Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "TÜBİTAK içine sızmış hainler, maalesef yargı içine sızmış haşhaşiler tarafından korunuyordu. Hamdolsun şimdi TÜBİTAK bunlardan arındırılıyor. Tam temizlendi demiyorum. Tam temizlendiğinin veya temizleneceğinin umudu içindeyim" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜBİTAK Gebze Kampüsü'nde düzenlenen TÜRKSAT 6A Yerli Haberleşme Uydusu Projesi İmza Töreni'nde yaptığı konuşmada, kuruma bilimsel çalışma yapması için alınan elemanların dönemin cumhurbaşkanını, başbakanını, genelkurmay başkanını, kuvvet komutanlarını, bakanlarını ve anayasa mahkemesini dinlediğini belirterek, "Elde ettikleri bilgileri nerede kullandıkları, kimlere servis ettikleri, kimlere sattıkları ya da peşkeş çektikleri şu anda görüyorsunuz çok hassas şekilde soruşturuluyor" ifadesini kullandı.
Bu durumun soruşturulmadığını, soruşturulamadığını söyleyen Erdoğan, "TÜBİTAK içine sızmış bu hainler, maalesef yargı içine sızmış haşhaşiler tarafından korunuyordu. Hamdolsun şimdi TÜBİTAK bunlardan arındırılıyor. Tam temizlendi demiyorum. Tam temizlendiğinin veya temizleneceğinin umudu içindeyim" diye konuştu.
"Yargıyı da bu haşhaşi urun baskısından, şantajından, tehdidinden temizleyeceğiz" diyen Erdoğan, "Çünkü oradaki yuvalanmaları da çok ileri derecede" değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, TÜBİTAK'ın da birçok kurum gibi normalleştiğini, asli vazifesine döndüğünü anlatarak, "Burada tabii çalışan tüm kardeşlerimin bize yardımcı olması lazım. Kardeşlerim bu bizim ulusal güvenliğimizin çıkış noktasıdır. Bu milletimizin çıkış noktasıdır. Bu bir milli meseledir. Bu bizim için bir ahlaki meseledir. Bunu hep beraber çözeceğiz. Bilim insanları olarak bilim bu tür birşeyi kabul etmez. Bunu temizlemeye mecburuz" ifadelerini kullandı.
"Bazı istihbarat örgütlerinin kaynaklarını kesiyoruz bu adımlarla"
İstanbul merkezli "paralel yapı" operasyonuna değinen Erdoğan, şunları söyledi:
"Şimdi günlerdir bazılarının televizyonlarının ekranlarından, gazetelerinin sayfalarından hüngür hüngür ağladıklarını görüyorsunuz. Hayret! Bir gün, iki gün değil, üç gün, dört gün, bir haftadır bakıyorsunuz 'Şu kadar kişi alındı, şu kadar kişi alınıyor' filan falan... Haberler. Hani siz örgüt değildiniz? Bakın haberler nasıl yayılıyor, görüyorsunuz değil mi? ya siz örgüt olmasanız bunları nereden bileceksiniz. Bunu bildikleri için bazıları evlerinde değil, gittiler gazetelerinin içerisinde beklemeye başladılar. Niye orada beklemeye başladılar? 'Buradan gelip bizi alamazlar' diye beklemeye başladılar. Zannediyorum bir, ikisi herhalde kaçıverdi bu arada. Bunları yapıyorlar. Eğer dürüstseniz, samimiyseniz, bir suçunuz yoksa o zaman durun, çağrıldığınızda da gelin teslim olun. İşledikleri ihanet suçlarının ne boyutta olduğunu çok iyi biliyorlar. Ondan dolayı da kendilerine göre şov araçlarını da iyi kullanıyorlar. Başlarına gelecek olanı biliyorlar."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece TÜBİTAK içindeki ihanetin dahi bu kişilerin ne kadar ülke ve millet düşmanı olduklarının, hangi kirli odakların hizmetkarı olduklarının ispatı olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Bazı ülkelerden, bazı medya kuruluşları, görüyorsunuz, bunların gözyaşlarını masum bir gözyaşı gibi yansıtmanın derdi içindeler. Çünkü uluslararası odakların, hatta belki de bazı istihbarat örgütlerinin kaynaklarını kesiyoruz bu adımlarla. İhanetin üzerine giderek, maşaları tasfiye ederek, Türkiye düşmanı çevrelerin kurgularını, tuzaklarını bozuyoruz. Bu o kadar önemli. İşte onun için sadece içeride değil, dışarıda da feryat var. Daha önce de söyledim. Paralel yapı tek başına bütün bu kurguyu kuracak, idare edecek zekaya, birikime, beceriye sahip değildir. Bunları maşa olarak kullanan bir üst akıl var demiştim. İşte o üst akıl, onlarla birlikte yaygara koparıyor. Tabii bu üst aklın uzantıları da var. Hepsi devreye giriyor."
"Yargı içindeki çeteleşmeyi de çökerttik"
Erdoğan, bir yıl boyunca yetkileri dahilinde paralel yapının "inlerine" girdiklerini kaydederek, "TÜBİTAK bunların inlerinden biri haline getirilmişti, oraya girdik. Emniyet gibi, TİB gibi, KOSGEB, üniversiteler gibi kurumlardaki kurgularını bozduk. Ancak bütün delilleri ortaya koymamıza rağmen, yargı bu ihanetin üzerine gitmiyor ya da gidemiyordu" dedi.
"1 yıl boyunca azimle çalıştık. Yargıyı da bu tehdit ve şantajdan kurtardık" diyen Erdoğan, "Yargı içindeki çeteleşmeyi de çökerttik. Şu anda yargı da bu değişim dönüşümle birlikte inanıyorum ki bir normalleşme sürecinin içerisine girecektir. Bir şekilde bu iddiaların üzerine gidecektir. Eski Türkiye'de değiliz artık. Masumların cezalandırılıp suçluların dolaştığı bir Türkiye yok. Masum ile suçlunun hassasiyetle birbirinden ayrılacağı, hukuk ve demokrasinin en temiz şekilde işleyeceği bir Türkiye var. Hiç kimse timsah gözyaşı dökmesin. Hiç kimse feryat figan ortalığa dökülüp zavallılığını dünyaya sergilemesin" diye konuştu.
İstanbul merkezli "paralel yapı" operasyonunu başlatan sürece değinen Erdoğan, "Tutturdular bir Molla Muhammed. İki gözü yüzde 90 görmüyor. ve onunla beraber 122 kişiyi içeri aldılar. Adamcağız 17 ay tutuklu kaldı. Niye? Pensilvanya'ya aykırı ifadede bulundu, onun gibi düşünmedi, onun gibi yaşamadı ve onları 17 aydan çıkıp açtıkları dava ile yaptıklar müracaatla işte şimdi halkalar sökülmeye başladı" ifadelerini kullandı.
"İşlediği suçun boyutunu bildiği için korkup kaçanlar var"
Erdoğan, özellikle medyanın ve siyasetin bu hukuk süreci ve süreçlerinde ulusal ve uluslararası algı operasyonlarından uzak durmasının kaçınılmaz bir sorumluluk olduğuna dikkati çekerek, "Herkes hukukun işleyişine yardımcı olacak. Ak ile karanın net bir şekilde ortaya çıkacağı bu süreçte herkes sorumlu davranacak" dedi.
"Bu ülkede 15 yıldır korkuyla yurt dışında yaşayıp uyuşturduğu takipçilerine yasa dışı işler yaptıranlar var" diyen Erdoğan, şunları söyledi:
"Gemiyi daha ilk rüzgarda terk edip binlerce kilometre uzağa kaçıp oradan korkakça ihanet şebekesini idare edenler var. Kurumlarda yaptığı ihanetin ortaya çıkacağı korkusuyla soluğu yurt dışında alanlar var. İşlediği suçun boyutunu bildiği için korkup kaçanlar var. Bunların hepsi tek tek ortaya çıkacak. Bunların hepsi yurt içinde olduğu gibi yurt dışındaki inlerinde de takip edilecek."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bundan sonra her kurumun sadece kendi işini yapacağını vurgulayarak, "TÜBİTAK bu dönüşümü inşallah farklı bir şekilde gerçekleştirmenin neticelerini, işte bugün attığımız imzalarla veriyor. İnşallah çok daha fazlasını hep birlikte başaracağız" şeklinde konuştu.
- İstanbul
Son Dakika › Güncel › Türksat 6a Haberleşme Uydusu Projesi İmza Töreni - Son Dakika
Sizin düşünceleriniz neler ?