BM Libya Özel Temsilcisi, Mısır Dışişleri Bakanı'yla bir araya geldi

Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri ile Birleşmiş Milletler (BM) Libya Özel Temsilcisi ve BM Libya Destek Misyonu (UNSMIL) Başkanı Abdullah Batili'nin Libyalı taraflar arasındaki siyasi krizi çözme çabalarını yoğunlaştırma konusunda anlaştığı belirtildi.

Mısır Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre, ülkeyi ilk defa ziyaret eden UNSMIL Başkanı Batili, başkent Kahire'de Dışişleri Bakanı Şukri ile bir araya geldi.

Görüşme sırasında Şukri, Libya'da krizi sona erdirmek ve halkın isteklerini gerçekleştirmek için anayasal sürecin tamamlanmasının önemine ve cumhurbaşkanlığı ile yasama seçimlerinin aynı anda yapılmasının gerekliliğine dikkati çekti.

Şukri, çözümün Libya'nın kendisine ait olduğunu ve "seçilmiş yasama kurumuna saygı duymanın önemini" vurguladı.

UNSMIL Başkanı Batili de Libya'daki krizi sonlandırmak için yürüttüğü çabaları ve temaslarıyla ilgili Bakan Şukri'ye bilgi verdi.

Batili, Libyalı tüm taraflarla konuşmaya ve onları dinlemeye önem verdiğini dile getirdi.

Görüşmede Şukri ve Batili'inin Libya'da güvenlik, istikrar ve refahın sağlanması için siyasi çözümün ilerletilmesine yönelik çalışmaları yoğunlaştırma konusunda mutabık kaldığı kaydedildi.

Libya'daki seçim çıkmazı

Libya'da bir süredir Abdulhamid Dibeybe ve Fethi Başağa'nın liderlik ettiği iki ayrı hükümet bulunuyor. Bu durum, ülkede istikrarsızlığın sürmesine neden oluyor.

Libya Siyasi Diyalog Forumu'nun Kasım 2020'deki toplantılarında, ülkede devlet başkanlığı ve parlamento seçimlerinin 24 Aralık 2021'de yapılmasına karar verilmiş ancak seçimler planlanan tarihte gerçekleştirilememişti.

Tobruk'taki Temsilciler Meclisi, mevcut Ulusal Birlik Hükümeti'nin görev süresinin 24 Aralık 2021'de dolduğu gerekçesiyle 10 Şubat'ta ülkenin batısındaki milletvekillerinin çoğunun katılmadığı oturumda Fethi Başağa'yı başbakan seçmiş, 1 Mart'ta da Başağa hükümetine güvenoyu vermişti.

Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Dibeybe ise Temsilciler Meclisi'ni Cenevre Anlaşması'nda belirlenen yol haritasından ayrılmakla suçlayarak görevinin başında olduğunu, görevi ancak seçilmiş bir hükümete teslim edeceğini söylemişti.