2017 Yılı Bütçesi, Plan ve Bütçe Komisyonunda

Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, "Biz, Vakıflar Genel Müdürlüğü olarak, Asli Hukuk Mahkemesine müracaat edebilir, 'Cumhuriyet gazetesinin yönetim kurulu üyeleri, usulüne uygun seçilmemiştir, vakıf senedine aykırıdır ve Vakıflar Kanunu'nun bize verdiği görevle, buraya bir kayyum atayın' diyebilirdik ama bunu söylemedik. İstiyoruz ki Cumhuriyet gazetesi yönetimi kendi yanlışını kendi gidersin." dedi.

Kaynak, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ile Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumunun 2017 yılı bütçelerine ilişkin sunum yaptı.

Kaynak, AFAD'ın, "Risk Yönetimi Sistemi"ni Türkiye'de uygulamaya geçirdiğini ifade ederek, bu modelle afet öncesi hazırlık, planlama ve risk azaltma çalışmaları, eğitim ve bilinçlendirme faaliyetleri, erken uyarı ve kesintisiz haberleşme projeleri ile afet zararlarını en aza indirmeye çalıştığını anlattı.

Ülkede barındırılan Suriyelilere yönelik insani yardım faaliyetlerine de değinen Kaynak, "Bugüne kadar ülkemizdeki geçici barınma merkezlerine yaklaşık 548 bin Suriyeli giriş yaptı, 31 Ekim itibarıyla 254 bin 812 Suriyeli, 10 ilimizde kurulan 24 geçici barınma merkezinde 5,5 yılı aşkın süredir misafir edilmektedir. Ayrıca geçici barınma merkezleri dışında da 2 milyon 503 bin 597 olmak üzere ülkemizde toplam 2 milyon 758 bin 409 Suriyeli bulunmaktadır." diye konuştu.

Barınma merkezlerinde kurulan 15 sahra hastanesinde sağlık hizmeti verildiğini belirten Kaynak, bugüne kadar kamp içi ve dışında yaklaşık 19 milyon 621 bin 502 poliklinik hizmeti sunulduğunu, 915 bin 326 yatan hastaya hizmet verildiğini ve 758 bin 972 cerrahi müdahale yapıldığını bildirdi.

Türkiye'nin, Suriye ile Irak'tan gelen Türkmenleri ve Ezidileri de AFAD koordinasyonunda misafir ettiğini vurgulayan Kaynak, ülkede 9 bin 416'sı Bayır Bucak'tan olmak üzere, 72 bin 187 Türkmen'in bulunduğunu söyledi. Kaynak, 621'i AFAD barınma merkezlerinde olmak üzere toplam 8 bin 52 Ezidi'nin Türkiye'de olduğunu dile getirdi.

Kaynak, yeni kurulan Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu ile 3 ana işlevi aynı anda üstlenecek bir modelin oluşturulduğunu belirterek, "Bunlar ulusal insan hakları kurumu görevi, işkence ve kötü muameleye karşı ulusal önleme mekanizması görevi ile ayrımcılıkla mücadele ve eşitlik kurumu görevidir." dedi.

Cumhuriyet Vakfı

Başbakan Yardımcısı Kaynak, Cumhuriyet Vakfına ilişkin milletvekillerine bilgi verdi.

Cumhuriyet Vakfının 1993 yılında kurulduğunu hatırlatan Kaynak, vakıf yönetim kurulunun 12 kişiden oluştuğunu, görev sürelerinin ise 2 yıl olduğuna dikkati çekti.

Veysi Kaynak, vakfın yönetim kurulunun toplantı yapması için salt çoğunluk gerektiğini, oylamada da yönetim kurulu üyesi seçilebilmek için salt çoğunluk gereği olduğunu ve 12 kişilik yönetim kurulunun salt çoğunluğunun, 7 kişi olmasının açıkça ifade edildiğini vurguladı.

Kurul üyesinin görev süresinin dolması üzerine en geç 1 ayda, yeni kişiyi yine yönetim kurulunun seçtiğini anlatan Kaynak, şöyle devam etti:

"Yani ayrıca bir genel kurulu, mütevelli heyeti falan yok. Yılda en az 2 kez yönetim kurulu başkanı çağrısı üzerine toplanır. 7 üyenin oyunu, yönetim kurulu üyesi seçilmek için zorunlu tutan bir vakıf senedi vardır. 18 Şubat 2014 tarihinde yönetim kurulu seçimine katılan üye sayısı 6 kişidir, 2 üye temsilen toplantıya katılmıştır, sadece temsilen toplantıya katılan iki ismi vereyim, Cüneyt Arcayürek ve CHP Milletvekili Mustafa Ali Balbay'dır.

17 Şubat'ta İnan Kıraç, 18 Şubat'ta da Nevzat Tüfekçioğlu'nun istifaları ve bir üyenin daha önceden vefat etmiş dolayısıyla mevcut yönetim kurulu sayısı 9 kişiye düşmüştür. Acaba 12 kişilik yönetim kurulu üye tam sayısının salt çoğunluğu 7 miydi yoksa toplantıya katılanların salt çoğunluyla mı karar alınacaktı? Tartışma buradadır."

" Kendi yanlışını kendi gidersin"

Kaynak, vakıfların organlarında ölüm, istifa ya da herhangi bir nedenle eksilme olduğu takdirde vakıf senedindeki hükümlere işaret ederek, yetkili organın kararı ve genel müdürlüğün görüşü alınarak, mahkemece yenisinin seçildiğini söyledi.

18 Şubat 2014'te 6 kişiyle gerçekleşen toplantıda, vakfa önce yeni bir üye seçilerek üye sayısının 7 olmasının sağlandığını belirten Kaynak, şu ifadeleri kullandı:

"Yani toplantı 6 kişi ve bir yeni üye seçilerek 7'ye tamamlanmış ve toplantıyı bu şekilde sürdürmüşler. Bu açıdan bu yönetim kurulunun toplantısının usule uygun olmadığı, vakıf yönetimi tarafından yapılan üye seçimlerinin de yoklukla batıl olduğu anlaşılmaktadır. Daha sonra İnan Kıraç'ın ve başkalarının şikayetleri vardır.

Cumhuriyet Başsavcılığında yürütülen soruşturma çerçevesinde bilirkişi raporunda özetle, 'Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulunun toplantı yeter sayısı olduğu halde, karar yeter sayısı olmadan seçilen üyenin ismi de var; yok hükmünde olduğu, seçilmemiş sayıldığı,18 Şubat 2014'te toplantıda alınan kararla seçilen yönetim kurulunun üyelerinin de seçilmemiş sayıldığı...' diye devam ediyor."

Kaynak, "vakfın yönetiminin usulsüz bir şekilde ele geçirildiğine" ilişkin şikayet üzerine yapılan bir soruşturmanın olduğuna dikkati çekti.

Cumhuriyet gazetesinin yayın politikasıyla, bunun bir ilişkilendirilme meselesinin de ayrı bir konu olduğunu vurgulayan Kaynak, "Biz, Vakıflar Genel Müdürlüğü olarak, Asliye Hukuk Mahkemesine müracaat edebilirdik, 'Cumhuriyet gazetesinin yönetim kurulu üyeleri, usulüne uygun seçilmemiştir, vakıf senedine aykırıdır ve Vakıflar Kanunu'nun bize verdiği görevle, buraya bir kayyum atayın' diyebilirdik; ama bunu söylemedik. İstiyoruz ki Cumhuriyet gazetesi yönetimi kendi yanlışını kendi gidersin. Ancak Cumhuriyet gazetesinin, vakfın yönetimi el değiştirdikten sonra yayın politikasında bir değişiklik olup olmadığı, yayın politikasında değişikliğin bir suç unsuru oluşturup oluşturmadığı hususundaki takdir tamamıyla ve tabiatıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma çerçevesinde yargı mercisindedir." değerlendirmesinde bulundu.

"Müdahale yapmış olsaydı zaten kayyum atanırdı"

"Biz politik bir müdahale yapmış olsaydık zaten kayyum atanırdı, kanunda bu görev ve yetki var." diyen Kaynak, "Ben, bir siyasi partinin genel başkanına yönelik asla saygısızlık etmek istemem. Ancak eksik bilgilendirmeden kaynaklı olarak Sayın Kılıçdaroğlu'nun bir şey ifade ettiğini söylemek isterim." açıklamasında bulundu.

Kaynak, aslında 3 raporun bulunduğunu, birinci raporla bu durumun Vakıflar Genel Müdürlüğünün müfettişlerince tespit edildiğini, ikinci raporda müfettişin bir yorumuna istinaden, genel müdürlüğün üçüncü bir rapor düzenlettirdiğini anlattı.

İlk raporda, yönetim kurulu toplantısı üye seçiminin yasal zeminde ve vakıf senedinin zemininde olmadığının belirtildiğini aktaran Başbakan Yardımcısı Kaynak, ikincisinde ise "şartları sağlamışlardır" diye bir ifadenin olması dolayısıyla aradaki çelişkiyi gidermek için üçüncü bir inceleme yapıldığını sözlerine ekledi.

(Bitti)