Adana'da 17 yıl önce prematüre bebek olarak dünyaya gelen, 6 aylıkken annesini kaybeden, doktor babası tarafından terk edilince anneannesi tarafından büyütülen Ayşegül Yedigöz, Vali Hüseyin Avni Coş'a yazdığı mektuptan sonra Almanya'dan getirtilen özel gözlükleri teslim alırken sevinçten hem ağladı hem ağlattı.
Ayşegül Yedigöz'ün 17 yıllık görme özlemi, Adana Valiliği'nde mutluluk gözyaşları ile son buldu.
Beden Eğitimi Öğretmeni Jale Yedigöz, bundan 20 yıl önce aşık olduğu doktor Hasan Akın ile dünya evine girdi. Bu evlilikten hamile kalan Yedigöz, kansere yakalandığı için bebeğini erken doğurmak zorunda kaldı. Çift, prematüre olarak dünyaya gelen ve aylarca hastanede kuvözde yaşam mücadelesi veren bebeklerine Ayşegül ismini verdi. Ayşegül bebek 6 aylık iken annesi kanser hastalığına yenik düştü. Annesi öldükten sonra doktor olan babası da kızını terk etti. Babası tarafından küvezdeyken terk edilen öksüz Ayşegül'e anneannesi Elif Yedigöz sahip çıktı. Bebek bir süre sora kuvözden çıktı. Ayşegül yaşama tek başına tutunarak hayatta kalmayı başardı. Ancak yaşı ilerledikçe televizyonu çok yakından izlediği görüldü. Bunun üzerine bir göz hastanesine götürülen Ayşegül'ün prematüre doğduğu için gözünün sadece yüzde 4 gördüğü belirlendi. Bu durum doktor olan babasına ulaşılarak söylendi ancak baba kızıyla ilgilenmedi. Anneanne torununu hastane hastane gezdirdi ancak çare bulamadı. Okul çağına gelen Ayşegül'ü anneannesi görme engelli ilköğretim okuluna verdi. Ayşegül yüzde 4 görmesine rağmen çok başarılı oldu ve daha sonra Adana Kız Lisesi'ne girdi. Burada eğitim almakta zorlanan Ayşgül, sınıfta tahtadan bir şey okuması gerektiğinde yazının yanına kadar gidip geri gelmesi gerekti. Kitapları da okuyamaz durumda olan Ayşegül, kompozisyon ve şiir dalında çok sayıda birincilik aldı. Kendi yazdığı kompozisyon ve şiirleri bile okumakta zorlanan Ayşegül, kaldığı Kız Lisesi pansiyonunda geceler boyu gözyaşı döktü.
İşte ne olduysa Milli Eğitim Müdürü Mehmet Ali Selamet'in pansiyonları gezmeye karar vermesinin ardından oldu. Son olarak da Adana Kız Lisesi pansiyonuna giderek burada öğrencilerle sohbet etti. Ayşegül sohbete katılmayıp bir köşede sadece oturdu. Selamet öğrencilerle sohbet ettikten sonra pansiyondan ayrılmak üzereyken Ayşegül yanına gelerek, "Benim bir problemim var bunu çözmesi için vali babaya bir mektup yazdım, onu verir misiniz" dedi. Bunun üzerine Selamet mektubu alıp verme sözü verirken aynı zamanda Ayşegül'ün sorununu da dinledi. Selamet daha sonra mektubu getirip Adana Valisi Hüseyin Avni Coş'a verdi. Coş, "Vali baba, ben babamı hiç tanımadım bana sahip çıkmadı, ancak sizi baba gibi görüyorum. Biliyorum ki siz muhtaçların yanındasınız. Ben sınıfta tahtayı uzaktan görüp okumak istiyorum. Yazdığım şiirleri sesli okumak istiyorum. Ama görmediğim için bunları yapamıyorum" yazılı mektubu okuduktan sonra Selamet'e ve Adana İl Sağlık
Müdürlüğü'ne talimat vererek öğrencinin görmesi için çalışma başlatıldı. Ayşegül, hemen Maya Göz Hastanesi'nde tedaviye alındı. Tedavi sonrası Ayşegül'ün görmesinin imkansız olduğu ancak özel gözlüklerle kitap okuyabileceği belirtildi. Ancak gözlüğün yurt dışından getirilmesi gerekiyordu.
Vali Coş, hemen Sosyal yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'na talimat vererek ödenek çıkartılmasını ve yurt dışından gözlüklerini alınmasını istedi. Bunun üzerine yaklaşık 10 bin lira tutarında teleskopik ve yakın gözlüğü Almanya'dan getirtildi. Ayşegül gözlükle görebileceğini 14 Şubat Sevgililer Günü'nde geldi. Gözlükler ise bugün Almanya'dan geldi. Adana Valisi Coş gözlükleri bizzat kendisi Ayşegül'e verdi. Ayşegül gözlükleri takıp valilik makamında kitap okudu.
"VALİM GÖRMEYEN GÖZÜME IŞIK OLDU"
Ayşegül, bir akşam saati milli eğitim müdürünün pansiyona gelmesiyle hayatının değiştiğini söyleyerek, "Öğretmenlerimiz, okul müdürümüz, ve müdür yardımcımız Meryem hanım ben ona artık anne diyorum, arık o benim annem gibi. Hepsi benimle çok iyi ilgilendiler. Hepsi benim farkıma vardılar. ve görmeyen gözüme sayın Valim Hüseyin Avni Coş ışık oldunuz, çok teşekkür ediyorum. Ben bunu 14 Şubatt'a öğrendim. Gözlüğümün geldiğini ve geleceğini ve 14 Şubat Sevgililer Günü'nde öğrendim, benim en büyük sevgilim olan gözüme, göz bebeğime kavuşturdunuz. Ben uzaktan şiir okumayı çok severim, hep yakından okuyordum ve en büyük hayalim uzaktan şiir kitabını sesli okumaktı. Böyle herkese bakarak o hayalimi de gerçekleştirmiş oldum. Yani en büyük sevgililer hediyesi bu bana. Ben bunu hiç unutmayacağım. Kimse bana bundan daha güzel hediye veremez" diyerek ağladı.
Babasının annesi öldükten sonra kendisine sahip çıkmadığını anlatan Ayşegül, "Benim babamda doktor ama görüşmüyoruz. Doktor ağabeylerim, ablalarım onlarda bana babalık yaptı. Annemde yaşamıyor şuan. Meryem hocam bana annelik yaptı onu, tebessümlü bir sarılması, beni çok mutlu ediyor, ben hepinizi çok seviyorum çok teşekkür ederim. Doktor ağabeylerim, ablalarıma sayın valime, çok teşekkür ederim. Hiçbir zaman bu anı ömrüm sonuna kadar unutmayacağım. Ben gözümün fazla görmesini istemiyorum, ben bu duruma alıştım. En güzel şey insanların beni sevmeleri, fazla görmeye de gerek yok, aslında biraz görseniz yetiyor. Ama insanın her zaman her yerde sevgiye ihtiyacı var. Ben gözüm olmadan da yaşarım ama sevgisiz yaşanmadığı için sizde beni sevgisiz bırakmadınız, hepinize herkese çok teşekkür ederim. Babamla hiç görüşmedik, görmedim de, yani öğretmenlerim benim babam oldular, hani o da doktor her şeyi yapabilirdi ama hiç bir şey yapmadı beni hiç tanımayan ablalarım, doktor ağabeylerim bana, doktorluk yaptılar. Yani sadece doktor olmak yetmiyor, asıl doktor bana bakan doktorlar. Ben onlara baba diyebilirim, ona baba demiyorum zaten" diyerek gözyaşlarına boğuldu.
Ayşegül'ün gözyaşları içinde yaşadıklarını anlatması Adana Valisi Hüseyin Avni Coş, İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Ali Selamet ve doktorları ağlattı.
Ayşegül'e sarılan ve onu teselli etmeye çalışan Vali Coş, Ayşegül'ün çok başarılı bir öğrenci olduğunu, edebiyat öğretmeni olmak istediğini, bir mektupla kendilerine başvurduğunu mille eğitim müdürlüğü, il sağlık müdürlüğü ve bir özel göz hastanesini seferber ederek Ayşegül'ün göz sorununu çözdüklerini kaydetti.
"TELESKOPİK GÖZLÜKLE GÖRME YÜZDE 800 ARTTI"
Maya Göz Hastanesi doktoru Deniz Altınbay, Ayşegül'ün iki ay önce kendilerini valilik kanalıyla başvurduğunu belirterek, "Göz sinirlerinde zayıflık ve titreme vardı. Geldiğinde kitaptaki küçük yazıları tahtadaki yazıları okuyamıyordu. Tahtadaki yazıları görmek için devamli gidip geldiğini ifade ediyordu. Biz muayenesini yaptık. Görmesi yüzde 5 civarındaydı, normal gözlüklerle göremiyordu bu hastamız, onun için özel bir muayene yaptık. Yaptığımız muayene sonucunda görme oranı yüzde 40 civarına geldi. Fakat yüzde 40 demek görmede yüzde 800 artışı gösteriyor. Yüzde 40 gören kişi rahatlıkla kitaptaki en küçük yazıyı okuyabilir. Tahtadaki yazıları görebilir hayatını idama ettirebilir. İki türlü gözlüğü var. Bir teleskopik gözlüğü var. Bu daha ayrıntılı görmeyi sağlıyor. Odaklayarak hem uzak hem yakın görmeyi, sağlıyor. Hem aynı gözlükle odaklayarak kitap okuyabiliyor. Teleskopik gözlüğün görme alanı dar olduğu için uzun süreli kullanmalarda göz yorulması yapabilir. Bu nedenle bir tane de normal daha pratik gözlük verdik" diye konuştu.
Bir devlet hastanesinde uzman doktor olarak görev yapan baba Hasan Akın ise bulunduğu yer uzak olduğu için kızını görmeye gidemediğini ancak telefonla aradığını söyledi.
Son Dakika › Güncel › Sevinçten Ağlayan Ayşegül'ün Dramı Protokolü de Ağlattı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?