Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, Merkez Bankası'nın bir acente ve hükümetin vekili olduğunu belirterek, "Faizi arttırmak hükümet için kolay olmayabilir, gerektiğinde arttırmak gerekir. Dövize müdahale her zaman için tartışmalı bir konudur. Hükümetin bunu yapması zor olabilir. Bu işi ben Merkez Bankası'na havale edeyim. O benim vekilim olsun. Bakalım başarabiliyor mu, başaramıyor mu? Başaramıyorsa kendisi sorumludur der ve bağımsızlık bundan ibarettir. Dolayısıyla Merkez Bankası bir vesayet kurumu, bir vasi değildir. Bir acentedir. Teknik kurumdur. Siyasetin dışındadır, şeffaftır" dedi.
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ve Dünya Gazetesi işbirliği ile Konya Ticaret Odası, Konya Ticaret Borsası ve Konya Sanayi Odası'nın ev sahipliğinde düzenlenen 'Para Politikaları' konulu konferansa katıldı. Konya Ticaret Odası Salonu'nda yapılan konferansta konuşan Erdem Başçı, döviz kurlarındaki yükselişin, maliyetler üzerinden enflasyona daha büyük etki yaptığını, bu nedenle dövizi faizden daha çok önemsediklerini söyledi. Başçı, enflasyonun düşeceğine ilişkin inanç sürdükçe, faiz indirimi de yapılacağını vurguladı. Başçı, "Faizlerin yüksek olmasını biz de istemeyiz. Ama faiz bizim açımızdan bir politika aracıdır ve gerektiğinde kullanırız." dedi.
Irak'daki olaylara da değinen Başçı, Irak'ın, Türkiye'nin ikinci büyük ihracat pazarı olduğunu, bu yüzdende oradaki gelişmeleri yakından takip ettiklerini ancak endişeye gerek olmadığını kaydetti.
"ENFLASYON ÇİFT HANEYE ÇIKMADI, EKONOMİDE İŞLER İYİ"
Enflasyona da değinen Başçı "Enflasyon çift haneye çıkmadı. Bu ayda düşüşüne başlayacak diye tahmin ediyoruz. Cari işlemlerde 2011 de başlayan iyileşmenin devam edeceğini tahmin ediyoruz. Dünya göz önünde bulundurulduğunda ekonomide işler iyi" dedi.
TÜRKİYE YÜZDE 4'LÜK BÜYÜME HIZI
Başçı, "Büyümeye baktığımızda, dünyada büyüme oranları küresel finans kriziler 2008-2009 döneminde gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde son derece yüksekti. Küresel krizden önceydi. Ama küresel kriz etki yaptı. Toparlanmadan sonra şu an da gelişmekte olan ülkelerde yüzde 4,7'ye yaklaştı. Türkiye'nin yüzde 4'lük büyüme trendine baktığımızda fena noktada değiliz. Bu yıl yüzde 4'lük büyüme başarabilirsek büyük bir trend olacak. İhracatçıların gayretleri ile eksik kalan talep varsa dış taleple telafi edecek. 2014 yılında daha hızlı büyümeyi net ihraca sayesinde sağlayabilecek gibi görünüyor" diye konuştu.
ÜRETEREK BÜYÜYELİM
Merkez Bankası Başkanı Başçı, "Değirmenin suyu nereden gelecek sorusunu her zaman kendimize sormalıyız. Türkiye'den daha az yatırım yapan ülkelere bakalım. Yunanistan yüzde 12 civarında yatırım var. Mısır, Macaristan, Brezilya, Polonya, Güney Afrika, Filipinlerde yatırımlar Türkiye oranla daha düşük. Bunlar arasında baktığımız aşırı tüketim yapan ülkeler, Yunanistan, Mısır gibi ülkeler. Düşük tüketim yapan ülkeler daha çok yatırımlarını ihracata ayıran ülkeler Çin, Hindistan, Endonezya gibi ülkeler. O yüzden tüketime bakmamız gerekir. Aşırı tüketim yapan ülkelerde yatırım oranlarının düşük düzeyde seyrettiğini görüyoruz. Bu değirmenin suyuyla ilgili. Aşırı tüketim yaparsanız yatırıma kaynağınız kalmıyor. Aynı aşırı tüketim yapan ülkelerde büyüme oranlarının daha düşük olduğunu görüyoruz" dedi.
Başçı, "Türkiye'ye baktığınız zaman Tüketimin Gayri Safi Hasılaya oranına baktığımızda başlangıç tarihi 2004 yılı olarak alınmış yüzde 83 civarında alınmış. En yüksek tüketen ülkelerden birisi. Bizden daha çok tüketen o tarihlerde Yunanistan var, yüzde 88. 100 liralık gelirinin yüzde 88 lirasını tüketiyormuş. Arkasından büyümesi eksi oldu. Hala daha yeni yeni artıya geçmeye çaba gösteriyor. Bizden fazla tüketen Mısır varmış. En çok tüketen ülkelerden birisi Türkiye. Mümkünse eğer tüketerek büyümeyelim. Üreterek büyüyelim" dedi.
Kamudaki mali disiplinin istihdamda önemli bir faktör olduğunu ifade eden Başçı, "Mali disiplini güçlü olmayan ülkelerde hazinenin borçlanma faizleri çıktı. Bunun sonuçlarını da reel sektör çekti. Yıllık ortalama yüzde 4 gibi istihdam artmıştır. Gelişmekte olan ülkelere nazaran en üst seviyede. İstihdamdaki artış 2014 yılında devam ediyor. Son aylarda çok iyi olduğu gözleniyor. Türkiye'de iş gücü kıtlığı yok ve yeterince arz var. Küresel kriz öncesi yüzde 9 iken şu anda da yüzde 9 civarında dalgalanıyor. Bu alarm verecek seviyede yüksek değil" diye konuştu.
ENFLASYON YÜZDE 5 OLACAK
Türkiye ekonomisinin enflasyonu düşürme sürecinde oluğunu belirten Başçı, "Son 44 yılın en büyük enflasyonu yüzde 6.2. Bu 2012 yılında oldu. Bundan sonraki hedefimiz 6,2'nin altında, yüzde 5'e yakın bir enflasyon. Bu yıl değil ama gelecek yıl mutlaka sağlamak. Bu da benim görev süremdeki son yıl sonu olacak. O son yılda da ben, 5'i görmeden rahat etmem. O 5'i göreceğim. Türkiye 2015 yılında 'G-20' dönem başkanlığını alacak. Ben de o toplantıya gidip enflasyonu 5'e indiriyoruz arkadaşlar. Bu da son 45 yılın Türkiye'nin en düşük enflasyonudur diyebilmem gerekiyor. Bunu yapabilecek imkanınız var. Şartlar o yönde görülüyor" dedi.
FAİZİ ARTIRMAK HÜKÜMET İÇİN KOLAY OLMAYABİLİR
Merkez Bankası'nın bağımsızlığını anlatan Başçı, şunları söyledi:
"Hükümet, Merkez Bankası'na bir hedef verir, enflasyon hedefi verir. O enflasyon hedefini tutturmakta Merkez Bankası'nı serbest bırakır. Merkez Bankası da teknik değerlendirmelerini yapar. Her türlü görüşü dinler, ondan sonra kendi elemanlarının görüşlerini de dinler. En doğru kararı elindeki araştırmalarla yapar. Buna araç bağımsızlığı diyoruz. Merkez bankası bir acentedir. Bir vekildir. Hükümetin vekilidir. Zor bir iş var burada. Karışık bir iş var burada. Siyaseten de tahmini bir iş var. Faizi arttırmak hükümet için kolay olmayabilir, gerektiğinde arttırmak gerekir. Dövize müdahale her zaman için tartışmalı bir konudur. Hükümetin bunu yapması zor olabilir. Bu işi ben teknik kurumuna Merkez Bankasına havale edeyim. O benim vekilim olsun. Bakalım başarabiliyor mu başaramıyor mu der. Başaramıyorsa kendisi sorumludur der ve bağımsızlık bundan ibarettir. Dolayısıyla Merkez Bankası bir vesayet kurumu, bir vasi değildir. Bir acentedir. Teknik kurumdur. Siyasetin dışındadır. Şeffaftır. Enflasyon ölçüdür. Hedef bellidir. Tutturdu mu tutturamadı mı? Dönem sonunda 5 yıl sonra bakarsınız. Kaç yıl tutturdu, kaç yıl tutturamadı. Başkan başarılı mı, başarısız mı belli olur. Neden 5 yıl. Çünkü parasal aktarım mekanizması gecikmeli çalışır. Bugün aldığınız bir karar 1.5 yıl sonra, 2- 3 yıl sonra etkisini gösterir. O yüzden sabır gerektirir. O yüzden 5 yıllık bir görev süresi yapıldı."
Enflasyonun düşeceğini yenileyen Başçı, enflasyonun yükselebileceği konusunda iş adamlarının ve vatandaşların endişe etmemesini bu konuda gerekli müdahaleyi yapacak durumda olduklarını kaydetti. - Konya
Son Dakika › Güncel › Merkez Bankası Başkanı Başçı: Merkez Bankası Bir Vesayet Kurumu, Bir Vasi Değildir - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?