TBMM Başkanı Cemil Çiçek, "Yasama, yürütme, yargı arasında sağlıklı bir ilişkinin olmadığı ortadadır. Şu kesin ki, herkes herkesin alanına müdahale eder hale gelmiş. Burada da en fazla alanına müdahale edilen erk de yasamadır" dedi.
Çiçek, Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etütler Vakfı (TESEV) tarafından düzenlenen, TESEV Demokratikleşme Programı Yeni Anayasa Sürecini İzleme Çalışması basın toplantısı ve panelinde yaptığı konuşmada, Türkiye'de bir çok sorunun tartışıldığını, bunların içerisinde anayasa sorununun da bulunduğunu söyledi.
Bu anayasanın sorun çıkarma potansiyeli çok yüksek olan, gerilimlere kaynaklık etme potansiyeli çok yüksek olan bir anayasa olduğunu ifade eden Çiçek, şöyle devam etti:
"Bu bugün söylenmiyor. Geriye dönük meclis kayıtlarına baktığımızda, 17-20 sene evvel siyaset adına bu konular gündeme geldiğinde, bugün siyasetimizde yine en önemli aktörlerden biri olan partilerimizin yazdığı yazılara baktığımızda, o zaman da ana muhalefet partisi şimdi de ana muhalefet partisi diyor ki; 'Bu anayasa süratle, kısa süre içerisinde demokratik yol ve yöntemlerle değiştirilmediği takdirde Türkiye'de rejim bunalımı çıkar'. Halbuki anayasalar, rejim bunalımı çıkarmak için yapılmazlar, ülkede huzuru, barışı devletin işleyişini etkin, verimli kılabilmek, özgürlükleri teminat altına alabilmek için bir toplumsal sözleşmedir."
Çiçek, bir ülkede ekonomik bunalım ya da başka bunalım olabileceğini, ancak rejim bunalımının bir ülkenin karşılaşabileceği en son ve hiç arzu edilmeyen bir şey olduğunu belirtti.
Cemil Çiçek, "Bu ifadeler çok da yanlış çıkmamıştır. Çok isabetli bir tespittir. O nedenle böyle bir potansiyel taşıdığı için bunun her gün yansımalarını görüyoruz. O nedenle bir konuşmamda ifade ettiğim gibi, her sabah dünya yeniden kurulur, her sabah Türkiye'de bir anayasal sorun vardır. Türkiye her sabah bir yeni anayasal sorunla varlığını daha uzun süre sürdüremez. Enerjimizi, gücümüzü, imkanları, fırsatları heba ederiz. Onun için bunun yeni baştan ele alınması gerekir diye düşünüyoruz" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin 60 yıllık siyasi hayatının 30 yılının bu anayasa ile ve bu anayasadan şikayetle geçtiğini, bu anayasanın 30 yıl içinde 17 defa değiştiğini vurgulayan Çiçek, Türkiye'nin bir 30 yıl daha bu şikayetlerle yoluna devam edemeyeceğini, bu ayakkabının ayağı çoktan sıkmaya başladığını, bu elbisenin dar geldiğini söyledi.
-"Bu anayasa günümüz şartlarına uymuyor"-
Her anayasal düzenlemenin, yapıldığı dönemin şartlarını, felsefesini yansıttığını, bu anayasanın felsefesinin, önceliklerinin ve dengelerinin de günümüz şartlarına uymadığını ifade eden Çiçek, Türkiye'de büyük ölçüde hukuk istikrarının bozulmasında da bu anayasanın olumsuz bir tesirinin olduğunu kaydetti.
Türkiye'nin, Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak bir çok taahhütleri olduğunu, bunların başında Avrupa İnsan Hakları sözleşmesi geldiğini anlatan Çiçek, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Türkiye'yi çokça bu manada mahkum ediyorsa burada bir sıkıntı olduğunu belirtti.
Çiçek, şunları söyledi:
"Bunun bir kısmı anayasadan kaynaklanıyor, bir kısmı yasalardan ama önemli bir kısmı da uygulamalardan kaynaklanıyor. Burada en büyük sorumluluk da Yargıtay'a düşüyor, Anayasa Mahkemesi'ne düşüyor. Çünkü hakim ve savcılarımızın tayin ve terfilerinde hangi göreve geleceklerinde sicilleri önemlidir. Sicilleri de Yargıtay'dan geçen dosya ile alakalıdır. Eğer Yargıtay, 50 tane yasa yapmaktansa, çok özgürlükçü 90'ıncı maddeye uygun yorumlar yapar, içtihat oluşturursa, 5. sınıf bir ilçedeki hakim ve savcı da kararını verirken, savcı soruşturma yaparken 'Acaba Yargıtay ne dedi' diye bakar. Yargıtay'ın işi sıkı tutması gerekiyor."
Bu kadar çok hak ihlali ile ilgili Türkiye'nin davaya muhatap olmasının özünde Yargıtay'ın yorum farkının var olduğunu dile getiren Çiçek, Yargıtay'ın yorum noktasındaki hassasiyetini, yeni baştan kendisini sorgulaması gerektiğini ifade etti.
Çiçek, "5-8-10 tane örnek kararı verse ve bunu bozma kararlarında detaylı bir şekilde yapıverse bugün bu kadar çok mevzuat çıkarmaya gerek olmayabilir" diye konuştu.
-"Herkes herkesin alanına müdahale eder hale gelmiş"-
Devletin erkleri arasında ciddi sıkıntının olduğunu 30 yıllık uygulama içerisinde herkesin gördüğünü dile getiren Çiçek, şöyle devam etti:
"Yasama, yürütme, yargı arasında sağlıklı bir ilişkinin olmadığı ortadadır. Bu ayrı bir toplantı konusudur, ayrı bir müzakere konusudur. Ama şu kesin ki, herkes herkesin alanına müdahale eder hale gelmiş. Burada da en fazla alanına müdahale edilen erk de yasamadır. Dolayısıyla bu doğruysa böyle devam etsin ama doğru değilse ki olmadığını bir çok krizle biz yaşadık, gördük. O zaman yasama, yürütme, yargı arasındaki hem model itibariyle, hem de görev yetki ve sorumluluk itibariyle yeni baştan tartışılması, herkesin fikrini bu noktada ortaya koyması ve yeni bir düzenlemeye tabi olması gerekmektedir."
Çiçek, anayasada hak ve özgürlükler açısından yeni baştan bir ele alışa ihtiyaç olduğunu, devletin işleyişiyle ilgili olarak yeni baştan bir düzenlemeye ihtiyaç olduğunu söyledi.
Yeni bir anayasanın bugünkü parlamentonun ve Meclis'te grubu bulunan siyasi partilerin bu millete borcu olduğunu belirten Çiçek, "Herkes alacağına sahip çıksın" diye konuştu.
Her şeyi bilen insanlar olmadıklarını, yeni anayasanın yapılmasında her kesimden katkı beklediklerini ifade eden Çiçek, "Medyamız bu süreçte henüz istenilen desteği vermiş değil. Bizim gerçekten ikaza ihtiyacımız var, telkine ihtiyacımız var, sıkıştığımız noktalarda 'Şöyle yapılsa iyi olur' diye görüşlere ihtiyacımız var" şeklinde konuştu.
Çiçek, bu çerçevede yeni anayasayla ilgili 30 Nisan'a kadar halkın görüşlerini derlemeye çalıştıklarını, 1 Mayıs'tan itibaren gelen görüşleri dikkate alarak bir taslak metin ve ilkeler yazımı kısmına geçmiş olacaklarını, makul süre içinde bunu tekrar kamuoyunun tartışmasına açacaklarını söyledi.
Cemil Çiçek, "Bu tartışma da yapıldıktan sonra bir defa daha komisyon uzmanlarla birlikte değerlendirme yapacak, sonra bunu 4 siyasi parti kendi organlarında görüşüp, teklif haline getireceğiz. Ondan sonra da TBMM'ye sunacağız. Orada görüşüldükten sonra da halk oylamasına gidecek. Biz bunu da yılın sonuna bitirmeyi hedefliyoruz" dedi.
En önemli işleri, siyasi partiler, iktidarlar, parlamentoların ilk bir yılda yaptıklarını, ondan sonra arabanın hızının düştüğünü dile getiren Çiçek, "Kaldı ki Türkiye arka arkaya 3 tane de seçim yapacağına göre, cumhurbaşkanlığı seçimi, mahalli idareler seçimi ve genel seçim, seçim ortamında da bu kadar önemli bir konuya dikkat azalır. Onun için hedefimiz bunu bu yılın sonuna kadar bitirmek" diye konuştu.
- İSTANBUL
Son Dakika › Güncel › Tesev'in 'Yeni Anayasa Sürecini İzleme Çalışması' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?