Sağlık Okuryazarlığı Sempozyumu

Eski TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Necdet Ünüvar, doktor Abdullah Biroğul'un terör saldırısında öldürülmesi sonrası bazı meslek örgütlerinin açıklamalarına ilişkin, "Özellikle Biroğul'un şehadeti sonucu, o kardeşimizin hayatı öbür dünyaya irtihal etmesiyle ilgili, cılız bir şekilde onu kınayanların, saldırıyı asıl yapan hainleri es geçmesinin de tarihe kayıt olarak geçmesi gerektiğini düşünüyorum" dedi.

Sağlık-Sen Stratejik Araştırmalar Merkezi Enstitüsünce (SASAM) Rixos Otel'de, Halk Sağlığı Günleri Sağlık Okuryazarlığı Sempozyumu düzenlendi.

Açılışını Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'nun yaptığı sempozyuma, Ünüvar ile Memur-Sen Genel Başkan Vekili ve Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş, Memur-Sen Onursal Başkanı, TBMM İdare Amiri ve AK Parti Ankara Milletvekili Ahmet Gündoğdu'nun yanı sıra çok sayıda bürokrat ile akademisyen katıldı.

Ünüvar, yaptığı konuşmada, terör saldırılarını kınayarak, "Özellikle Biroğul'un şehadeti sonucu, o kardeşimizin hayatı öbür dünyaya irtihal etmesiyle ilgili, cılız bir şekilde onu kınayanların, saldırıyı asıl yapan hainleri es geçmesinin de tarihe kayıt olarak geçmesi gerektiğini düşünüyorum. En küçük bir hadisede ortalığı birbirine katmaya çalışanların, bu konuda gerçekten sessiz kaldıklarını da milletimiz fark etmiştir" diye konuştu.

Bilinçli toplumların oluşturulmasında sağlık okuryazarlığının önemini vurgulayan Ünüvar, sınırlı ve yetersiz sağlık okuryazarlığının hizmet sunumunu etkilediğini belirtti. Ünüvar, Sağlık Okuryazarlığı Araştırması'na göre, Türkiye'nin notunun 30,4 olduğunu, bunun AB'de ise 33,8'e çıktığını bildirdi.

Ünüvar, "Yaklaşık 35 milyon vatandaşımızın sınırlı ya da yetersiz bir sağlık okuryazarlığına sahip olduğunu görüyoruz. Bunun mutlaka artırılması gerekmektedir. Bunun için de bakanlık olarak önemli çalışmalar yapılıyor" ifadelerini kullandı.

Türkiye Sağlık Okuryazarlığı Eylem Planı'nın hazırlanması, bunun topluma benimsetilmesi gerektiğine işaret eden Ünüvar, sağlık okuryazarlığının, genel eğitim kapsamına da alınmasını istedi.

"Adı içerisinde tabip olan örgütler dahil duyarsızlar"

Gündoğdu ise terörü lanetleyerek, "Adı içerisinde tabip olan örgütler dahil duyarsızlar, duyarsız kalacaklar. Dün Gezi zekalıların 9 ağaç üzerinden çıkardığı yaygarada onlar oradaydı ama dün ağaç için Türkiye'yi kaosa sürükleyenler, bugün şehitlerimiz için bir kınamayı bile, şehitlerimizi katleden teröristleri kınamayı beceremiyorlar. Ellerine, yüzlerine bulaştırıyorlar" dedi.

"Bu, iyi ile kötünün savaşıdır. Darbeci ve teröristleri sevenler ile darbecilere ve teröristlere karşı olanların insan sevgisi, ülke sevgisi, galip gelenlerin mücadelesi olacaktır" diye konuşan Gündoğdu, seçim sürecine ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.

"Sağlık, siyaset üstü bir konu olarak gündeme alınmalı"

Memiş de Halk Sağlığı Günleri'ni her yıl farklı bir temayla ele almak istediklerini, bu yılki etkinliği Sağlık Okuryazarlığı Araştırması temelinde gerçekleştirdiklerini söyledi.

Yaşam boyu sağlık hedeflerine öncülük etmek ve sağlık hizmetlerini daha nitelikli koşullara ulaştırmak istediklerini belirten Memiş, bu hedeflere hizmet etmesi amacıyla geçen yıl SASAM Enstitüsünü kurduklarını anımsattı.

Sağlığın, sosyalizasyon sürecini doğrudan etkileyen bir konu olduğunu ifade eden Memiş, Türkiye'de sağlık okuryazarlık düzeyini tespit edebilmek için bilimsel bir çalışma yaptıklarını bildirdi.

Sağlığın, sosyal dinamiklerden bağımsız düşünülemeyeceğini dile getiren Memiş, sendikalarının, ulusal ve küresel halk sağlığı mücadelesinin aktif bir paydaşı olmanın gereğine inandığını vurguladı.

"Şiddet başta olmak üzere artan iş sağlığı riskleri, iş yükü, mesleki tükenmişlik gibi sorunları başa çıkılamaz hale getiren en temel olgunun, sorumluluk bilincinden uzak ve kışkırtılmış sağlık hakkı algısı olduğunu düşündüklerini" söyleyen Memiş, şunları kaydetti:

"İnsanımızdaki sağlık hizmetini normalleştirecek bir politik kararlılığına ihtiyaç olduğuna inanıyoruz. Bu noktada, bireysel, sektörel ve toplumsal düzeyde halk sağlığını önceleyen bir sosyalizasyon hedefliyorsak, mutlaka bu hedefe siyaset kurumu liderlik etmeli, özellikle halka dönük mesajlar boyutuyla sağlığı siyaset üstü bir konu olarak gündemine almalıdır.

Sağlık hizmetlerinin, yönetim ve planlama süreçlerini, halk sağlığı stratejilerini güçlü şekilde uygulamaya imkan sunacak biçimde yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir. Ekonomik ve sosyal açıdan büyük yıkımlara yol açması muhtemel bu tehditlerle mücadele, güçlü yatırımlar ve sürdürülebilir sistemler gerektirmektedir. Koruyucu sağlık hizmetlerinin yeniden revize edilmesi gerekiyor."

Memiş, terör saldırılarını da kınayarak, "Allah'ın izniyle teröristler ve terörü besleyen kirli eller, adalet ve yaşatma idealiyle kuşanmış insanlık karşısında er veya geç mağlup olacaktır" dedi.

Beş ayrı oturumun yapılacağı iki günlük sempozyum sonrasında sonuç bildirgesi hazırlanarak, kamuoyuna açıklanacak.