Samsun ) "Herkesin Başını İki Elinin Arasına Alıp Düşürmesi Gerek" Bakan Suat Kılıç, "Kardeş...

"herkesin BAŞINI İKİ ELİNİN ARASINA ALIP DÜŞÜRMESİ GEREK"

Samsun'daki programlarına devam eden Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, partisinin Atakum İlçe Binası'nda bulunan fotoğraf sergisinin açılışını gerçekleştirdi. 65 fotoğraftan oluşan serginin açılışında konuşan Bakan Suat Kılıç, demokrasinin gereğinin, millet idaresi ile gelenlere sonuna kadar saygı duymak olduğunu söyledi.Gezi Park eylemlerinde yaşanan olaylara da değinen Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, "Hayatın değişik tabanlarında, demokrasi tarihimizin de değişik dönemlerinde sandıktan çıkmayı bir türlü başaramayanların sandıkları yarma ya da kırma arzuları hep olmuştur. Bazıları bunu bilerek isteyerek sistemli tezgahlarla koordine etmiştir, bazıları da ne yaptığını bilmeksiniz, farkına varmaksızın ve aslında demokrasi istediğini zannederek demokrasiye zarar vermiştir. Ben inanıyorum ki Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının tamamı sınırsız bir demokrasi arayışı içerisindedir. Ama herkesin ne istediğini ve neyi nasıl istediğini bilmesi lazım. Özellikle bugünlerde bunu bir kere daha düşünmemiz lazım"dedi.Herkesin demokratik zeminde görüşlerini ifade etme etmeleri gerektiğini söyleyen Bakan Kılıç, konuşmasına şöyle devam etti:

"Eğer Türkiye'de demokrasi varsa, ki var. Herkes kendi farklı görüşlerini, farklı düşüncelerini, farklı yaklaşımlarını ve muhalefetini seslendirmelidir. Ama bunlar yapılırken demokrasinin içerisinde kalmaya özen gösterilmelidir. Bunlar yapılırken hukukun dışına çıkılmamalıdır. Farklı görüşünü seslendirirken başkasının sesini kısmanın adı demokrasi değildir. Kendi itirazını seslendirirken bir başkasını itiraz edemez hale getirmek, bırakın itirazı, hareket edemez hale getirmek demokrasi değildir. Demokratik farklılıklara tahammül göstermeliyiz. Tamam buna kimsenin itirazı olamaz. Ama herkesin de demokratik itirazını, demokrasinin kuralları, koşulları ve sınırları içerisinde seslendirmesi lazım. Taş atarak hak aranmaz. Monotof atarak demokrasi aranmaz. Orta refüjdeki demir parmaklıkları parçalayıp sivillerin ve siyasilerin üzerine fırlatmak, bir hak arama yöntemi olarak görülemez. Sorun işte burada başlıyor"

Dünkü eylemde yer alan gençlerin nerede, ne yapmak istediklerinin tam manasıyla farkında olmadıklarını ifade eden Bakan Kılıç, "İnanıyorum ki her büyük kalabalığın içerisinde olduğu gibi dün akşamki kalabalığını içerisinde de amacı başka, provokasyon görevlileri vardı. Şuradaki şişeler, demir çubuklar, kaldırım taşları, pankartları bir kenara bırakıyorum. Hadi diyelim ki pankartlar suç değildir. Demokratik bir eylem sınırları içerisinde görülecektir. Peki o taşlara, demir bilyelere, cam bilyelere, orta refüjden sökülen demirlerin parmaklıklarına, şişelere, monotof kokteyli olarak kullanılan şişelere, tahtalara, kalaslara, inşaat malzemesi artıklarına ne demek lazım. Yazık günah" dedi.

Türkiye Cumhuriyetinin büyük hayalleri olduğunu dile getiren Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, "Atatürk'ün cumhuriyeti bugün 90 yaşında. 10 yıl sonda 2023 yılında Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunun 100'üncü yılını kutluyor olacağız. Hedefimiz Türkiye Cumhuriyeti'ni 100'üncü yılında İstanbul'da 2020 yılında olimpiyatları yapabilen bir ülke haline getirmektir. Hedefimiz, hayalimiz, Atatürk'ün Türkiye'sini, cumhuriyetin 100'üncü yılında dünyanın en zengin, kuvvetli 10 ekonomisinden, ülkesinden biri haline getirmektir. Hedefimiz, Atatürk ve silah arkadaşlarının kurduğu hayalleri bu günün kalkınma ve büyüme ortamında bir bir gerçekleştirmektir. Ama dün ve önceki gün ortaya konan fotoğraflar hayallerimizin üzerine karabasan gibi çöktü. Maalesef imajımızın üzerinde kara bulutlar dolaştırdı ve maalesef Türkiye'yi dünyaya hiç hak etmediğimiz biçimde aktardık" diye konuştu.

Bu eylemleri yapanların Türk Baharı lafını duyduklarında canlarının sıkıldığını söyleyen Suat Kılıç, "Sokağa çıktıklarına pişman olduklarını biliyorum. Orta doğudaki hareketlerle demokratik ve laik Türkiye Cumhuriyeti'nin, son 10 yılda milli gelirini 3,5 kat arttıran Türkiye Cumhuriyeti'nin kıyaslanmasından büyük rahatsızlık duyduklarını biliyorum. Ama bu sevimsiz görüntülerin ortaya çıkmasına neden olanlar onlardır. Yoksa hiç birimiz, başbakanımız, bizler, kitlelerin hukukun sınırları içerisinde hak aramasından ve farklı fikirleri seslendirmesinden rahatsız değiliz. Ama yazık edilen ülke Türkiye'dir. İmajı zedelenen Cumhuriyet Türkiye Cumhuriyeti'dir. Sanki özgürlüğü yokmuş gibi, demokrasisi yokmuş gibi, hukukun üstünlüğüne dayalı millet iradesi ile yönetilmiyormuş gibi 3'üncü dünya demokrasileri ile kıyaslanan milletin adı da Türk milletidir. Artık herkesin başını iki elinin arasına alması ve 1 kere daha, yetmiyorsa bin kere daha, yetmiyorsa 1 milyon kere daha düşünmesi lazımdırö dedi.