2021 Yılı Bütçesi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda

AK Parti Düzce Milletvekili Ayşe Keşir, "Eğitimin üzerinde ciddi bir vesayetçi anlayış söz konusuydu AK Parti öncesi ve 2002'den bu yana bu vesayetçi anlayış ortadan kalktı." dedi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Milli Eğitim Bakanlığı, Yüksek Öğretim Kurulu, ÖSYM Başkanlığı, Yükseköğretim Kalite Kurulu ve üniversitelerin bütçeleri görüşülüyor.

CHP Konya Milletvekili Abdüllatif Şener, Türkiye'deki toplam öğrenci sayısının 25 milyonu aştığını belirterek, bunun devasa bir rakam olduğunu söyledi.

Bu öğrenci sayısının BM'ye üye 196 ülkenin 140'ının nüfusundan fazla olduğuna işaret eden Şener, bunun bir potansiyel olarak değerlendirilebileceğini kaydetti.

Bu potansiyelin bir umut olmasını dileyen, sorun yumağı haline dönüşmemesi gerektiğini ifade eden Şener, "Bu büyük potansiyel bir sorun yumağı haline dönüşüyorsa sadece Mili Eğitim Bakanlığının değil tüm Türkiye'nin gece gündüz bu konuda mesai harcaması lazım diye düşünüyorum." görüşünü paylaştı. Şener, şöyle konuştu:

"Son derece önemli ve tehlikeli bir dönemeçte olduğumuzu düşünüyorum. Eğitim sisteminde reform adı altında sürekli yaz bozlarla Türkiye'yi bugüne getirmiş bir iktidar var. Maalesef eğitim daha niteliksiz daha vasıfsız, daha fazla oynanan, daha fazla yap bozlara alet edilen bir noktaya gelmiş. Bunun ötesinde dünyadaki gelişmelere ayak uydurur nitelikte değildir."

Eğitim ve piyasa arasında bir koordinasyon olması gerektiğini dile getiren Şener, bunun sağlanamaması durumda, eğitimin ve öğretim elemanlarının niteliği ne kadar arttırılırsa arttırılsın, dünyadaki yarıştan, küresel rekabetten geri kalınacağını iddia etti. Şener, "Gördüğüm kadarıyla yaşanan durum bundan ibarettir." değerlendirmesinde bulundu.

HDP İstanbul Milletvekili Erol Katırcıoğlu, YÖK'e yönelik eleştirilerde bulunarak, kurumun hantallaştığını ve üniversite özerkliğini yok eden bir noktaya geldiğini iddia etti.

"YÖK'ün bir koordinasyon kurulu, bir denetim kurulu, bir düzenleyici kurul olarak devam etmesi makul gelir bana." diyen Katırcıoğlu, asistan alımına kadar kararlara katılabilen bir sistemin kabul edilemeyeceğini söyledi.

"Eğitim ve öğretimde imkan ve fırsat eşitliği sağlanmalı"

MHP İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu, daha önce karşılaşılmamış olan pandemi sürecinin, eğitim sisteminin ileriye dönük yapısal birtakım düzenlemelerin yapılmasını gerekli hale getirdiğini belirtti.

Aksu, salgın sürecinde bakanlığın ortaya koyduğu performansın, aldığı önlemlerle eğitimin kesintiye uğramadan devamını temin etmesinin, çocuklara ve ailelere verilen rehberlik desteği gibi süreç yönetiminin de takdire şayan olduğunu kaydetti.

Eğitimin, Türkiye'yi dünya ile rekabet edebilecek, küresel bir güç, lider ülke yapacak nesillerin yetiştirilmesine katkı verecek şekilde planlanması gerekliliğinin devam ettiğini ifade eden Aksu, öğretmenlerin mali ve sosyal haklarının daha da iyileştirilmesine yönelik ihtiyacın sürdüğünü bildirdi. Aksu, şöyle konuştu:

Aksu, Türk milletine mensubiyetin gurur ve şuuruna sahip, manevi ve kültürel değerlerimizi özümsemiş, düşünme, algılama ve problem çözme yeteneği gelişmiş, yeni gelişmelere açık, sorumluluk duygusu ve toplumsal duyarlılığı yüksek, bilim ve teknoloji üretimine yatkın, girişimci, demokrat, erdemli ve inançlı nesillerin yetiştirilmesi, eğitim politikamızın temel amacı olmalıdır.

Çocuklarımızın dini inanç, etnik köken ve felsefi düşüncelerine bakılmaksızın eğitim ve öğretimde imkan ve fırsat eşitliği sağlanmalı, toplumun bütün fertlerinin ilgi, eğilim ve yetenekleri doğrultusunda eğitilmesi esas olmalıdır."

Aksu, okul öncesi eğitimin yaygınlaştırılması ve bu yaş grubundaki nüfusun daha erken yaşta örgün eğitim programı kapsamına alınması gerektiğini vurguladı.

AK Parti Düzce Milletvekili Ayşe Keşir, eğitimde bazı özeleştirileri kendilerinin de yaptığını dile getirdi.

Ancak başka bir perspektiften de bakmak gerektiğini söyleyen Keşir, "Eğitimin üzerinde ciddi bir vesayetçi anlayış söz konusuydu AK Parti öncesi ve 2002'den bu yana bu vesayetçi anlayış ortadan kalktı." dedi.

Keşir, katsayı uygulaması, başörtü yasakları, kız çocuklarının eğitime erişimindeki engellerin de olduğu vesayetçi uygulamaların ortadan kaldırıldığını söyledi.

"Dün problem olarak görmediğimiz, 3-5 yıl sonra bir problem olarak karşımıza çıkabiliyor." diyen Keşir, 15 yıl önceki sorunlarla bugünkülerin farklı olduğunu dikkati çekti.

Keşir, 8 yıllık zorunlu eğitimin 12 yıla çıkartılmasının da devrim niteliğindeki bir düzenleme olduğuna işaret ederek, eğitime ayrılan bütçenin arttırılmasının da partisinin milli eğitim yatırımlarıyla ilgili bakışını ortaya koyduğunu kaydetti. Ayşe Keşir, eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması için önemli çalışmalar yapıldığını belirtti.

"8 saat ders, çocukların kaldırabileceği bir şey değil"

CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, uzaktan eğitimle ilgili özel okulların çocuklara günde 8 saat ders yaptırdığını belirterek, "Bu, çocukların kaldırabileceği bir şey değil. Bunlarla ilgilenirseniz iyi olur." dedi.

CHP'nin, belediyeler aracılığıyla çocuklara tablet dağıtabileceğini ifade ettiğini ancak "böyle bir ihtiyaç yok" şeklinde cevap verildiğini iddia eden Bekaroğlu, muhalefet partilerinden seçilen belediyelerin bu uygulamalara dahil olmasını istememenin yanlış olduğunu söyledi.

Bekaroğlu, üniversitelerin üniversite olmaktan çıktığını öne sürerek, "Üniversiteler rektörlerin babalarının çiftliği. Böyle oldu. Adalet ciddi şekilde zedeleniyor. Öğretim üyesi alımlarında öyle şeyler oluyor ki, bu kabul edilemez." diye konuştu.

Rektör seçimleriyle ilgili kişiye özel düzenlemeler yapıldığını da iddia eden Bekaroğlu, profesör unvanı olmayanların, senesi tutmayanların atanabildiğini savundu.

Bekaroğlu, tıp fakültelerinin hekim yetiştirmesinin önüne geçildiğini ileri sürerek, "Tıp fakültesi hastaneleri batıyor." dedi.

Mehmet Bekaroğlu, kendisinin de üç çocuğunun imam hatip okullarında eğitim gördüğünü, ancak mevcut anlayışla bu okullarda dindar nesil yetiştirilemeyeceğini ifade etti.

Bekaroğlu, imam hatip okullarının meslek lisesine dönüştürülmesi gerektiğini dile getirdi.