Şule Özçakıcı'dan Yüreğimdeki Saklambaç - Son Dakika
Güncel

Şule Özçakıcı'dan Yüreğimdeki Saklambaç

Şule Özçakıcı, Uyanış Yayınevi'nden çıkardığı "Yüreğimdeki Saklambaç" kitabıyla evrenin tek dilinin 'sevgi' olduğunu farklı bakış açılarıyla gözler önüne seriyor.

15.08.2014 14:33

İşte o röportaj :

Kendinizi tanıtır mısınız?

1994 yılının Kasım ayında Çapa Tıp Fakültesi'nde gözlerimi dünyaya açtım... Ailenin ilk çocuğu olmam sebebiyle annemle babam benim için oldukça heyecanlıydılar, bir an önce beni kucaklarına almak istiyorlardı ama erken doğma ihtimalimi asla akıllarının ucuna bile getirememişlerdi...

Tabi ailem ile benim yolculuğum dünyaya geldiğim andan itibaren soru işaretleri ile doluydu. Çünkü üç ay erken doğduğum için gözlerim yeterli duyarlılığa kavuşmamıştı.
Artık ilkokul çağım gelmişti ve bizim için tekrar soru işaretleri ile dolu bir yolculuk başlamıştı. Ben okula gidebilecek miydim? Bu sorunun telaşını yaşamaya başlamıştık. Benim dönemimde körler okulu vardı ama yatılı ve çok uzaktı. Ailemin beni göndermesi ise imkânsızdı. Ve bu süreç doğrultusunda sonunda beni bir okul kabul etmişti. İlköğretimime Yavuz selim İlköğretim Okulu'nda başlamıştım ve 2008 yılında mezun oldum.

Liseyi önce Sultan Selim Kız Meslek Lisesi'nde başladım ve sonra Ahmet Rasim Lisesi'nde bitirdim. Okulumun en başarılı öğrencileri arasındaydım.
Şimdi ise istediğim, hayal ettiğim yerdeyim.

Hedefleriniz, ileriye yönelik projeleriniz?

Dünyada eşitliği sağlayan hukukçuların; kendi çıkarları için değil adaletin terazisinin dengede olabilmesi için mücadele edeceğim. İnsanlar çıkarlarından sıyrılırsa adaletin gözünde herkesin eşit olduğunu gösterebileceğim. Ayrıca engellilerin davalarına bakan bir hukukçu olacağım.
Bir gün siyasete atılıp engellilerle ilgili bir bakanlık kurulmasını sağlayarak onların yaşamları boyunca dimdik durabilmelerini sağlayacak bir bakan olmak istiyorum.

Kitap yazma ihtiyacını hissetmenize vesile olan şeyler nelerdir?

Ben beş buçuk altı yaşımdan beri her anımı yazıyorum. Çocukken yazmanın büyülü gücünü yazarak yenilendiğimi keşfettim. Sonra da bunun hayat yolumdaki yeniden doğuşum olduğunu anladım ve hep yazdım. Yazmasam ölebilirim herhalde, yazmak benim için mucize kelimesinin klavyemle birleşmiş hali… Yorgunluklarımı, kırıklıklarımı, anılarımı kimseye söyleyemediğim kendi içimde platonik olarak taşan deryaların hepsini yazdım.. Ve bunları daha fazla gizlememi söyleyen hayatımda bir melek var, aslında her şeye vesile olan da o… O melek Yasemin Ablam….

Bana bu içimdeki coşkunun artık taşması gerektiğini söyledi, ben de her insan gibi içimde gizlediğim sırlarımı yüz üstüne çıkarmaya adım attım. Ve umuda yolculuğum en büyük hayalim ve hala inanamadığım en büyük gerçeğim, kitap serüvenimde böylelikle başlamış oldu…

Niçin "Yüreğimdeki Saklambaç"? Neler anlatıyorsunuz kitabınızda?

Aslında "Yüreğimdeki Saklambaç"ın isim annesi Yasemin abla. Ben ilk duyduğumda ismini kalp atışımı kulaklarımda duyduğumu hatırlıyorum şu anda, çok anlamlı gelmişti ve hafızamda direk küçükken oynadığımız "saklambaç oyunu" gelmişti, bir ebelemeyi bekleyen bir de saklanan bizler vardık, sobelenmemek için taklalar atardık, hem korkar hem mutlu olur, hem de yakalananınca çok üzülürdük. Ama eninde sonunda bizi sobeleyen bir ebemiz vardı, çünkü… Hayat ta biz büyüdükçe bize bu oyunu hatırlatıyordu. Korkuyu, mutluluğu, üzüntüyü ve her şeye rağmen o oyuna devam etmeyi…. Bu yüzden "Yüreğimdeki Saklambaç"benim içim olduğu için, benim harflerimin birleşimi olduğu için….

Kitabımda neler anlattıklarıma gelince, bazen hayat içimdeki beni bile alıyor benden… Kendimin bile ulaşamayacağı en derinliklerime iniyor. Ama aynı zamanda kalbimde açan çiçekleri de hiç soldurmamamı, her zaman sulamamı istiyor….. Kitabımda bu gelgitlerini anlatan, hayata kızan, hayatı seven, hayatla konuşan, hayatı anlamaya çalışan, hala çocuk kalmak için uğraşan, aynı zamanda insanları da hem kızan hem seven, onları da anlamaya çalışan, soru işaretlerinde kendini bulmayı hedefleyen, Evrenin tek dilinin sevgi olduğunu düşünen ve evrenin tek dili evrene hakim olduğunda her şeyin beyazlaşacağına inanan, kısacası hayatın bulmacasını çözmeye çalışan, dünyada doğduğumuzdaki temizlikle yaşamayı hayat felsefesi edinmek için didinen Şuleler var….

Engellilere yönelik devlet düzeyinde neler yapılabilir? Düşündüğünüz ve hayata geçmesini istediğiniz somut öneriler var mı?

Hayatta o kadar çok şey var ki hayata geçirilmesini düşünerek kendimi yakaladığım, o yüzden hangi birinden başlamalıyım bilemiyorum, ama en önemli üç şeyden başlamalıyım. Aslında aynı şemsiyenin altında yürüyoruz ama bunun için gerekli imkanlar sağlanmıyor maalesef… En önemlisi toplum bilinçlendirilmeli. Ahlanacak, vahlanacak, acziyet durumu gibi ya da bayram sevinci gibi değil de bunun da hayatın bir parçası olduğu anlatılmalı… Çeşitli seminerler verilmeli… Farkındalığın, sadece insanların gökyüzünde oluştuğuna dair… Diğer bir en önemli husus ise eğitim… Aynı şartlar altında eşitçe, yargılamadan eğitim sağlanmalı, belki bunun için bakanlıklar kurulmalı, onların başına da engelliler getirilmeli, çünkü insan bazen aynı yollardan geçmeden anlayamıyor karşısındakini… Hatta ülkeyi yöneten bir Başbakan ya da Cumhurbaşkanı yani devletin en üst makamlarında olabilmemiz için de emek harcanmalı… Kısacası eğitimde tüm engeller yıkılmalı, engelsiz olunmalı… Ve bağımsız hareket sağlanmalı, yollar buna elverişli olmalı, sabah evden çıktığımızda normal olan yol akşam enkaz şeklinde olmamalı, otobüslerde hangi otobüse bindiğimizi nereye gittiğimizi söyleyen sesli trafik ışıkları sesli sistemler daha da geliştirilmeli… Günlük ihtiyaçlarımızı karşılamak istediğimizde kabartma etiketler, kabartma yazılar olmalı bu üçlü hayatımızda hayat bulduğunda aynı çatı altında nefes alan kahramanlarız…..

Gelişmiş ülkelerdeki engelli insanlara verilen değerin bizim ülkemizdekilere de verilmesi, ailelerine maddi manevi desteğin yeterli olması, engelli bir bireyin ailesi de sonuçta onlara nasıl davranacağını, nasıl eğitim vereceğini bilmeli, psikolojik destek almalı. Toplum bilinçlendirilmeli.

Kaynak: Bültenler

Son Dakika Güncel Şule Özçakıcı'dan Yüreğimdeki Saklambaç - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement