Başbakan Binali Yıldırım, IKBY'deki gayrimeşru referanduma ilişkin, "Birileri maalesef şahsi ihtiraslarını orada yaşayan yüzbinlerce, milyonlarca mazlum insanın geleceğini karartma pahasına bir maceraya kalkışmış durumda. Bu referandum neresinden bakarsanız bakın, bölgeye huzur getirmez, kardeşlik getirmez, barış getirmez. O bakımdan da Türkiye bu referandumu yok hükmünde saymaktadır." dedi.
Yıldırım, Hitit Üniversitesinde düzenlenen Uluslararası Kadeş Barış, Eşitlik ve Kardeşlik Sempozyumu'ndaki konuşmasında, son 5 yılda Suriyeli sığınmacı 224 bin 750 bebeğin, gözünü dünyaya bu topraklarda açtığını belirtti.
Başbakan Yıldırım, 509 bin sığınmacıya eğitim hizmeti verildiğini, 200 bin yetişkinin mesleki eğitim aldığını vurguladı. 19 bin 332 gencin ise üniversitelerde okuduğunu aktaran Yıldırım, "Çorum Hitit Üniversitesinin öğrenci sayısı kadar Suriyeli mülteci konumundaki öğrenciler bizim üniversitelerimizde geleceğe hazırlanıyor." diye konuştu.
Yıldırım, 200'ü aşkın yabancı öğrenci bulunan Çorum Hitit Üniversitesinde, 19 binden fazla öğrencinin eğitim gördüğünü ifade etti.
Dünyanın bugünlerde doğudan batıya nükleer savaş tehdidiyle sarsıldığını kaydeden Yıldırım, bu anlamda Kuzey Kore ile Amerika arasında yaşanan gerilimin, küresel çapta hem ekonomi hem de siyasi alanda büyük bir sıkışma yarattığını vurguladı.
Yıldırım, gelişen teknolojiyle meydana gelen bilgi toplumunu daha ileri taşıyacak olanın, kardeşlik ve barış olduğunu ancak bu değerlerden uzaklaşıldığını söyledi.
"Uygulama üç alanda olacak"
Tüm uyarılara ve bütün dünyanın karşı durmasına rağmen Kuzey Irak'ta gayrımeşru referandum gerçekleştirildiğini anımsatan Yıldırım, şöyle konuştu:
"Birileri maalesef şahsi ihtiraslarını orada yaşayan yüzbinlerce, milyonlarca mazlum insanın geleceğini karartma pahasına bir maceraya kalkışmış durumda. Bu referandum, neresinden bakarsanız bakın, bölgeye huzur getirmez, kardeşlik getirmez, barış getirmez. O bakımdan da Türkiye bu referandumu yok hükmünde saymaktadır.
Bu referandum sonrası bölgede gelişecek olaylardan, orada yaşayan masum halklar değil, Kürtler, Türkmenler, Araplar, Asuriler, Ezidiler değil, inatla, ısrarla bu anlamsız adımları atan yöneticiler bedelini ödeyecektir. Bunun böyle bilinmesi lazım. Hiç kimse Kürt vatandaşlarımızla Türk vatandaşlarımızla milletimizi karşı karşıya getiremeyecektir."
Uyarıların yapıldığını ancak inatla bu referandumun yapıldığını ifade eden Yıldırım, bu şartlar altında Türkiye'nin atacağı adımların neler olacağını, alınan kararlar çerçevesinde uygulamaya geçireceklerini bildirdi.
Uygulamanın üç alanda olacağını anlatan Yıldırım, "Birincisi siyasi ve diplomatik çözüm arayışlarına ara vermiyoruz, devam edeceğiz. İkinci uygulama alanımız, ekonomiktir. Hiç ihtiyaç olmaz ama ihtiyaç olduğunda üçüncü uygulama da askeri alandır. Diplomatik, siyasi alandaki uygulamalarımız nasıl olacak? Bundan böyle Irak merkezi yönetiminin aldığı kararları bizim bakımımızdan geçerli kararlar kabul ediyoruz." diye konuştu.
"Birinci dereceden muhatabımız Irak merkezi yönetimi olacak"
Yıldırım, merkezi yönetimin, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi'ne 3 gün içerisinde bütün sınır kapılarını, hava alanlarını ve petrol boru hatlarını teslim etme çağrısında bulunduğunu ve bu konuda karar aldığını hatırlatarak, bu kararın yarın akşam itibarıyla süresinin dolacağını aktardı. Yıldırım, şunları kaydetti:
"Irak merkezi yönetiminin alacağı her türlü karara biz, Irak'ın toprak bütünlüğünü esas alan, burada yapılacak statü değişikliğini ayrımcılık ve bölücülük faaliyetlerini ülkemiz için milli bir güvenlik meselesi olarak gören ülke Türkiye, bu kararları dikkate alacak ve buna göre adımlarını atacak. Sınır kapılarında muhatabımız Irak olacak. Havaalanlarında muhatabımız Bağdat olacak ve bütün ekonomik faaliyetlerimizde birinci dereceden muhatabımız Irak merkezi yönetimi olacak."
Bunun, Kuzey Irak'ta yaşayan Türk, Türkmen ve Arapların ihtiyaçlarına duyarsız kalınacağı anlamına gelmeyeceğini dile getiren Yıldırım, bütün bölge için insanlık neyi gerektiriyorsa yapacaklarını ancak bunu Kuzey Iraklı yöneticiler üzerinden değil, merkezi Bağdat-Irak hükümeti üzerinden gerçekleştireceklerini, tek ayrıntının ve farkın bu olduğunu vurguladı.
Yıldırım, Türkiye'nin Irak ile sınırının bulunduğunu, buralarda yaşanacak gelişmelerin ülkenin yıllardır sürdürdüğü terörle mücadelede önemli bir tehdit olduğunu kaydetti.
Irak, Türkiye ve İran'ın, ortaya çıkan bu krizin en az hasarla atlatılması için gereken çalışmalarını iyi bir koordinasyon içerisinde sürdürdüğünü, sürdürülmeye de devam edileceğini belirten Yıldırım, "Ama şunun da bilinmesi lazım. Eğer ülkemize, sınırlarımız içerisinde veya sınırlarımız dışında milli güvenliğimize yönelik bir tehdit olursa karşılığını da en açık ve en sert şekilde vermekten çekinmeyeceğiz. Birinci tercihimiz değil." dedi.
(sürecek)
Son Dakika › Güncel › Uluslararası Kadeş Barış, Eşitlik ve Kardeşlik Sempozyumu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?