Murat Demirci - Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKC) Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Akdenizde keşfedilen doğalgazın, Türkiye üzerinden Avrupa'ya pazarlanması" şeklinde bir öneriyi ilk önce kendisinin yaptığını belirterek, Türkiye üzerinden doğalgazın borularla Avrupa'ya satılmasının çok daha ucuza mal olacak bir proje olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkannı Eroğlu, Kıbrıs müzakere sürecinde gelişen yeni döneme ilişkin AA muhabirine yaptığı değerlendirmelerde, Güney Kıbrıs Rum tarafıyla mutabakata varılan "Ortak Açıklama Metni'nde" kendisini memnun eden hususlar olduğunu ifade ederek, "metnin, her iki tarafa da hitap edecek şekilde kaleme alınması gayet doğal, önemli olan iki bölgeli, iki toplumlu, eşit statüde, iki kurucu devletin kurabileceği bir ortaklığın olmasıdır" diye konuştu.
"Ortak açıklama metni'nde, hiçbir taraf yüzde yüz istediğini alması mümkün değildir" diyen Eroğlu, metinde Kıbrıs Türk halkını memnun eden taraflar olduğu gibi Rum tarafını da memnun ettiğini düşündüğü maddeler olduğunu söyledi. Derviş Eroğlu, anlaşma sonunda kurulacak kurucu devletlerin egemen olduğu, "yeni ortaklık devletinin egemenliğini bu kurucu devletlerden neşet edeceğini" ortaya koyarak, kendi egemenliklerini Rum tarafına kabul ettirmiş oldukdularını kaydetti.
-Vatandaşlarımızın, Türkiye'ye geri gönderilmesi konusunu doğru değil-
Muhtemel bir anlaşmada Rumların, "Avrupa kuralları geçerli olacağına göre Türkiye'nin garantörlüğü ortadan kalkacak, Türkiye askeri buradan çıkacak, Türkiye'den gelen KKTC vatandaşı olan insanlar buradan çıkacak" şeklinde yorumlar yapıldığını belirten Eroğlu, bu yorumların gerçeği yansıtmadığını söyledi.
"Dünya bizi tanımasa sadece Türkiye tanısa bizim bir devletimiz var" diyen Eroğlu, şunları kaydetti:
"Bu devletin anayasası, demokratik kurum ve kuruluşları var ve icraatın başında hükümetler var ve bu hükümetlerin verdiği vatandaşlıklar, anayasamızın kurallarına uygun olarak verilen vatandaşlıklardır. Türkiye'den gelip de vatandaşımız olan vatandaşların herhangi bir anlaşmada Türkiye'ye geri gönderilmesi konusunu doğru değil. Onun için Rumların bu konudaki yorumları yanlış. Türk askeri buradan çıkamaz. Çünkü garanti ve ittifak anlaşmaları üç devletin birlikte imzalamış oldukları anlaşmadır. Dolayısıyla üç devlet oy birliği ile karar vermesi gerekir. Türkiye'nin kırmızı çizgisi olduğu dikkate alınırsa bunlar da olmayacak. Bunlar biraz hayal peşinde koşarak ve ortak açıklama metninde bugüne kadar ısrarla üzerinde durdukları bazı gelişmeleri sağlayamadıkları, düşünceleri gerçekleştiremediği için tabiki kendi halkını memnun edecek şekilde yorumlar yapıyorlar."
-Toprak konusu
Müzakere masasındaki başlıklardan bir tanesinin de toprak konusu olduğuna işaret eden Eroğlu, "Toprak konusu gündeme geldiği zaman haritalar ortaya çıkacaktır. Bütün konularda anlaştıktan sonra toprak konusuna geçilecektir. Rumlar bir harita çıkaracaksa bizim de ona göre bir önerimiz olacaktır. Her iki tarafında ortaya çıkması sorunlarını dikkate alarak toprak konusunu enine boyuna tartışmalıyız" değerlendirmesinde bulundu.
Muhtemel bir anlaşma olması durumunda, Rum tarafının niyeti olduğu takdirde 3-5 ay içerisinde referanduma gidilebileceğini söyleyen Cumhurbaşkanı Eroğlu, Kıbrıs Türk tarafının kendi stratejisini belirleyeceğini vurguladı.
Ortaya çıkacak bir anlaşma metninin Rumlar tarafından reddedildiği takdirde, "elimizi kolumuzu bağlayıp oturacak değiliz" diyen Eroğlu, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun, "Bu müzakerelerle Kıbrıs sorunu şöyle veya böyle hallolacaktır" şeklinde açıklaması olduğunu hatırlattı.
-"Anastasiadis'in pamuk ipliğiyle bağlı bir hükümeti var"
Bu süreçte, Rum lider Nikos Anastasiadis'in kilisenin desteğini arkasına almasının ve ABD'nin tamamen olayın içerisinde bulunmasının manevra kabiliyetini kısıtladığını vurgulayan Eroğlu, "Anastasiadis, meclisten yasaları geçiremezse elinin sıkıntıya gireceğini tahmin etmek zor değil. Kilise güneyde büyük bir güçtür. Anastasiadis'in pamuk ipliğiyle bağlı bir hükümeti var" diye konuştu.
-Türkiye'nin de içerisinde olacağı bir AB içerisinde olmamız çok daha anlamlı olur
Cumhurbaşkanı Eroğlu, Türkiye'nin de içerisinde olacağı bir Avrupa Birliği içerisinde olunmasının çok daha anlamlı olacağını belirterek, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne bu güne kadar girememesinin başlı başına yanlış bir davranış olduğunu dile getirdi. Türkiye'nin AB'ye girmesine çeşitli mazeretlerle engel olunmaya çalışıldığını vurgulayan Eroğlu, birilerinin, "Kıbrıs sorunu çözülmediği sürece Türkiye AB'ye giremez" deyişlerine zaman zaman isyan ettiğini ifade etti.
Kıbrıs sorununu oluşturan tarafın Yunanistan ve Kıbrıs Rumları olduğunu kaydeden Eroğlu, "Türkiye'nin büyük bir devlet ve güç olduğunu Fransa ve Almanya gibi devletler hazmedemiyor. Kabul edemiyor. Esas mesele budur" dedi.
-Türkiye- İsrail ilişkileri
Cumhurbaşkanı Eroğlu, Türkiye ve İsrail arasındaki ilişkilerinin yavaş yavaş düzelmeye başladığını ifade ederek, "Türkiye'nin İsrail'le ilişkilerinin geliştirilmesini biz de arzuluyoruz. Başta ABD olmak üzere bir çok Avrupa ülkenin arzuladığı birşey. Türkiye-İsrail ilişkilerinin ben eski günlerine döneceğini inananlardanım" ifadelerini kullandı.
-Doğalgazın, Türkiye üzerinden borularla Avrupa'ya satılması çok daha ekonomik
Akdenizde keşfedilen doğalgazın "Türkiye üzerinden Avrupa'ya pazarlanması" şeklinde bir öneriyi ilk önce Türkiye ile istişare ederek, kendisinin yaptığını söyleyen Eroğlu, "Aslında Türkiye üzerinden Doğalgazın Avrupa'ya satılması çok daha ucuza mal olacak bir projedir. Rumlardoğalgazı sıvılaştıma tesisi kurarak vapurlarla pazarlamayı düşünmüştü. O tesisin kuruluşu, 9-10 milyar avroya mal olacaktı. Bu büyük bir rakam. İsrail de doğalgazı çıkaran ama pazarlamada sorunlu olan ülke. Onlarda Rumlarla doğalgazın Türkiye üzerinden borularla pazarlanması konusunda istişare içerisinde olduklarını ve bu yüzden devreye ABD'nin de girdiğini düşünüyorum" diye konuştu.
-"Türkiye'den KKTC'ye su gelmesi benim hayalimdi"
Cumhurbaşkanı Eroğlu, Türkiye'den KKTC'ye su gelmesinin kendisinin hayali olduğunu ifade ederek, "Uzun yıllar aktif siyaset yaptım. Türkiye Cumhuriyeti hükümetleri ile Türkiye'den denizin altından borularla suyun gelmesini her gelen hükümet başkanı ile istişare içinde oldum. Hepsi sıcak ve çok samimi ilgi gösterdiler ama kısmet AK Parti Hükümeti'ne olmuştur. 7 Mart'ta Türkiye'deki ve buradaki barajların yapımı tamamlanacak. 20 Temmuz'a yetiştirmeye çalışılıyor. Bu bizim için büyük bir kazançtır. Su, bizim için ilaç gibidir. Bizim elimizi güçlendirecek. Bizde olan sıkıntı güneyde de var. Bugün güney bizden su almayı kabul etmeyebilir. Geçecek süre içerisinde bu suya onlarında muhtaç olacağını rahatlıkla söyleyebilirim. Bu suya zaman zaman barış suyu diyoruz. Kıbrıs'ta barışın temel nimetlerinden de bir tanesi olabilir" değerlendirmesinde bulundu.
Son Dakika › Güncel › 'Türk askeri Kıbrıs'tan çıkamaz' (2) - - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?