Avcı, Aa Editör Masası'na Konuk Oldu - Son Dakika
Güncel

Avcı, Aa Editör Masası'na Konuk Oldu

Avcı, Aa Editör Masası\'na Konuk Oldu

Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, "Yerli ve yabancı operatörler ile sektörün temsilcileri, Türkiye'deki olağanüstü halin, Türkiye'ye gelecek turistler açısından hiçbir olumsuz etkisi olmadığını, Türkiye'nin bütün tatil yörelerinde hayatın normal akmakta olduğunu, hatta olağanüstü halin aslında gelen turistlerin, misafirlerin güvenliği bakımından ayrıca bir önemli katkısı olduğunu biz de söylüyoruz, onlar da söylüyorlar.

18.10.2016 11:48
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, "Yerli ve yabancı operatörler ile sektörün temsilcileri, Türkiye'deki olağanüstü halin, Türkiye'ye gelecek turistler açısından hiçbir olumsuz etkisi olmadığını, Türkiye'nin bütün tatil yörelerinde hayatın normal akmakta olduğunu, hatta olağanüstü halin aslında gelen turistlerin, misafirlerin güvenliği bakımından ayrıca bir önemli katkısı olduğunu biz de söylüyoruz, onlar da söylüyorlar." dedi.

Avcı, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'na konuk oldu, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Olağanüstü hal uygulamasının 3 ay süreyle uzatılmasının turizme etkisinin sorulması üzerine Avcı, kelime anlamı olarak "olağanüstü hal"in yanlış anlaşılmaya müsait olduğunu belirtti.

Özelikle yurt dışında bu konuda yanlış anlaşılmaların olduğunu ifade eden Avcı, "Yurt içinde vatandaş olağanüstü halin kendi gündelik hayatına nasıl yansıdığını, daha doğrusu nasıl yansımadığını zaten yaşayarak görüyor." ifadesini kullandı.

Bakan Avcı, olağanüstü hal uygulamasını "devletin, Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişiminin ardından ortaya çıkan durumu olabildiğince etkin yönetebilmek için kendisine getirdiği uygulama düzeni" olarak nitelendirerek, "Vatandaşın gündelik hayatına yönelik herhangi bir değişiklik söz konusu değil, bunu da vatandaş gündelik hayatında görüyor zaten. Olağanüstü hal, devlet işleyişinin daha hızlı, daha etkin ve normal mevzuat içinde yapılamayan, alınamayan bir takım tedbirlerin mümkün olduğu kadar süratle ve etkin biçimde alınmasını sağlamaya yönelik bir düzenleme." diye konuştu.

Olağanüstü hal uygulamasının uluslararası hukukta yer aldığına dikkati çeken Avcı, Fransa'nın başkenti Paris'te söz konusu uygulamanın devam ettiğini hatırlattı.

Avcı, 3 ay için ilan olağanüstü halin gereklilikten dolayı uzatıldığını belirterek, "15 Temmuz darbe girişiminden sonra ortaya çıkan yeni deliller, belirtiler, örgüt yapılanmasına ilişkin elde edilen bilgiler, tutukluların verdikleri ifadelerden ortaya çıkan yeni bilgiler bu sürecin etkin bir biçimde yürütülmesi için bu düzenlemenin bir süre daha devam etmesi gerektiğini gösteriyor. Bunu da vatandaşımız gayet güzel görüyor." dedi.

FETÖ'nün darbe girişiminin ardından daha önceden belirlenen Dünya Turizm Örgütü ile protokol imza töreni için 22 Temmuz'da İspanya'ya gittiğini anımsatan Avcı, orada yoğun katılımlı bir basın toplantısı düzenlendiğini, en çok sorulan sorunun ise olağanüstü hal ve darbe girişimiyle ilgili olduğunu söyledi.

Söz konusu basın toplantısında "İnsanlar gece sokağa çıkabiliyorlar mı", "Havalimanlarınız açık mı" gibi şaşırtıcı soruların geldiğini anlatan Bakan Avcı, Atatürk Havalimanı'ndaki terör saldırısının ardından bile uçuşların 6 saat içinde normale döndüğünü, Brüksel Havalimanı'ndaki terör saldırısının ardından ise Brüksel'de havalimanın 11 gün açılamadığını söylediğini iletti.

"Terör saldırılarının olumsuz etkileri oluyor"

Bakan Avcı, olağanüstü hal uygulamasının turizme etkisine ilişkin ise şu değerlendirmeyi yaptı:

"Yerli ve yabancı turizm operatörleri, sektörün temsilcileri de Türkiye'deki olağanüstü halin Türkiye'ye gelecek turistler açısından hiçbir olumsuz etkisi olmadığını,Türkiye'nin bütün tatil yörelerinde hayatın normal akmakta olduğunu hatta olağanüstü halin aslında gelen turistlerin, misafirlerin güvenliği bakımından ayrıca önemli bir katkısı olduğunu biz de onlar da söylüyorlar. Ama tabii her şeye rağmen olağanüstü hal değil ama diyelim Suriye'de, Irak'ta olup bitenler, dünyanın her yerinde olan ama Türkiye'de de zaman zaman olan terör saldırıları tabii turist kararlarında, ülkemize gelmeyi düşünen insanların kararlarında etkili olabiliyor."

Bunun sonuçlarının görüldüğünü de ifade eden Avcı, "2016 turizm bakımından bu anlamda sıkıntılı bir yıl oldu. Önce Rusya ile yaşadığımız uçak krizi nedeniyle Rusya'nın Türkiye'ye gidişleri yasaklaması, uçuşları yasaklaması vesaire onlar aşıldı ama her şeye rağmen bir takım terör saldırılarının olumsuz etkileri oluyor tabii." diye konuştu.

"Ciddi, köklü dönüşüme ihtiyacımız var"

"Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişiminin 'kafalar değişmediği' için olduğunu belirterek asıl devrimin, reformun kültürde yapılması gerektiğine işaret etmişti. Bu kültür devriminden kasıt nedir, nasıl yapılacak" denilmesi üzerine Avcı, söz edilenin siyasi kültür, siyaset yapma biçimiyle ilgili olduğunun altını çizdi.

Bu konuda ciddi bir zihin dönüşümüne ihtiyaç duyulduğunu dile getiren Bakan Nabi Avcı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Milletçe ihtiyacımız var ama özellikle millete rağmen siyaset yapmayı, millete rağmen bir şeyler yapmayı benimsemiş olanların veya kendilerini bu jakoben alışkanlıklardan henüz kurtaramamış olanların böyle bir devrime, zihinsel devrime ihtiyaçları olduğu çok açık.

İşte 15 Temmuz da dahil geçmişte yaşadığımız bütün askeri müdahaleler ve vesayetler epey tarihi geriye giden bir kültürel çarpıklığın da sonucu, siyasi kültürümüzdeki bir çarpıklığın da sonucu. Bu Osmanlı'dan beri devam eden ve günümüze de, Cumhuriyet dönemine de 'halaskar zabitan' yani 'kurtarıcı subaylar' veya 'rahatsız genç subaylar' vesaire gibi söylemlerle siyaset tarihine geçmiş olan kötü alışkanlıkların bertaraf edilmesi gerektiğini bunun için de zihni bir dönüşüm gerektiğini, siyaset kültürümüzün bu doğrultuda devrimci bir dönüşüm geçirmesi gerektiğini vurguluyor Sayın Cumhurbaşkanı. Doğru, buna çok ihtiyacımız var. Bunun gerekleri de yine olağanüstü hal uygulaması kapsamında bazı kurumlarda, eğitim kurumlarında, askeri eğitim kurumlarında, uygulamalarımızda bunun tortularının temizlenmesine yönelik uygulamalarda kendini gösteriyor zaten. Ama Cumhurbaşkanımız her ne kadar bunu muhtemelen siyasi kültürümüz için söylemiş olsa da geniş anlamda, doğumdan ölüme kadar bütün hayatımızın biçimlenmesini eğer kültürden bunu anlıyorsak ve bunu doğru, iyi, yararlı, güzel arayışı olarak anlıyorsak ki öyle anlamamız gerekir kültürü en geniş manada, hayatın güzelleştirilmesi, yararlı hale getirilmesi, doğru olanın gençlere ve çocuklara öğretilmesi ve yaşanması olarak anlıyorsak orada da ciddi, köklü, eğitime ve dönüşüme ihtiyacımız var."

Türkiye'nin genç bir ülke olduğunu, iç göçün, toplumsal olarak yatay ve dikey hareketliliğin yoğun yaşandığına dikkati çeken Kültür ve Turizm Bakanı Avcı, şunları kaydetti:

"Böyle bir ülkede değer yargıları, hayat tarzları, yaşama kültürüne ilişkin birikimlerimiz zaman zaman çok ciddi zorlanmalarla karşı karşıya kalıyor. Diyelim köyden kalkıp geldiğiniz zaman büyük şehire geçmişteki alışkanlıklarınızı oraya taşımanız zor, iyisiyle kötüsüyle bir takım, iyilerinizi kaybetme tehlikesi olduğu gibi bir takım yeni ve sizin geçmişteki hayat tarzınıza, güzel, doğru anlayışınıza uymayabilecek bir takım pratiklerle karşılaşma tehlikesi ve gerçeği var. Dolayısıyla bunların uyumlu biçimde bir arada sürdürülebilmesi için de kültürümüzün iyi, güzel, doğru unsunlarının özellikle eğitim kurumlarımızda ama aynı zamanda bütün kurumlarımızda, gündelik pratiklerimizde çocuklarımıza, gençlerimize sağlıklı bir biçimde aktarılması gerekiyor. Geniş anlamda da Sayın Cumhurbaşkanının kastettiği devrim bu olsa gerek."

(Sürecek)

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Avcı, Aa Editör Masası'na Konuk Oldu - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement