Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Namık Tan, Suriye'de yüz binlerce insan ölmesine rağmen dünyanın bu devam eden katliamı izlemeyi sürdürdüğünü belirterek, "Suriye halkının hayatı, diğerlerinden daha mı az değerli? Bizim savunduğumuz aynı değerleri isteyen Suriyeliler daha az desteğimizi mi hak ediyor? Ne zaman BM Güvenlik Konseyi 'artık yeter' diyecek veya 'bir daha asla' kelimesini hatırlayacak?" dedi.
Tan, ATC, DEİK ve TAİK tarafından düzenlenen 32. Yıllık Konferans'ta yaptığı konuşmada, Türk-Amerikan ilişkileri hiç olmadığı kadar iyi olmasına rağmen, bundan rahatlığa kapılmaya da yer olmadığını ve herkesin bu değerli ortaklığı daha da derinleştirmek için daha çok zaman, enerji, kaynak harcaması ve ilgi göstermesi gerektiğini kaydetti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve heyetinin birkaç hafta önceki ABD ziyaretinde Obama yönetimi tarafından çok sıcak ve samimi şekilde karşılanmasından duydukları memnuniyeti dile getiren ve bunun unutulmayacağını belirten Tan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu, bir benzerinin yapılmasının zor olacağı, çok yüksek standartlar kuran, birçok yönden tarihi bir ziyaretti. Hem yarattığı atmosfer hem de özü açısından bu ziyaret çok güçlü bir başarıydı. ABD Başkanı Barack Obama ve Başbakan Erdoğan'ın geliştirdiği kişisel diyaloğun ötesinde ve üzerinde çalıştığımız her konunun detaylı ele alındığı bu ziyaret, iki tarafı ilgilendiren meselelerde daha fazla yakınlaşmanın yolunu açtı ve iki müttefik olarak bize, Suriye, Ortadoğu barış süreci ve terörle mücadele gibi çok ciddi sorunlarla nasıl başedebileceğimiz hususuna odaklanmamıza imkan tanıdı. Başbakan Erdoğan'ın ziyareti, işbirliğimizin sağlam doğasına dair soru işaretlerini ortadan kaldırırken, bunun yanında, dosta ve düşmana, Türkiye ile ABD arasındaki bağların, ortaklığın ve dostluğun sadece güçlü olduğunu değil, daha da derinleştiğini yeniden gösterdi. Bu önemli ziyareti arkamızda bırakıp, önümüzdeki yıllara bakarken, iki büyük ülke Türkiye ve ABD, birbirlerinin arkasında olduklarını bilerek, her bir önemli meselede ilerlemeler sağlamaya devam edecek ve bu filizlenen model ortaklık büyümeyi ve halklarımızın değerleri ve çıkarlarına hizmet etmeyi sürdürecek."
-"Suriye halkının yaşamı daha mı az değerli?"
Tan, Suriye konusunda, Türkiye olarak Suriye halkı "en karanlık" dönemlerini geçirirken onlara ihtiyaç duydukları ve hak ettikleri desteği vermeye ve onların yanında durmaya devam edeceklerini söyledi.
Suriye'de yüz binlerce insan ölmesine rağmen dünyanın bu devam eden katliamı izlemeyi sürdürdüğünü ifade eden Tan, "Suriye halkının hayatı, diğerlerinden daha mı az değerli? Bizim savunduğumuz aynı değerleri isteyen Suriyeliler daha az desteğimizi mi hak ediyor? Ne zaman BM Güvenlik Konseyi 'artık yeter' diyecek veya 'bir daha asla' kelimesini hatırlayacak?" diye sordu. Tan, Türkiye olarak, Suriyeliler zalim bir diktatöre karşı mücadele verirken onlara yardım edecek anlamlı bir uluslararası eylemin hayata geçirilmesi için baskı yapmaya devam edeceklerini bildirdi.
Türkiye'nin bölgede İsrail dahil tüm ülkelerle canlı ve dostane şekilde çalışmaya devam edeceğini anlatan Tan, "Tarihsel olarak Türkler ile Yahudiler arasında herhangi bir anlaşmazlık olmamıştır. Türkiye'de Yahudilerle ilgili tarihimizden gurur duyuyoruz. Bizim kayıtlarımız, Yahudi karşıtlığı veya İsrail devletinin meşruluğu bağlamındaki yaklaşımın çok ötesindedir" yorumunu yaptı.
Tan, Türkiye-İsrail ilişkilerindeki normalleşme sürecinin de kısa zamanda olgunlaşacağını umduğunu ifade ederek, "İki ülke olarak birlikte yaptığımız iyi çalışmalarımıza tekrar başlayabiliriz. Bu tür bir ilerleme, ABD'nin, Ortadoğu barış sürecini yeniden canlandırma yönünde bölgedeki çabalarını da destekleyecektir" değerlendirmesinde bulundu.
Irak'ta ancak gerçek anlamda bir kapsayıcı ve temsiliyetçi hükümetin ülkenin yüz yüze olduğu birçok zorluğun üstesinden gelebileceğini dile getiren Tan, toplumun bazı kesimlerini haklarından mahrum bırakma ve çeşitli siyasi partiler arasında yeni sorunlar yaratmanın da ancak ülkenin istikrarının altını kazımaya hizmet edeceğini kaydetti.
Tan, İran konusunda da bölgede kimsenin nükleer silah edinmesini istemediklerini, bu tür bir gelişmenin bölgenin güvenlik, barış ve istikrarını büyük ölçüde tehdit edeceğini söyledi. Ama bunun yanında da İran'a yönelik askeri bir müdahaleye karşı olduklarını dile getiren Tan, bunun hali hazırda zaten kırılgan olan bölgede yıkıcı etkileri olacağına işaret etti. Tan, "Diplomasi uygulanabilir tek seçenek" diye konuştu.
Tan, Türkiye ve ABD'nin İran, Suriye ve Irak'ın dışında Afganistan'dan Balkanlara, NATO'dan terörle mücadeleye birçok konu ve alanda birlikte çalıştığını hatırlattı.
-Serbest Ticaret Anlaşması-
Türk ve Amerikan halklarının da her gün birçok konuda birlikte çalıştığını belirten Tan, Türk ekonomisinin kaydettiği ilerlemelere de değindi. Tan, küresel ekonomik gerilemede bile Türkiye'nin ekonomik dinamizmini koruduğuna dikkati çekti. İki ülke arasındaki ticaretin, Türkiye'deki ABD yatırımlarının ve ABD'deki Türk yatırımlarının giderek arttığını da hatırlatan Tan, ancak yine de bunların daha da geliştirilebileceğini dile getirdi.
Tan, ABD ile AB arasında başlayacak Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı Anlaşması (TTIP) ile ilgili olarak da sadece Türkiye'nin AB ile mevcut Gümrük Birliği anlaşmasından doğan yasal koşullar değil, Türkiye ile ABD arasındaki derin ve köklü ilişkilerin neticesi olarak da şu anki temel önceliklerinin, iki ülke arasında bir Serbest Ticaret Anlaşması (STA) sürecinin nasıl şekillendirilebileceği üzerinde çalışmaya başlamak olduğunu belirtti.
Türkiye'nin TTIP'nin sonuçlarından doğrudan etkileneceği göz önüne alınırsa, bunun (Türkiye-ABD Serbest Ticaret Anlaşması'nın) bir zorunluluk olduğunu ifade eden Tan, AB ile Gümrük Birliği anlaşmasını imzaladıktan sonra Türkiye'nin, piyasa güçlerini kuvvetlendirmede ve yasama yapısını ve düzenleyici mekanizmalarını AB'ninkilerle uyumlaştırmada önemli adımlar attığını kaydetti.
Tan, "Dolayısıyla Türkiye, birçok alanda, ABD ile STA imzalanması önündeki teknik ve temel zorlukları karşılamaya hazırdır. Bu bağlamda, ekonomik ilişkiler için somut bir çerçeve tesis edilmesi ve siyasi ve stratejik ortaklığımız ekonomik sütununu da güçlendirmenin önünün açılması amacıyla, TTIP ile paralel olarak, Türkiye ile ABD arasında bir STA'nın oluşturulması fikri üzerinde ciddi biçimde düşünmenin zamanının geldiğine inanıyoruz" dedi.
Tan, üzerinde iyi çalışılmış ve kapsamlıca müzakere edilmiş bir STA'nın, Türkiye ile ABD arasındaki model ortaklığı güçlendirecek en önemli araçlardan biri olacağını, bunun iki taraf için de yeni ticaret ve yatırım fırsatları yaratacağını dile getirdi.
Büyükelçi Tan, "Şuna ikna olmuş durumdayım ki model ortaklığımız ömümüzdeki yıllarda, Türkiye, ABD ve geniş coğrafyamızdaki ülkelere yararlar sağlayacak yeni başarı fasılları yazacaktır" değerlendirmesinde bulundu. - Ankara
Son Dakika › Güncel › Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Tan Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?