YUMRUK ÇAKMA GÜNÜ OLDU-

Çiçek, bugün oraya davetli olarak gittiklerini anımsatarak şöyle dedi:

"Biz kutlama düşüncesi ile oraya gittik. Türkiye'de geçmişten beri bazı günler toplumda aşırı derecede merak ya da endişe günü olmuştur. Aşırı derece merak ve ertesinde de çok yoğun tartışmalara neden olan çok günlerimiz oldu. Bunların başında adli yıl açılışları yüksek mahkemelerin kuruluş günleri. Her defasında siyasetçiye yumruk çakmanın, siyasetçiye ayar vermenin ve yüksek dozda siyasi mesajların verildiği gün olamaya başladı. Adeta burada siyaset suçlanır, her türlü eksik siyasette var, geriye kalan her şey Türkiye de düzgün. Bugün buna benzer konuşma duydum. Üzüntü duydum. Evvela üslup yargı makamına yakışan üslup değildir. Kimse oraya azarlanmak için haşlanmak için tokat yemek için gitmedi."

-HUKUK NEZAKETTİR AMA ONU BULAMADIK-

Hukukun bir nezaket olduğunu vurgulayan Meclis Başkanı, Anayasa Mahkemesi'nde bu nezaketi bulamadıklarını ifade etti. Çiçek şöyle devam etti:

"Hukukçuların da çok nazik bir üslupla konuşması gerekir. Maalesef bunu bulamadığımızı ifade etmek isterim. Siyaset nezaket, hukuk zarafettir. Hele hele davet ettiğin misafirine karşı. Uzunca bir zamandan beri şahsen inandığım ve ihtiyacını duyduğum bir husus var. Eleştiri haktır ama özeleştiri de bir sorumluluktur. Keşke her kurum Bunların başında da yargı kurumları bu açılış günlerinde siyasetçilerin, siyaset kurumlarının Yanlışlarını söyledikleri kadar kendi yanlışlarını da söyleyebilseler. O zaman bu konuşmalar daha objektif daha kalıcı olur. Suçlayıcı bir üslupla; konular değerlendirme konusu olunca bu istenilen paydayı temin etmediği gibi zaten yeteri kadar Türkiye'de gerginlik var, sert bir siyasi iklimden geçtik. Medyatik olma gibi yargıda bir sıkıntı var."