Şehit Aileleri ve Gaziler de "Demokrasi Nöbeti"Nde

MUSA ÖZYÜREK - Kayseri'de, Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) darbe girişiminin ardından "demokrasi nöbeti" tutanlar arasında, vatan uğruna evlatlarını, eşlerini, babalarını şehit verenler ile kolunu, bacağını, gözünü kaybeden gaziler de bulunuyor.

Cumhuriyet Meydanı'ndaki demokrasi nöbetini bırakmayan Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehitler Dul ve Yetimler Derneği Kayseri Şube Başkanı Ali Yavuz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, darbelerle ilk kez 1980'de çocukluğunda tanıştığını söyledi.

FETÖ'nün darbe girişimini de Kahramanmaraş'tan Kayseri'ye gelirken yolda haber aldığını bildiren Yavuz, evine bile gitmeden meydana koştuğunu belirtti.

Şehit aileleri ve gazilerin "vatanın aziz bekçileri" olduğuna inandıklarını ve her koşulda ülkeye sahip çıkmayı vazife addettiklerini vurgulayan Yavuz, darbenin ilk gününden itibaren demokrasi nöbetini sürdürdüklerini ifade etti.

Türk milletinin gidecek başka ülkesi olmadığını dile getiren Yavuz, şunları kaydetti:

"Allah korusun, darbe girişimi başarılı olsaydı Suriye, Irak gibi parçalanabilirdik. Çok şükür Türk milleti dimdik ayakta durdu ve devletine, milletine sahip çıkarak darbecilere fırsat vermedi. Tankların önüne yatan kahraman vatan evlatlarından Allah razı olsun, darbecileri amaçlarına ulaştırmadılar. Son zamanlarda asker ve polisimiz sırt sırta verip, PKK'nın kökünü kazıma konusunda kararlı şekilde ilerliyordu ama bu hainlerin yaptığı darbe girişimiyle bu çaba da sekteye uğratıldı. Biz bu vatanı kolay kazanmadık. Kimimiz canını, kimimiz kolunu, bacağını verdi. Analarımız evlatsız, çocuklarımız yetim, eşlerimiz dul kaldı ama bu vatanı böldürmedik, parçalatmadık. Bundan sonra da kanımızın son damlasına kadar gerek meydanlarda gerekse bize görev düşen her alanda mücadelemizi göstererek ülkemize sahip çıkacağız."

Yavuz, "Meclisimizi bombalayan, vatandaşımızın üstüne kurşun sıkanların, maalesef terörün bitmesini istemeyenler olduğunu düşünüyorum. TSK'nın jetlerini havalandırarak 'Kandil'i, PKK'yı bombalıyoruz' diye boş yerleri bombaladıklarını düşünüyorum. Meclisi bombalayan boş yeri de bombalar, terörün bitmesini istemez. Çünkü emirleri dış güçlerden aldıklarını düşünüyoruz." dedi.

Şehit aileleri ve gaziler olarak devletin bekası için sonuna kadar mücadele edeceklerini bildiren Yavuz, "Cumhurbaşkanımız 'Meydanları terk edin' diyene kadar meydanlardan ayrılmayacağız." diye konuştu.

"Canımızı da vermeye hazırız"

Hakkari'nin Şemdinli ilçesi Derecik bölgesinde 1996'da terör örgütü PKK ile girilen çatışma sonucu gazi olan Süleyman Özdemir de vatanın bölünmez bütünlüğü için mücadelelerini ömür boyu sürdüreceklerini söyledi.

Türk Silahlı Kuvvetlerinde 15 yıl görev yaptığını ve ülkenin en güzel nimetlerinden faydalandığını anlatan Özdemir, şöyle devam etti:

"Ülkeyi böldürmemek için kimimiz evladını, kimimiz babasını, eşini şehit verdi. Çocuklarımız 'baba' diyemedi, babasını göremedi, kokusunu alamadı, sarılamadı. Gaziler de bacağını, kolunu, gözünü, uzuvlarını vatan uğruna feda etti. Şehit olamadığımız için üzüldük. Gerekirse canımızı da vermeye hazırız. Darbe girişimin olduğu günden itibaren gündüzleri işimizde, gece meydanlarda nöbetimize devam ediyoruz. Milletimizin, vatanımızın bekası için her türlü fedakarlığa hazırız."

İstanbul'da 2010'da askeri servis aracına yönelik bombalı saldırıda şehit olan Jandarma Astsubay Duran Bayram'ın annesi Kudret Bayram da darbe girişiminin olduğu günden itibaren meydanları terk etmediğini belirtti.

Teröristleri yıllarca dışarıda aradıklarını ifade eden Bayram, "Terörist içimizdeymiş, bunu şimdi daha iyi anlıyoruz. Kanımın son damlasına kadar bu nöbete devam edeceğim. Gerekirse meydanlarda öleceğim ama buradan ayrılmayacağım. Hain içimizde. İçimizde olmasa bu kadar şehit vermezdik. Kendimizi hainlere emanet etmişiz." dedi.

Bayram, yıllardır milleti kandıran FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in cezasını, şehit ailelerinin vermesini istediklerini de kaydetti.