'Uluslar Arası Somuncu Baba Ve Hulusi Efendi Sempozyumu' - Son Dakika
Güncel

'Uluslar Arası Somuncu Baba Ve Hulusi Efendi Sempozyumu'

\'Uluslar Arası Somuncu Baba Ve Hulusi Efendi Sempozyumu\'

'Uluslararası Somuncu Baba ve Hulusi Efendi Sempozyumu', Merinos AKKM Osmangazi Salonu'nda düzenlendi.

11.06.2012 10:03

Atatürk Kongre Kültür Merkezi'nde (Merinos AKKM) düzenlenen 'Uluslararası Somuncu Baba ve Hulusi Efendi Sempozyumu'nda konuşan Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, İstanbul'un fethinde Somuncu Baba'nın manevi rolü olduğunu söyledi.

Hulusi Efendi Vakfı tarafından düzenlenen 'Uluslar arası Somuncu Baba ve Hulusi Efendi Sempozyumu', Merinos AKKM Osmangazi Salonu'nda düzenlendi. Bir süre Bursa'da yaşayan Somuncu Baba ile asırlarca Osmanlı coğrafyasına etkiler bırakan öğrencilerinin yaşamlarından kesitlerin anlatıldığı, Darendeli mutasavvıf ve divan şairi Osman Hulusi Efendi'nin hayatının aktarıldığı sempozyumun açılış konuşmasını yapan Hulusi Efendi Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Mustafa Yağcı, Somuncu Baba'yı Bursa'da anmaktan dolayı önemli bir vefayı yerine getirdiklerini vurguladı. Uzun süre Bursa'da yaşayan Somuncu Baba'nın hoşgörü içerisinde 6 yüzyıldır bütün insanlık alemine gül rayihaları dağıtan bir cennet çiçeği olduğunu ifade eden Yağcı, Hulusi Efendi'nin de gelecek asırlara bir sel gibi çağlayıp coştuğunu bildirdi.

Açılış konuşmalarının ardından oturum bölümüne geçildi. Uludağ Üniversitesi'nden Prof. Dr. Bilal Kemikli'nin oturum başkanı olduğu ilk oturumda, Marmara Üniversitesi'nden Prof. Dr. Sebahat Deniz 'Dîvân-ı Hulûsî-i Dârendevî´ye Göre Leyla Teması', Mısır Ayn Şems Üniversitesi'nden Yard. Doç. Dr. Ahmet Sami Elady 'Hulûsi Efendi ve vakıf anlayışı', Mısır Ayn Şems Üniversitesi'nden Yard. Doç. Dr. Ahmet Abdullah Negm, 'Hulusi Efendi'nin hutbelerinin sosyal hayatta insan üzerine etkileri', Prof. Dr. Hayrettin İvgin 'Somuncu Baba Külliyesi ve Abşeron Şüvelan Kentindeki Seyyid Mir Mövsüm Külliyesi', Prof. Dr. Mehmet Akkuş 'Somuncu Baba'nın Darende'de medfun olması ve Balkanlara etkisi' konularında sunum yaptı.

Marmara Üniversitesi'nden Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil ise 'Somuncu Baba'nın Osmanlı'ya yansıması fetih ve Akşemseddin' konulu bir tebliğ yaptı. Sonsuz ve güzel hayata götüren değerli köşe taşlarının bulunduğunu, bunlardan bir tanesinin de Somuncu Baba olarak karşımıza çıktığını söyleyen Şimşirgil, Somuncu Baba'nın zahiri ilimlerle bezendikten sonra gönlünü tasavvuf ilmiyle bezemek istediğini, o aşk ve şevkle, oradan ayrılarak seyahatler yaptığını belirtti. Gönül erbabından her türlü ilimleri tahsil etmek için uğraştığını ve daha sonra tekrar Kayseri'ye dönerek aldığı edep ve ilimle hemşerilerini yetiştirdiğini ifade eden Şimşirgil, Somuncu Baba'nın Bursa'nın büyük evliyalarından Emir Sultan ile tanışmasını da anlattı. Somuncu Baba olarak bilinen Şeyh Hamid-i Veli hazretlerinin fırınında pişirdiği ekmekleri Bursalılara verdiğini, ancak bir fırıncının 600 sene yaşamasının, sadece ekmek dağıtmasıyla olamayacağını dile getiren Şimşirgil, "Ama kimse onun ilmini ve evliyalığını tanımıyor.

Somuncu Baba'dan bugün alacağımız çok fazla ders var. Bir esnafın, bir işçinin, bir memurun nasıl hareket ederek gönül kazandığına ve isminin ebedi yaşadığına örnektir. Somuncu Baba aynı zamanda 'Alimi alim tanır' düsturuyla Bursa'nın büyük evliyalarından Emir Sultan tarafından tanındı. Ulu Cami'nin ilk hutbesinin okunacağı zaman bunu elbette ya alim, ya şeyhülislam, ya Bursa'nın kadısı, ya da padişahın hocası yapacaktı. Yıldırım Beyazıd, hutbeyi okuma görevini damadı Emir Sultan'a verdi. Fakat Emir Sultan 'Bugün burada öyle bir evliya var ki biz bu kürsüye çıkamayız' dedi ve herkesin Somuncu Baba olarak bildiği Şeyh Hamid-i Veli hazretlerini işaret etti. Somuncu Baba o gün kürsüye çıktı ve Fatiha'nın 7 tefsirini yaptı. Yine Bursa'nın en büyük alimlerinden Molla Fenari hazretleri de Somuncu Baba'yı gün orada anladı" dedi.

Emir Sultan'ın kürsüye çıkardığı, Molla Fenari'nin ders almak istediği, padişahların kapısında belki köle olacağı, Ulu Cami'nin dört kapısından da çıkan herkesin elini öptüğü bir dönemde Somuncu Baba'nın 'sırrımız ifşa oldu' diyerek Bursa'da durmadığını hatırlatan Şimşirgil, "Menfaatler uğruna her şey açılırken, Bursa'da güzel gördüğümüz yerlerin aşkla yapıldığını görürken, görülen çirkinliklerin de nasıl bir menfaat uğruna yapıldığını iyi anlayalım. Zira sadece güzellikler düşünenler 600 sene sonra hatırlanıyor. Somuncu Baba hepsini elinin tersiyle itti ve Aksaray'a gitti. Orada insanları yetiştirdi. Somuncu Baba'nın en kıymetli talebelerinden bir tanesi de seçerek yetiştirdiği Hacı Bayram-ı Veli'dir. Hacı Bayram-ı Veli de Akşemseddin'i seçti. Yani Fatih Sultan Mehmed'in eğitimi, o alime verilmiştir. Somuncu Baba'nın ikinci talebesi İstanbul'un fatihini yetiştirecektir. İstanbul'un fethinde Somuncu Baba'nın manevi rolü vardır" diye konuştu.

Peygamber Efendimizin müjdesine nail olan Fatih Sultan Mehmed'in, İstanbul'u fethettikten sonra büyük sevinç yaşadığını, çevresindekilere de 'Bendeki bu sevinci İstanbul'un fethine zannetmeyin, zamanımda Akşemseddin gibi bir alimin bulunuşuna seviniyorum' dediğini söyleyen Şimşirgil, "Maalesef tarihini tanımayanlar, ecdadını bilmeyenler, alimlerini tanımayanlar bugün bir film çeker. O filmde Fatih Sultan Mehmed, Topkapı surlarından atının üzerinde girdiği zaman Akşemseddin neredeydi diye insanlara sorun? Filmi gözlerinizin önüne getirin. Akşemseddin, Fatih Sultan Mehmed'in atının arkasında koşturur bir vaziyettedir. Tarihimizden ne kadar koptuğumuzu, ecdadımızdan ne kadar koptuğumuzu burada görelim. At bulamadıysanız, bu millet 500 atı oraya getirirdi.

Şayet Osmanlı'da bir tek at kalsaydı o ata Fatih Sultan Mehmed binmezdi. O ata Akşemseddin binerdi. Tespihinin üzerinde tepinen bir Fatih yok. Akşemseddin'in yetiştirdiği Fatih Sultan Mehmed, deniz savaşını kaybettiğinde karşına gelen Bizans elçilerine 'Ya ben İstanbul'u alırım, ya da İstanbul beni' diyen kararlı biridir. Ertesi gece 67 gemiyi karadan 2 kilometre çektirecek ve Haliç'e indirecek. Bizans'ın aklı şaşacaktır. Maalesef tarihimizden bir haber oldukları için ecdadımızı tanıyamıyorlar. İlim sahibi olacağız ama aşk boyutunda da o büyükleri tanıyacağız. Onların yolunda yürüyeceğiz" dedi.

Oturumun ardından sanatçı Ahmet Özhan'ın verdiği konser, salonu dolduranlara huzurlu dakikalar yaşattı. Konserin ardından ikinci oturuma geçilirken, akademisyenler Somuncu Baba ve Hulusi Efendi hakkında sunum yaptı.

Kaynak: Bültenler

Son Dakika Güncel 'Uluslar Arası Somuncu Baba Ve Hulusi Efendi Sempozyumu' - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement