Otomotiv 2017'nin de Lokomotifi Olacak"

KPMG Türkiye Denetim Şirket Ortağı ve Otomotiv Sektör Lideri Ergün Kış, Türkiye ekonomisinin lokomotifi olarak kabul edilen otomotiv sektöründe yakalanan olumlu ivmenin 2017'de üretim, satış ve ihracata daha yüksek rakamlarla yansımasının beklendiğini bildirdi.

Kış, KPMG Türkiye Otomotiv Sektör Raporu'na ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, küresel konjonktür ve Türkiye ekonomisindeki gelişmeler dikkate alındığında 2016 yılının en çok otomotiv sektörüne gülümsediğinin söylenebileceğini ifade etti.

Otomotivin üretim ve ihracat rakamları ile hem büyümeye hem de cari dengeye en çok katkı sağlayan sektör olduğunu vurgulayan Kış, 2016'nın tüm aylarında en çok ihracat yapan sektör olma unvanına sahip otomotivin yakaladığı bu başarılı grafiğin ülke ihracatına da olumlu yansıdığını, sektörün ekonominin lokomotifi olduğunu kaydetti.

Kış, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre otomotiv sektörü ihracatının yaklaşık yüzde 80'inin Avrupa Birliği (AB) ülkelerine gerçekleştirildiğini, en çok ihracat yapılan 5 ülkenin Almanya, İtalya, Fransa, Birleşik Krallık ve İspanya olduğunu aktardı.

AB ülkelerinin ihracat yapılan ilk 20 ülkenin 14'ünü oluşturduğu bilgisini veren Kış, "İlk 10'da AB ülkeleri dışında ABD yer aldı. İlk 20'nin diğer ülkeleri İsrail, Mısır, İran ve Rusya olurken daha önce üst sıralarda yer alamayan Fas geçen yıl listeye 13'üncü sıradan girdi." ifadesini kullandı.

Sektördeki büyük yatırımlar

Ergün Kış, Toyota'nın hibrit C-HR araçları Sakarya'da üretmeye başlaması, OYAK Renault'un Bursa'da Megane sedan seri üretimine geçmesi, BMC'nin Sakarya Karasu'da savunma sanayisi yatırımı kararı alması ve Alman otomotiv yan sanayi firması ElringKlinger'in Bursa'da yeni üretim tesisi açmasının 2016'da sektördeki büyük yatırımlar arasına girdiğini kaydetti.

Ekonomi Bakanlığı verilerine göre son 10 yılda otomotiv sektöründe yatırım teşviği için düzenlenen belge sayısının 2008'de zirveye çıktığını, 2016'nın ilk 10 ayında ise en düşük seviyesine gerilediğini belirten Kış, geçen yılki belgelerin toplam yatırım tutarının ise 2015'teki seviyeyi geride bıraktığını bildirdi.

Geçen yıl belgeye bağlanan yatırım tutarının yüzde 81'inin yabancı sermaye tarafından gerçekleştirildiğini, aynı oranın 2014'te yüzde 67, 2015'te ise yüzde 55 seviyelerinde bulunduğunu aktaran Kış, "Yerli yatırımların yedek parça ve ara malı, yabancı sermayenin büyük yatırımlarının ise otomobil ve ticari araç üretimine yoğunlaştığı düşünüldüğünde, bu yatırımların tamamlanmasıyla sektör ihracatında ciddi artış beklenebilir." yorumunu yaptı.

Kış, Türkiye ekonomisinin lokomotifi olarak kabul edilen otomotiv sektöründe 2016'da yakalanan olumlu ivmenin 2017'de de süreceğinin öngörüldüğünü belirterek, "2017, üretim, satış ve ihracatta daha yüksek nominal rakamların görüleceği bir yıl olacak. Ayrıca otomotiv sektörünün 2017'de de firma ve sektör bazlı liderliklerini devam ettirmesi öngörülüyor. Otomotiv, dışa açıklığı ve küresel tedarik zincirlerine yüksek entegrasyonu nedeniyle küresel talep ve ikili/çoklu ticaret anlaşmalarına duyarlılığı en yüksek sektör. Hem avantaj hem tehdit olan bu özellik nedeniyle TTIP, TPP ve Brexit gibi etkisi geniş gelişmeler sektör için risk faktörü olmaya devam edecek." değerlendirmesinde bulundu.