Ortadoğu'daki Değişim, Hatay'da Masaya Yatırıldı

Ortadoğu ülkelerinde yaşanan toplumsal olaylar, Hatay'da düzenlenen '2. Uluslararası Ortadoğu Kongresi' ile masaya yatırıldı. Kongrede konuşan Hatay Valisi M. Celalettin Lekesiz, "Bölge halkları, yaşadıkları tarihi dönüşüm sürecinin başarıya ulaşması için Türkiye'yi bir ilham kaynağı olarak görmekte ve yakından takip etmektedirler" dedi.

'Ortadoğu'da Değişim' temasıyla, Hatay Valiliği ve Mustafa Kemal Üniversitesi'nin ev sahipliğinde, Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (TASAM) ve Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM) işbirliğiyle yapılan kongre 2 gün sürecek. Antakya Anemon Otel'de bugün başlayan kongreye Hatay Valisi M. Celalettin Lekesiz, Cumhurbaşkanı Ortadoğu Başdanışmanı Erşat Hürmüzlü, Mustafa Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüsnü Salih Güder, TASAM Başkanı Süleyman Şensoy, Marmara Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Talip Küçükcan, ORSAM Başkanı Dr. Hasan Kanbolat, İl Jandarma Komutanı Albay Mustafa Başoğlu, İl Emniyet Müdürü Ragıp Kılıç ve Kilis Valisi Yusuf Odabaş ile çok sayıda bürokrat, düşünce ve sivil toplum kuruluşu temsilcisi katıldı.

Kongrenin açılışında konuşan ORSAM Başkanı Dr. Hasan Kanbolat, Hatay'a savaş çığırtkanlığı yapmaya gelmediklerini söyledi. Halkların önünde hiçbir gücün duramayacağını anlatan Kanbolat, "Ortadoğu'ya yayılan değişim süreci, uzun yıllardır istikrar adına korunan ve halklar nezdinde meşruiyet sorunu olan baskıcı yönetimlerin yıkıldığı ya da sorgulanmaya başladığı bir dönemi başlatmıştır. Ortadoğu ülkelerinde değişim sürecinin Arap halklarının iradesine dayanan, çoğulcu, demokratik, insan haklarına saygılı siyasal yönetimler kurulması yolunda hızla ilerleyebilmesi samimi dileğimizdir" diye konuştu.

Marmara Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Talip Küçükcan da Ortadoğu'da yaşananları 'geç kalınmış gelişim ve değişim' olarak değerlendirdi. Türkiye'nin Ortadoğu ve Afrika'da yüksek düzeyde iletişim kurma çabasında olduğunu bildiren Küçükcan, "Bugün Tunus ve Mısır'da seçimler gerçekleştirildi. Bu ülkeler aslında demokrasiyi çoktan hak eden ülkelerdi. Belki demokrasiye geçişleri biraz sancılı oldu ama gelinen nokta hem kendileri hem de dünya ülkeleri için memnuniyet vericidir" dedi.

'TÜRKİYE'NİN ROLÜ BÜYÜK'

Türkiye'nin Ortadoğu ülkelerini ve yaşanan sorunları çok iyi bildiğini ve rolünün büyük olduğunu vurgulayan TASAM Başkanı Süleyman Şensoy ise şöyle konuştu:

"Türkiye bütün bu süreci batılı aktörlerin analizlerini, yaklaşımlarını, bölge ülkelerinin sorunlarını çok iyi biliyor ve analiz ediyor. Türkiye'nin buradaki rolü batılı ülkelerin Truva atı olmak değil. Kültürel, sosyolojik birikiminden ve bu coğrafyalarda tarihi bağlılıklarından, görevlerinden aldığı ilhamla, Türkiye, tecrübesiyle örnek ve ilham kaynağı olmak, bu süreçleri iç savaş ve kaos yaşanmadan, Afganistan'a benzer süreçlere sürüklenmeden hızla geçiş sürecini atlamalarını istiyor."

Kongreye ev sahipliği yapmaktan mutlu olduğunu aktaran Mustafa Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüsnü Salih Güder de Ortadoğu'da ve Kuzey Afrika'da olağanüstü değişimler yaşandığına dikkat çekti.

Güder, "Bugüne kadar durağan, değişime kapalı ve otoriter kültürlere sahip görülen bölge toplumları, temel insan haklarını, bireysel ve toplumsal onurlarını elde etmek için ayaklanıyorlar. Batıda olumsuz çağrışımlar yapan Arap ve Müslüman kavramları, henüz olumlu karşılanmaya başladı" dedi.

TÜRKİYE ÖRNEĞİ

Kongreye katılan Cumhurbaşkanı Ortadoğu Başdanışmanı Erşat Hürmüzlü ise şunları söyledi:

"Biz her zaman, rejimlerin normal doğumları, sandıktan çıkan doğumlardır dedik. Biz de tarihimizde Türkiye olarak birçok hata yaptık. Fakat aynayı yüzümüze tutabildik. Bunu bu şekilde görerek 60 sene demokrasiyle tanıştıktan sonra demokrasimiz kesintiye uğramasına rağmen, sandığın namusunu koruduk. Her zaman onu hakem olarak gördük. Böyle bir ortamın içinde bu bölgede gayet tabi demokratik, halklarının menfaatlerini gözetleyen bir rejim ortaya çıkmış olur. Bu rejimler gayet tabi birbirleriyle aynı lisanı konuştukları için bu iletişimi kurabilirler."

'TÜRKİYE'DEN İLHAM ALIYORLAR'

Türkiye ile Ortadoğu halkları arasında yakın soydaşlık, akrabalık ve dostluk bağları olduğuna vurgulayan Hatay Valisi M. Celalettin Lekesiz da şu açıklamaları yaptı:

"Tarihi sorumluluğumuz, bu geniş coğrafyada yapıcı politikalar izleme ve katkıda bulunmamızı zorunlu kılmaktadır. Hem sınır komşularımız, hem de dost ve kardeş ülkelerle ilişkilerimizi önümüzdeki süreçte daha da arttıracağımıza inanıyorum. Bölge olarak son derece hareketli ve tarihi bir dönemden geçiyoruz. Geçen yıldan bu yana, Ortadoğu'da önümüzdeki on yıllara damgasını vuracak tarihi bir değişim ve dönüşüm süreci yaşanmaktadır. Yıllarca baskı, korku, yoksulluk ve yolsuzluğun kıskacında acı çeken bölge halkları, nihayet geleceklerini kendi ellerine almaya ve tarihi yakalamaya karar vermişlerdir. Bu mücadele, özgürlük ve adalet kadar aynı zamanda özgüvenin de yeniden kazanılması mücadelesidir. Bölge halkları, yaşadıkları tarihi dönüşüm sürecinin başarıya ulaşması için Türkiye'yi bir ilham kaynağı olarak görmekte ve yakından takip etmektedirler." - Hatay