Resesyon Riski Küresel Korkuları Besliyor - Son Dakika
Güncel

Resesyon Riski Küresel Korkuları Besliyor

Resesyon Riski Küresel Korkuları Besliyor

Piyasalarda yaşanan çalkantının ardında aslında politika yapıcıların birkaç yıl önce yendiklerini düşündüklerini bir korku bulunuyor: deflasyon riski. yayımlanan haberinde, resesyon riskinin küresel etkileri üzerinde duruluyor.

16.10.2014 11:19

Piyasalarda yaşanan çalkantının ardında aslında politika yapıcıların birkaç yıl önce yendiklerini düşündüklerini bir korku bulunuyor: deflasyon riski.

yayımlanan haberinde, resesyon riskinin küresel etkileri üzerinde duruluyor.

Tüketici fiyatlarında yaşanabilecek genel bir düşüş 2008 küresel krizinden sonra Büyük Buhran veya Japonya'da 20 yıllık büyüme kaybındaki gibi yeni bir dalgaya yol açabileceği gerekçesiyle en büyük endişelerden bir tanesi olarak ortaya çıkmıştı. Dünya genelindeki merkez bankaları genişlemeci para politikalarını tercih ederek bu durumun zayıflatıcı etkilerinden kurtulmaya çalıştılar.

Şimdiyse yavaşlayan küresel ekonomi, düşen emtia fiyatları, gerileyen hisse piyasaları ve yine düşüş içerisinde olan tahvil faizleri deflasyon riskinin henüz yok olmadığını ve özellikle yatırımcıların bunu yaşadığını gösteriyor. Yükselen bu tehditler tam da Fed'in düşen fiyatlara karşı mücadelesindeki en önemli kozu olan varlık alımlarını bu ay sonunda bitirmesinin öncesine denk geldi.

Deflasyon endişeleri özellikle politika yapıcıların ekonomik yavaşlamaya çare bulmakta zorlandığı Avrupa ve Japonya'da öne çıkıyor.

Fakat son dönemlerde emtia fiyatlarında görünen düşüş enflasyon üzerindeki aşağı yönlü baskının daha geniş bir fenomen haline gelebileceğini ve ABD ve gelişen piyasalar için karışık anlamlar taşıyabileceğini gösteriyor.

Yatırımcıların küresel ekonomi hakkındaki endişeleri Çarşamba günü daha çok su yüzüne çıktı. Avrupa hisse piyasaları geriledi; Stoxx Europe yüzde 3.2 düşerek Aralık ayından bu yana en düşük seviyeye geriledi. ABD hisseleri keskin kayıplarını telafi etti fakat yine de üst üste 5 günlük kayıp gerçekleştirdi. Yaklaşık 450 puana kadar kayıp yaşayan Dow Jones endeksi günü yüzde 1.1 düşüşle (173.45 puan) 16,141.74 puandan kapattı.

Bu sırada 10 yıllık ABD tahvil faizleri yüzde 2'nin altına kadar gerileyerek Haziran 2013'ten bu yana en düşük seviyesini gördü ve yılbaşından bu yana neredeyse 1 puanlık düşüş yaşamış oldu. Tahvil faizleri Almanya'da da yeni düşük seviyeleri gördü. Ham petrol fiyatları daha fazla düşerken, ham petrol vadeli kontratları New York Mercantile Exchange borsasında varil başına 81.78 dolara düşerek Haziran 2012'den bu yana en düşük seviyeleri gördü.

Deflasyon korkuları kendisini özellikle Avrupa'da gösterirken, 18 üyesi olan Euro Bölgesi'nde enflasyon geçtiğimiz ay yüzde 0.3 olarak gerçekleşmiş ve hem 5 yılın en düşük seviyesine gerilemiş hem de Avrupa Merkez Bankası'nın hedefi olan yüzde 2'nin çok altına inmişti.

Enflasyonun çok düşük olması bölgede yaşanabilecek en ufak bir şokta (Almanya'dan kötü verilerin gelmesi veya Ukrayna'da işlerin daha da kızışması) bütün bölgenin deflasyona itilebileceği sinyallerini veriyor. İtalya gibi bazı Euro Bölgesi ülkeleri şimdiden deflasyon döngüsü içerisine girmiş durumdalar. Euro Bölgesi'nin dışındaki ülkeler bile bu ağrıları hissedebiliyor. İsveç'ten dün yapılan açıklamaya göre tüketici fiyatları yıllık yüzde 0.4 düşerken, Ağustos ayında da yüzde 0.2 düşerek Merkez Bankası'nın yüzde 2'lik hedefinin altında kaldı.

Harvard University profesörü ve eski Fed yöneticilerinden Jeremy Stein, Avrupa'da riskinin gerçek bir endişe olduğunu dile getirdi. Stein, "Politika yapıcılar için doğru olan reçete agresif olmaktır" ifadelerini kullandı.

Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi Haziran ve Eylül aylarında deflasyon risklerine karşı harekete geçerken, Merkez Bankası'nın faiz oranlarını her seferinde rekor düşük seviyelere çekmesini sağlayarak bankanın yeni kredi ve varlık alım programlarını piyasalara sundu.

Fakat Fed, Bank of England veya Bank of Japan tarafından yapılan dramatik önlemlere benzer önlemler konusunda görüş birliği Avrupa'da bulunmuyor.

Almanya Merkez Bankası Başkanı Jens Weidmann varlık alımlarına karşı olduğu sinyallerini verirken, AMB'nin yönetim kurulunda bulunan diğer üyelerin de Weidmann'ın argümanına sempati duydukları ve şirketlerin borçlanma maliyetlerinin böylesine düşük olduğu bir dönemde varlık alım politikasının çok fazla işe yaramayacağını düşünüyorlar.

Avusturya Merkez Bankası Başkanı Ewald Nowotny geçtiğimiz hafta verdiği bir röportajda "Ben kontrolü elde tutma taraftarıyım ve bence şu an yaptığımız da o" dedi.

Zor mali problemler Avrupa'nın sorunlarından yalnızca bir tanesi. Geçtiğimiz hafta Standard & Poor's Finlandiya'nın kredi notunu düşürerek Fransa'nın görünümünü de indirdi. Salı günüyse Fitch, Fransa'nın muhtemel bir not indirimine söz konusu olabileceğini duyurdu.

Fransa ve İtalya gibi zorluk yaşayan ekonomiler zor bir seçimle karşı karşıyalar: Bütçe açıklarını daraltabilmek için ilave kemer sıkma politikaları uygulanması veya Avrupa'nın düşük bütçe açığını şart koşan düzenlemelerinin yeniden gözden geçirilmesi.

Draghi'ye yönelik direniş bazı yatırımcıların Avrupa'nın yüzleştiği tehdit ile ilgili politika yapıcılar tarafından yeterince önlem alınacağına dair güvenini zedeliyor.

Allianz Group şef ekonomik danışmanı Muhammed El-Erian "Özellikle zengin ülkeler başta olmak üzere piyasa değerlemeleri temeller tarafından gösterilenlerin çok üzerinde gerçekleşti. Onları orada tutan şey ise merkez bankalarının piyasanın en iyi arkadaşı olduğu algısıydı. Birçok insan şimdi merkez bankalarının tahmin ettikleri kadar küresel ekonomiyi toparlama kabiliyeti olmadığını fark etmeye başladı" yorumunu yaptı.

Bu arada Japonya tam büyümeyi teşvik ederek enflasyon oranını yüzde 1'e yaklaştırmaya başlarken, Nisan ayında kabul edilen satış vergilerindeki artışı takiben ekonomide yaşanan yumuşamadan dolayı geçtiğimiz ay yeniden gerileyen enflasyonla karşılaştı. Birçok ekonomist enflasyonun Japonya'da yeniden yüzde 1 seviyesinin altına ineceğini tahmin ediyor.

Japon yetkililer şimdi planladıkları bir başka satış vergisini büyümeyi daha kötü etkileyebileceği gerekçesiyle uygulamaya koyup koymama konusunda yeniden düşünüyorlar. Bununla beraber Japonya Merkez Bankası (BOJ) daha fazla teşvik sağlamayı gözden geçiriyor. BOJ Başkanı Haruhiko Kuroda geçtiğimiz yıl yeni varlık alım programları sunarak enflasyonu yeniden yükselişe geçirmek ve yüzde 2'ye ulaşana kadar bunu devam ettirmek konusunda taahhüt verdi.

Japonya deflasyondan çıkma konusunda zorluklar yaşarken, devasa merkez bankası teşvikleri de buna çok yardım olmamakla beraber bir ekonominin bu döngüye girmesinin ardından tekrar çıkmasının ne kadar zor olduğunu gözler önüne seriyor.

Hindistan Merkez Bankası Başkanı Raghuram Rajan, The Wall Street Journal'a geçtiğimiz hafta verdiği röportajda zayıf küresel ekonomik görünümün "ekonomi için gerçek bir endişe kaynağı" olduğunu söyledi. - İstanbul

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Resesyon Riski Küresel Korkuları Besliyor - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement