TİKA Başkanı Dr. Serdar Çam, Ortadoğu ve Afrika konularının Türkiye'de yeterince çalışılmadığını belirterek "20 tane akademisyen bulun, denilse böyle bir kadromuz yok" dedi.
TİKA Başkanı Çam, Başkanlıkça düzenlenen "Türkiye'nin Tarihi Derinliğinde Ortadoğu ve Afrika'nın Yeri" konferansının açılışında yaptığı konuşmada, etkinliği gösterilen ilgiden memnun olduğunu söyledi. Çam, şöyle devam etti:
"Türkiye'de bu konu (Ortadoğu ve Afrika), yeterince, tam çalışılmış bir konu değil. '20 tane akademisyen bulun' denilse böyle bir kadromuz yok. Son derece kıymetli, değerli, ziynet babında hocalarımızın burada olması bizim için müşerreftir. Kariyerlerine başladıklarında da idealist bir genç olarak, özellikle bu alanları tercih etmiş olmaları çok önemli. Onların gençlik yıllarında da Ortadoğu ve Afrika çok da önemsenen, çok da dikkate alınacak bir alan olarak bilinmiyordu. Belki Avrupa Birliği ya da Paris'le ilgili bir takım konuları çalışmış olsalardı hayatları çok daha kolay olacaktı. Çok daha geniş imkanlar sağlanacaktı ama onlar zoru tercih ettiler ve bugün özellikle ülkemizin, coğrafyamızın, belki de uluslararası alanda bütün dünyanın ihtiyaç duyduğu bilgi birikimine kavuşmuş olan insanlar konumuna geldiler. Dolayısıyla son derece kıymetli bilgilerin burada bize aktarılması önemli. Bizlerin de bu bilgilerle iştigal etmesi, projelerimizi değerlendirirken önünü, arkasını, geçmişini, tarihini, gelecekteki çalışmalardaki etkisini anlaması açısından çok önemli."
-"Ortadoğu'yla ilgilenmemek abes"
Ortadoğu ve Afrika Araştırmaları Derneği (ORDAF) Başkanı ve Marmara Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zekeriya Kurşun da "Gençliğimizde çok zor şartlarda Ortadoğu ve Afrika konularında çalışmalar yapmaya başladık, o şartlarda Türkiye'de kaynak bulmakta bile zorlanıyorduk ama çok şükür günümüzde bu imkanlarımız çok daha fazla" dedi.
"Türkiye'nin Ortadoğu'da ne işi var?" sorusunu çok abes bulduğunu ifade eden Kurşun, "Ortadoğu, Hazreti Musa'nın dolaştığı, Hazreti İsa'nın yaşadığı, Hazreti Muhammed'in miraca çıktığı mekandır. Dolayısıyla üç büyük dinin ve büyük medeniyetlerin beşiği olan Ortadoğu'yla asıl ilgilenmemek abestir. Günümüzde Türkiye, bu bölgelerde kendini ispat edemezse küçük, iddiasız bir ülke olarak kalacaktır" diye konuştu.
Eski Çad Büyükelçisi Prof. Dr. Ahmet Kavas da "Afrika tarihini anlamak için sadece Fransız kaynakları yeterli değildir. Osmanlı kaynaklarına da kesinlikle bakmak gerekir. Aksi takdirde taraflı ve eksik bir tarih bilgisine ulaşılır" dedi.
2005'in Afrika açılım yılı olarak ilan edildiğini hatırlatan Kavas, "O tarihe kadar zayıf olan Türkiye-Afrika ilişkileri, son 10 yıldır başta Dışişleri Bakanlığı, TİKA ve diğer kurum ve kuruluşlarımızın yoğun çabalarıyla hızlı bir şekilde mesafe katetmektedir" görüşünü kaydetti.
Son Dakika › Güncel › Türkiye'nin Tarihi Derinliğinde Ortadoğu ve Afrika'nın Yeri' Konferansı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?