Polis Teşkilatının Kuruluşunun 168. Yılı

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Polis teşkilatımız kamu düzeninin temini, halkımızın huzur ve güven içinde yaşaması, insan haklarının korunması, hukukun üstünlüğünün sağlanması yolunda çok büyük özgüvenle çalışmakta ve layıkıyla bu görevleri yerine getirmektedir" dedi.

Gül, Türk Polis Teşkilatının kuruluşunun 168. yıl dönümü dolayısıyla ATO Kongre ve Sergi Sarayı'nda gerçekleştirilen törende yaptığı konuşmada, emniyet teşkilatının 168. kuruluş yıl dönümünü kutladı.

Törene katılanlar arasında bürokrat olarak hizmet eden sonra da siyasi otorite olarak hizmet eden mensupları görmekten ayrıca memnuniyet duyduğuna işaret eden Gül, bunun emniyet teşkilatındaki en güzel örneklerinden biri olduğunu belirtti. Gül, törene katılarak emniyet teşkilatına verdiği önemi bir kez daha göstermek istediğini dile getiren Gül, sözlerine şöyle devam etti:

"Bildiğiniz gibi devletlerin devlet olmaları için çeşitli şartlar vardır. Bunlardan birisi muhakkak ki ülkeyi dışarıya karşı korumaktır. Bunun için devletlerin orduları vardır. Bizim de gurur duyduğumuz Türk Silahlı Kuvvetleri vardır. Bunlar aslında tehditi yoketmek için caydırmak için daima her gün savaşacak gibi hazır bekler ve daima güçlü olur. Ama ülke içinde, sınırlar içerisinde kanunları, kuralları, nizamı sağlayan, halkın düzenini sağlayan, düzenli bir toplum hayatının yaşanmasını temin eden de polis teşkilatımızdır. Şehirlerde, ilçelerde ve jandarma teşkilatımızdır. Bildiğim kadarıyla nüfusumuzun yüzde 80'i polis teşkilatımızın, yüzde 20 civarı da jandarma teşkilatımızın sorumluluk alanı içerisinde. Dolayısıyla kamu düzeninin sağlanması demek bir ülkede, bir toplumda huzurun olması ve insanların güvenli şekilde hayatlarını devam ettirebilmeleri gerekir. Bütün bu büyük sorumluluk polis teşkilatının üstündedir ve çok köklü bir kurum olarak da bugün 168. yıl dönümünü kutlamaktayız."

Bir çok kuruluşun yüzyılları geçen tarihi düşünüldüğünde devletin ne kadar köklü geleneklere ve kurumlara sahip olduğunun bir kez daha görüldüğünü ve bundan büyük bir gurur duyulduğunu kaydeden Gül, "Polis teşkilatımız kamu düzeninin temini, halkımızın huzur ve güven içinde yaşaması, insan haklarının korunması, hukukun üstünlüğünün sağlanması yolunda çok büyük özgüvenle çalışmakta ve layıkıyla bu görevleri yerine getirmektedir" ifadesini kullandı.

-"Her şeyin başı huzurdur, güvenliktir, istikrardır"-

Gül, bugün Türkiye'nin emniyet teşkilatının üstün gayretleri, fedakar ve cefakar çalışmaları neticesinde huzurlu bir ülke haline geldiğini belirterek,

"Her şeyin başı huzurun olmasıdır. Huzurun olmadığı, istikrarın olmadığı, güvenliğin olmadığı bir ülkede ne yaparsanız yapın mutlu olamazsınız. Ne yaparsanız yapın o ülkede güzel şeyler gelişemez. Ekonomik kalkınma olamaz, o ülkede ilerleme olamaz. O bakımdan her şeyin başı huzurdur, güvenliktir, istikrardır. Polisimiz bu anlamda çok büyük görev yapmaktadır. Başta terörün her çeşidi olmak üzere bütün terör örgütlerine karşı büyük fedakarlıklarda bulunmuş ve büyük mücadele vermiştir. Şüphesiz ki bundan sonra bu mücadeleyi vermeye kahramanca devam edecektir" diye konuştu.

Örgütlü suçlarla mücadelede büyük kararlılık gösterildiğini ve devlet gücünü ve kanun gücünü tanımayan gruplara, kişilere, gruplara karşı devletin otoritesini daima polis teşkilatının gösterdiğini vurgulayan Gül, her türlü suçun önlenmesi ve caydırmak başta başta olmak üzere suç ortaya çıktığında da onu bulmak, ortaya çıkarmak ve failini de adalete teslim etmek konusunda da Türk Polis Teşkilatının haklı bir üne sahip olduğuna dikkati çekti. En girift ve karmaşık şekilde işlenen cinayet ve suçları ortaya çıkartan teşkilatın son yıllardaki başarısının herkes için gurur kaynağı olduğu gibi yeni suçların işlenmesini de zorlaştırdığını söyleyen Gül, "Vazgeçirici bir rol oynamaktadır" dedi.

-Gücün yerinde kullanılması profesyonelliğin gereğidir-

Gül, emniyet teşkilatının herkesin güvenini kazandığını ve varlığının

"umutlu yarınlar, huzurlu geceler ve güvenli sokaklar ve gelecek için, emniyetli yollar için" güvence olduğunu belirtti.

Emniyet teşkilatının trafikten özel harekete kadar ihtisaslaştığına ve etkili bir görev yaptıklarına vurgu yapan Gül, sözlerine şöyle devam etti:

"Tabiki bu güveni kazanmak kolay değil. Göreviniz çok hassas. Bu hassasiyeti daima göstermeniz gerekmektedir. Özellikle toplumsal olaylarda bu hassasiyet çok daha öne çıkmaktadır. Yeri gelmektedir ki toplumsal olaylarda güç kullanımı söz konusu olduğunda, bu gücün akıllıca kullanılması, gücün yerinde kullanılması bütün bunlar profesyonelliğin gereğidir.

Şunu da tabiki en iyi sizler bilirsiniz. İllegal örgütler toplumsal olayları ve polise karşı direnişi daima kendileri için eğitim aracı olarak görürler. Onun içinde onların bu oyunlarına düşmeyecek şekilde güç kullanmak, profesyonelliğinde bir gereğidir. Ayrıca tabiki toplum içerisinde istismara da fırsat vermemek için özellikle toplumsal olaylardaki güç kullanımının nasıl yapılacağı konusunda bir taraftan illegaliteye izin vermeme konusunda kararlılık, ama diğer taraftan da profesyonellik. Sizin alacağınız eğitimler ve kapasitenizle tabiki ilgili bir meseledir."

Gül, eğitimin her şeyin başında geldiğine dikkati çekerek, "Zaman buldukça eğitim kurumlarına uğruyorum ve orada da görüyorum. Ama eğitim tabiki devamlı mükemmelleşecek bir konudur. Bu konuda çok daha fazla emek harcanması gerektiğini açıkça söylemek isterim. Teknolojinin yine en iyi şekilde kullanılması, polis teşkilatının etkinliğinin olmazsa olmaz şartıdır. Gelişen teknoloji hayatımızı nasıl değiştiriyorsa aynı şekilde suç işleme şekillerini de çok değiştirmekte ve yine çok girift hale getirmektedir. O suçları önleyebilmek ve onları işleyenlerin yine faillerini ortaya çıkartabilmek için veya suçun işlenmesine fırsat vermemek için teknolojinin en iyi şekilde kullanılması ve bilinmesi de emniyet güçlerimizin en çok önem vermesi gereken alanlardan birisidir. Şunu büyük bir samimiyetle ifade etmek isterim ki emniyet teşkilatımız bu konuda gerçekten çok yol almıştır. Çok erken başlamıştır ve çok iyi elemanlar yetiştirmiştir, gelişen teknolojinin dışında ve gerisinde kalmamıştır" değerlendirmesinde bulundu.

Bundan büyük bir gurur duyduğunu ve bundan dolayı geçmişteki ve bugünkü siyasi ve bürokratik kadroları tebrik eden Gül, buna önem verilmesi sonucu Türk polis teşkilatının bu noktaya geldiğine işaret etti.

-"Özgüvenin çok açık işaretidir"-

Gül, ziyaret ettiği ülkelerde yaptığı temaslarda hangi ülkenin ordusunun ve emniyet teşkilatının güçlü olup olmadığının hemen ortaya çıktığını dile getirerek, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ve Polis Teşkilatının gücü, profesyonelliği ve etkinliği konusunda gurur duyduklarını ve bunun ilelebet ileriye taşınacağından da hiçbir kuşkusu bulunmadığını söyledi.

Gül, şunları kaydetti:

"Polis teşkilatı hukukun üstünlüğü, insan haklarının sağlanması ve demokrasiye bağlılığını göstermesi açısından kendisi daima önemli olmuştur. Öyleki özellikle bir zamanlar çok gündeme gelen insan hakları ihlallerinin bugün minimum duruma düşmüş olmasından da büyük bir gurur duyuyoruz. Unutmayalım ki, sadece caddelerimiz, sokaklarımızda mobese dediğimiz kameralar yok. Şimdi bütün karakollarımızda kameraların olduğunu belki halkımızın büyük çoğunluğu bilmiyor. Bu şeffalaşmanın, yeri geldiğinde hesap verebilmenin ve neticede bir özgüvenin çok açık işaretidir. Ancak demokratik ülkeler, ancak hukukun üstünlüğüne inanan ülkeler, ancak suç işleyen kim olursa olsun, onun hesap vermesi gerektiğine inanan ülkeler karakollarına kamera koyabilirler. O bakımdan da gurur duyduğumuzu burada ifade etmek isterim."

Cumhurbaşkanı olarak Türk Polis Teşkilatı ile övündüğü noktalardan birisinin yurt dışında yaptığı görevler olduğunu anımsatan Gül, " Afrika'dan Avrupa'ya kadar bir çok ülkede yine BM çatısı altında veya uluslararası polis organizasyonu güvenlik birimleri çatısı altında Türk Silahlı Kuvvetleri nasıl büyük görevler yaparsa barışı korumada, Polis teşkilatımızda aynı şekilde görev yapmaktadır. Gittiğim bir çok ülkede polislerimizi karşımda gördüğümde daima iftihar etmişimdir. Yine çok önemli bir görevde, özellikle son yıllarda giderek kapasitesini artırdığımız dost müttefik kardeş ülkelerin emniyet teşkilatlarını ve polislerini kendi okullarımızda eğitiyor olmaktır. Buna da çok önem veriyoruz. Bunun altını özellikle çizmek istiyorum. Burada okullarımız ve teşkilatın başındakiler, olağanüstü özen göstermeliler ve dışarıdan gelen misafir öğrencilerin en iyi şekilde eğitilip gönderilmelerine çok dikkat etmeliler. Türkiye'nin dost ülkelere yapacağı en önemli yatırımlardan birisinin bu olduğunu unutmamız gerekir" diye konuştu.

Polis teşkilatının işinin doğası gereği zor ve tehlikeli işlerle uğraştığının altını çizen Gül, masa başında olanların sayısının az olduğunu, sokakta, tehlikeli yerlerde zor şartlarda hayatını ortaya koyarak büyük bir cesaretle görev üstlenenlerin çok daha fazla olduğunu belirtti.

Gül, "O bakımdan yeri gelmiştir büyük bir görev aşkı ve büyük bir sorumluluk duyugusu içinde şehitler verilmiştir. Şehitlerimizin hepsini rahmetle anıyorum. Gaziler verilmiştir. Gazilere Allah'tan acil şifalar diliyorum" dedi.

Gül, konuşmasının sonunda polislerin "güçlü, disiplinli ve profesyonel" olarak yetiştirilmesinin, Türk halkının daha çok güvende hissetmesine katkı sağlayacağını kaydetti.

(Bitti) - ANKARA