Dha yurt bülteni - 5 - Son Dakika
Güncel

Dha yurt bülteni - 5

Dha yurt bülteni - 5

Demirel'in anıt mezarı ziyarete açıldıDokuzuncu Cumhurbaşkanı merhum Süleyman Demirel için Isparta Çalcatepe'ye inşa edilen anıt mezar, tamamlanarak ziyarete açıldı.

26.09.2019 10:43

Demirel'in anıt mezarı ziyarete açıldı

Dokuzuncu Cumhurbaşkanı merhum Süleyman Demirel için Isparta Çalcatepe'ye inşa edilen anıt mezar, tamamlanarak ziyarete açıldı.
1965-1993 yıllarında 7 hükümette toplam 10 yıl 5 ay Başbakanlık, 1993- 2000 yıllarında ise 7 yıl süreyle Cumhurbaşkanlığı yapan Süleyman Demirel, 17 Haziran 2015'te tedavi gördüğü Ankara'daki hastanede solunum yolu enfeksiyonu ve kalp yetmezliği nedeniyle 90 yaşında hayatını kaybetti.
ANITKABİR'DEN SONRA EN BÜYÜK ANIT MEZAR
Süleyman Demirel, ölümünün ardından doğduğu topraklar olan Isparta'nın Atabey ilçesine bağlı İslamköy'de, kardeşi Şevket Demirel tarafından 2000'den itibaren oluşturulmaya başlanan Çalcatepe'deki anıt mezar alanına defnedildi. 58 bin metrekarelik alana kurulu Çalcatepe, Anıtkabir'den sonra kurulduğu alan bakımından Türkiye'nin en büyük anıt mezarı olarak planlandı. Çalcatepe'ye Demirel'in Türkiye Cumhuriyeti'nin 9'uncu Cumhurbaşkanı olmasını simgeleyen 9 suni gölet yapıldı.
ISPARTA'YI KUŞ BAKIŞI GÖRÜYOR
Demirel ailesi Çalcatepe'de, Süleyman Demirel'in defnedildiği noktaya anıt mezar yaptırılması için proje hazırladı. Anıt mezar projesi, 2017'de tamamlanarak, Demirel ailesi tarafından Isparta Valiliği'ne teslim edildi. Valilik öncülüğünde gerçekleştirilen ihalenin ardından aynı yılın Aralık ayında yapımına başlanan anıt mezar, 2 yıllık inşa sürecinin ardından tamamlanarak ziyarete açıldı. Süleyman Demirel için yaptırılan anıt mezar, Demirel Külliyesi'ni çaprazdan görüyor. Atabey ve İslamköy Ovası'na hakim mevkideki anıt mezar, Isparta'yı da kuş bakışı görüyor. Tepe, Selçuklu İmparatorluğu döneminden bu yana mezarlık olarak kullanılan ve Demirel'in ataları, eşi Nazmiye Demirel ve diğer hemşehrilerinin bulunduğu mezarlığı da görüyor. Süleyman Demirel Demokrasi ve Kalkınma Müzesi'nin de görüş açısında yer alan anıt mezarın Isparta'yı kuş bakışı görmesi, Demirel'in Isparta özlemini simgeliyor.
'VAV' VE ÇINAR YAPRAKLARININ ÖZEL ANLAMI
3500 metrekarelik alana inşa edilen anıt mezarda, Süleyman Demirel'in kabrinin üzerine 2 'vav' harfinin birleşiminden oluşan simge konuldu. 2 'vav' harfinin, Süleyman ve Şevket Demirel kardeşleri simgelediği belirtildi. Bunun hemen yanında yükselen tavan bölümüne, 10 bin çınar yaprağının kalıbı alınarak, tavana tek tek monte edildi. Çınar yapraklarının ise Süleyman Demirel'in kıraç arazi olan Çalcatepe'nin yeşertilmesi için gösterdiği çabayı simgelediği ifade edildi.
Mezarın üzerini örten iç kolon yüksekliği 26 metre, toplam yüksekliği 30 metre olan kule inşa edildi. Titanyum karışımı malzemeden inşa edilen kulenin sarmal şekli ise halkın birleşip kucaklaştığı bir nokta olmayı temsil ediyor. Anıt mezarın dışına ise Demirel'in 9'uncu Cumhurbaşkanı olmasını simgeleyen, 9 bölmeden oluşan mini baraj ve yapay şelale konuldu.
"RESMİ TÖRENE HENÜZ NETLEŞMEDİ"
Süleyman Demirel Demokrasi ve Kalkınma Müzesi Müdürü Osman Siviloğlu, anıt mezarla ilgili verdiği bilgide, mezarın resmi bir törenle açılıp açılmayacağının henüz netleşmediğini, ancak inşaatın tamamlandığını ve ziyarete açıldığını söyledi. 9'uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in yaşamı boyunca büyük işlere imza atan bir devlet adamı olduğunu kaydeden Siviloğlu, anıt mezarın kurulu olduğu alanda Süleyman Demirel'in gençlik yıllarında çobanlık yaptığını söyledi. Mezarın üzerinde bulunan 30 metrelik kuleyi uzaktan görenlerin su deposuna benzettiğini ifade eden Siviloğlu, "Ancak öyle değil, bu sarmal görüntü halkı buraya çekmek adına yapılmıştır. Demirel sağlığında halkı birleştirici ve bütünletirici bir lider olarak kabul edilmişti. Mezarı ziyaret edenler de adeta bu sarmal yapıyla birlikte Demirel'e sarılıyor. 9 adet mini baraj var, 'Barajlar kralı' sıfatına dikkat çekiliyor" diye konuştu.
DEMİREL, ANIT MEZAR İÇİN NELER SÖYLEMİŞTİ?
Süleyman Demirel hayattayken, Isparta'ya gelişinde anıt mezar alanını incelemiş ve şunları söylemişti:
"Bu proje dünyada bir numunedir. Çalcatepe geçmişte kayalıklardan ve kıraç topraktan ibaret bir alandı. Kardeşim önderliğinde yürütülen çalışmalar sayesinde bu hale geldi. Buradaki çamlar dünyanın en şanslı çamları. Çamın dünyada sulandığı tek yer burası. Burası Şevket beyin eseridir. Benim hemşehrilerim de kendisine kucak açmış, hep yardımcı olmuştur. Kıraç tepe, bugün Türkiye'nin yeşil envanterine girmiştir. Bu bir ülkenin topraklarına yapılabilecek en büyük iyiliktir."

Görüntü Dökümü
------------
-Anıt mezarın Drone görüntüsü
-Anıt mezar içinden detay görüntüler
-Muhabir Alparslan Çınarın anonsu
-Osman siviloğlu ile röp
-Muhabir Alparslan çınar ın anonsu
-Drone görüntüleri ve Detaylar

528 MB/// 4.45 SN (HD)

Haber: Alparslan ÇINAR- Kamera: Emrah GÜL/ANTALYA

====================

Şiddet gördü boşandı, eşinden kalan borçları ödemek için iş arıyor

Kocaeli'nin Körfez ilçesinde yaşayan Asiye Ö. (53), şiddet gördüğü gerekçesiyle geçen hafta boşandığı 28 yıllık eşi F.Ö. (56) ile birlikte açtıkları lokantadan kalan vergi ve kredi borcunu ödemeye çalışıyor. Serebral palsi hastası oğlu Velican Ö. (19) ile birlikte yaşamını sürdürmeye çalışan Özden, kredi ve vergi borçlarını ödeyebilmek için yetkililerden iş istiyor.
Asiye Ö., 1991 yılında evlendiği F.Ö. ile 1996 yılında banka kredisi çekerek Isparta'da bir lokanta açtı. İlerleyen dönemlerde hem evliliklerinde hem de iş yerinde olumsuzluklar yaşanınca açtıkları lokanta 2003 yılında kapattılar. Lokantanın kapanmasının ardından yaklaşık 50 bin lira vergi ve kredi borcunun, imza sahibi olduğu için kendisine kaldığını ifade eden Asiye Ö., bu süreç içerisinde eski eşinin kendisine şiddet ve işkence uyguladığını iddia ederek boşanma kararı aldı. Aradan geçen sürede 50 bin liralık kredi ve vergi borcunun faizleriyle beraber bugün 250 bin lirayı bulduğunu belirten Asiye Ö., "Serebral palsi hastası bir oğlum var, onun engelli maaşıyla geçimimi sağlamaya çalışıyorum. Oğlumu evde yalnız bırakamadığım için her işte de çalışamıyorum. Oğlumla beraber gidebileceğim bir iş için yetkililerden yardım istiyorum" dedi.
3 yıldır eşiyle ayrı yaşadığını ve geçen hafta resmen boşandıklarını belirten Asiye Ö., "1996 yılında bir lokantamız vardı. Bu lokanta eski eşim ve benim adımaydı. Daha sonra iflas ettiğimiz için o günden bu yana vergi borçlarımız, kredi borçlarımız kaldı. Borçların hepsi benim üzerime kaldı. Eski eşimden uzun yıllar boyunca şiddet gördüm, dayak yedim. Kemerlerle dayak yediğimi biliyorum, bunu anlatırken bile canım çok yanıyor, içim çok acıyor. Daha sonra hem evliliğimizde hem de iş yerimizde işler yolunda gitmedi. İş yerimiz kapandı ve oradan kalan borçlar benim imzalarım olduğu için benim üzerime kaldı" dedi.
"BEN CELLADIMI SEVDİM"

Eşiyle boşanma aşamasındayken zor bir süreç geçirdiğini anlatan Asiye Ö., "Eski eşimle 28 yıl beraberlikten sonra boşanma kararı aldım, keşke daha önce alsaydım bu kararı. Çünkü hep şiddet görüyordum, hep dayak yiyordum. Çok değer verdim, çok severek evlendim. İnsan celladını sever derlermiş ya ben de celladımı sevdim. Dayak yediğim, işkence gördüğüm insanla severek evlenmiştim ben. Karşılığında da hep acı verdi bana ve sonunda da cesaretimi toplayarak boşanma kararı aldım ve boşandım. Şu anda beraber yapıp iflas ettiğimiz iş yerinden dolayı 250 bin lira borcum var bankalara. Ben artık kendi adıma bir banka hesabı bile açamıyorum. Bir tek oğlum Velican'ın engelli maaşı var onunla geçimimi sağlamaya çalışıyorum. Evim kira, kiramı ödemek zorundayım. Ben kimseden dilenmiyorum, para da istemiyorum ama bana bir iş imkanı verseler, şerefimle, namusumla ne engelli çocuğumla hayat mücadeleme devam etmek istiyorum. Bunun için destek istiyorum herkesten" diye konuştu.

Görüntü Dökümü
--------------
-Asiye Ö. ve engelli oğlundan görüntüler
-Asiye Ö.'nün ev yaşamından görüntüler
-Asiye Ö. ile röportaj
-Detaylar

Haber-Kamera: Alişan KOYUNCU-Selda Hatun TAN/KÖRFEZ(Kocaeli),

=============================

Bu ilçenin başı ayılarla dertte
ÇAMLIHEMŞİN'DE VATANDAŞLARIN AYI KORKUSU

Rize'nin Çamlıhemşin ilçesinde yerleşim yerlerine inen, tarım ürünleri ve meyvelere zarar veren ayılar, vatandaşları tedirgin ediyor. Ayı korkusu yaşayan vatandaşlar, önlem alınmasını istiyor. Doğa Koruma ve Milli Parklar ekipleri de yörede ayı popülasyonunda artış olduğunu belirledi.
Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü ekipleri Rize, Trabzon, Artvin ve Giresun'da yaban hayatı envanter belirleme çalışması yaptı. Teknik ekiplerin sahada yaptığı çalışmada yaban hayatının olduğu sulak alanlar, sarp kayalıklar ile ormanlıklar gözlemlendi. Çalışma sonucu ayı, çengel boynuzlu dağ keçisi, tilki, çakal ve domuz türlerinde artış gözlendi. En şok artış ise ayı popülasyonunda tespit edildi. Envanter çalışmalarında önceki yıllara göre sayılarının arttığı belirlenen ayılar, yerleşim yerlerine inerek, büyükbaş ve küçükbaşlar ile tarım ürünlerine zarar verirken, yaşam alanı için de tehlike oluşturuyor.
EN ÇOK GÖRÜLDÜKLERİ İLÇE KORKU İÇİNDE
Ayıların en çok görüldüğü Rize'nin Çamlıhemşin ilçesinde yerleşim yerlerine inen, tarım ürünleri ve meyvelere zarar veren ayılar, vatandaşları tedirgin ediyor. Ayı korkusundan evlerinden dışarı çıkamadıklarını anlatan vatandaşlar, önlem alınmasını istiyor. Önceki gün ilçe merkezine inen bir ayı, sokak köpekleri tarafından kovalandı. Caddede uzun süren köpeklerden kaçan ayı, ormanlık alanda gözden kayboldu.
'EVLERE GİRMELERİNDEN KORKUYORUZ'
Mikron Mahallesi'nde oturan Şüküfe Güvenç (65), ayıların her şeye zarar verdiğini belirterek, "Sebzelerimizi mahvetti, meyve ağaçlarımızı kırıp buduyor, hiçbir şey kalmadı. Köpeklerimizle biz de bağıra çağıra onları evimizin etrafından uzak tutmaya çalışıyoruz ama bir işe yaramıyor. Aç kalınca evlere girmelerinden korkuyoruzö dedi.
Gülseven Subay da (53) yazları geldiği köyünde ayı korkusu yaşadığını belirterek, "Bahçe yapıyoruz, biz ekiyoruz o yiyor. Her tarafı batırdı. Ne meyve kaldı ne sebze. Çok korkuyoruz, yalnız hiçbir yere gidemiyoruz, yanımızda bir erkek olmadan evden uzaklaşamıyoruz, hep tedirginiz. Bahçeyi korumak için zil çalıyoruz, teneke vurup ses çıkarıyoruz. Ama sesi duyunca çekiliyor kenara sonra yine bahçeyi talan etmeye devam ediyor. Doğayla iç içe bir yaşam sürüyoruz ama korkuyla" diye konuştu.
"AYILARA HİÇBİR ÖNLEM FAYDA ETMİYOR'
Rabia Özcan ise (61), doğup büyüdüğü topraklarda önceden de ayı olduğunu ancak bu kadar evlerin içine kadar girmediklerini belirterek, "Önceden bir ışık asardık ayı oraya yaklaşmazdı. Şimdi hiç bir şey fayda etmiyor, evlere bile girecekler nerdeyse. Bahçeleri ekiyoruz toplayamıyoruz, nafile toprağa kazma vuruyoruz. Geceleri zil çalıyoruz, teneke vuruyoruz, bağırıyoruz ki sesten belki kaçar diye ama hiç faydası yok. Önceki sene evimin önündeki elma ağacından yere düşen elmaları toplamak için bahçeye gittim, kocaman bir ayıyla karşı karşıya geldim. Şükür ki saldırmadan kaçıp gitti yoksa parçalanmıştım. Korkuyorum ama yinede dışarıya çıkıyorum" ifadelerini kullandı.
'ERKEN GELSEYDİ KORKUNÇ OLURDU'
İlçede caddeye inen ayının görüntülerini güvenlik kamerasından izlediğini söyleyen Şaban Kurkut, "Görüntüleri izleyince şaşırdım. Geç saatte olduğu için bir şey olmadı ama daha erken saatte olsaydı dükkanlara dalar korkutucu şeyler olurdu. Taksi durağına kadar gitmiş ayı, camına yaslanmış iyi ki kimse yoktu. Etrafımız hep ormanlık alan, sanırım yiyecek bulamadı ve bu sefer şansını çöp kutularında denemek istedi, sonuçta böyle oldu" dedi.
Taksici Ayhen Bergal o ana şahit olduğunu ifade ederek, "Taksiden dönüp eve gitmiştim ki caddeden köpek sesleri geldi. Balkondan baktığımda ayıyı kovalayan köpeklerle karşılaştım. Ayı taksi durağına kadar gelmiş cama yaslanmıştı" diye konuştu.

Görüntü Dökümü
--------------
-Sokakta ayı kocalayan köpekler (güvenlik kamerası)
-Ayı detay görüntüler
-Köy bahçe görüntüleri
-Röportajlar
-Anons muhabir (Arzu Erbaş)
-İlçe merkezinde ayının cama yaslandığı taksi durağı
-Sokak köpekleri
-Röportajlar

Haber-Kamera: Arzu ERBAŞ- Mehmet Can PEÇE RİZE-DHA

====================

Zonguldak'ın Rapunzel'i

Zonguldak'ta yaşayan 1 metre 60 santim boyundaki Binnaz Karalı (31), 12 yıl önce inat uğruna kestirmemeye karar verdiği 1 metre 20 santim uzunluğundaki saçlarıyla masal kahramanı Rapunzel'e benzetiliyor.
Zonguldak Tepebaşı Mahallesi'nde oturan Binnaz Karalı, 12 yıl önce kuzeninin uzun saçlarını elletmemesi üzerine kendi saçlarını uzatmaya karar verdi. Binnaz Karalı, inat uğruna aldığı karardan sonra saçlarını sadece 2 yılda bir düzenli uzaması için uçlarından kestirmeye başladı. Binnaz Karalı'nın saçları, bugüne kadar 1 metre 20 santimetreye kadar ulaştı. Görenlerin uzun sarı saçlarıyla bilinen dünyaca ünlü masal kahramanı 'Rapunzel' olarak seslendiği Binnaz Karalı, saçlarını kestirmeyi düşünmediğini söyledi. Saçlarının boyasız sarı renkte olduğunu belirten Binnaz Karalı, "Kuzenim misafir olarak bize geldiğinde saçlarıyla oynuyordum. O bana kendi saçlarını uzat onla oyna dedi. O benim içimde ukde oldu. 12 yıldan beri saçlarım uzun. İki senede bir, çok ufak kestiriyorum uçlarından. Şu anda 1 metre 20 santimetre boyunda saçlarım. Genellikle nasıl uzatıyorsunuz, hangi şampuanı kullanıyorsunuz? Saçınızda boya var mı sorularıyla karşılaşıyorum" dedi.
"GERÇEK OLDUĞUNA İNANMAYIP SAÇIMI ÇEKİYORLAR"
Saçlarının bakımını için özel bir çaba harcamadığını ifade eden Binnaz Karalı, "Özel bir çabam yok. Şampuanla yıkayıp kremliyorum. Maşa veya fön sık kullanmıyorum. Doğal haline bırakıyorum. Yıkarken de zorluk çekmiyorum. Uçlarında kırık var diyorlar. Ben de öylelikle çok az kestiriyorum. 2020'de belki yine çok az uçlarından kestiririm. Yoksa kestirmeyi düşünmüyorum. Gerçek olduğuna inanmayıp saçımı çekiyorlar" diye konuştu.

Görüntü Dökümü
--------------
-Binnaz Karalı'nın parkta yürümesi
-Saçlarından detaylar
-Binnaz Karalı ile röp.
-Binnaz Karalı'nın saçlarının metreye ölçülmesi

Haber-Kamera: Gürkay GÜNDOĞAN-Aytaç ÖZTÜRK/ZONGULDAK,

========================

Barut:  Beyaz altın kara talihimiz değil şansımız olmalıdır

CHP Adana Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ayhan Barut, Çukurova Bölgesi'nin esas ve ana ürünü olan pamuğun 'beyaz altın' olarak anıldığını hatırlatarak, "Beyaz altın kara talihimiz değil şansımız olmalıdır" dedi.
Bulunduğu her alanda tarımsal üretimin ve üreticilerin desteklenmesi için çaba gösteren Adana Milletvekili Ayhan Barut, pamuk hasadının sürdüğü Karataş Ovası'nda incelemelerde bulundu. Hasat yapılan bir pamuk tarlasında üreticilerin sorunlarına değinip çözüm önerilerini paylaşan Ayhan Barut, "Çukurova'nın esas ve ana ürünü pamuktur. Pamuk hasadı hızla sürüyor ama üreticilerimiz derin bir endişe içerisinde. Beyaz altın pamuk bu yıl üreticinin kara talihi oldu" diye konuştu.
Geçen yıl pamuk hasadı başladığında 1 kilogram kütlü pamuğun 4.5 liradan satıldığını anımsatan Ayhan Barut, şunları kaydetti:
"Geçen yıl 4.5 liradan başlayan pamuk kilogram fiyatı, bu hasat döneminde 3 lira civarında seyrediyor. Üreticiler karamsar şekilde bekliyor. Üreticilerimiz ektiğinden ve hasattan memnun değiller. Tüm girdiler, mazotta, ilaçta, tohumda en az iki kat arttı. Üretici korku ve endişe yaşıyor. Ürettiğinin altında bir fiyatla ürün satıyor. Aradaki farkın yağlı tohumlarda uygulanan teşvik primi ile telafi edilmesini istiyor. Bu rakam en az 1.5 lira olmalı ve çiftçiye peşin ödenmelidir. Pamuk ülkemizde tekstil ve konfeksiyon sanayisinin hammaddesidir, Çukurova'nın esas ürünüdür. 'Yerliyiz ve milliyiz' diyenlere sesleniyoruz. Önümüzdeki yıl pamuk ekili yerlerde başka ürünlerin olmasını istemiyorsak, pamuk üreticisini desteklememiz gerekiyor. Beyaz altın kara talihimiz değil şansımız olmalıdır."

Görüntü Dökümü
----------------
CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut'un pamuk tarlasında konuşması
Pamuk tarlasından arşiv görüntüler

SÜRE: 02'04" BOYUT: 230 mb

Haber-Kamera: ADANA,

======================

Sea to Sky'da 'Hayatıma kastım yok, kaskım var' projesi tanıtıldı

Antalya'nın Kemer ilçesinde 28 ülkeden 260 sporcunun katılımıyla düzenlenen Sea to Sky Enduro Motosiklet Yarışı'nda açılan stantta 'Hayatıma kastım yok, kaskım var' projesi tanıtıldı. Stantta ünlü sporcuların kasklarına 'Hayatıma kastım yok, kaskım var' stickerları yapıştırıldı.
Kemer'de bu yıl 10'uncusu düzenlenen Sea to Sky Enduro Motosiklet Yarışı'nda, İçişleri Bakanlığı himayesinde Antalya Valiliği tarafından başlatılan 'Hayatıma kastım yok, kaskım var' projesi kapsamında jandarma ve emniyet trafik timleri tarafından stant kuruldu. 28 ülkeden 260 sporcunun katıldığı yarışma alanında açılan stantta, özellikle kasksız motosiklet kullanan sürücülerin yaşadığı kazalarda ölüm veya sakat kalma oranın yüksek olması nedeniyle kasksız motosiklet kullanılmaması konusunda uyarılarda bulunuldu. Yarışmaya katılan sporculardan bazıları kasklarına projenin de sloganı olan 'Hayatıma kastım yok, kaskım var' ve 'Hayatı kafama takıyorum' yazılı stikerlar taktı.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Kemer Kaymakam Murtaza Dayanç, Belediye Başkanı Necati Topaloğlu ile enduro motosiklet yarışlarında dünyanın en iyi 10 sporcusu arasında yer alan Avusturalyalı Tim Coleman ile İzlandalı kadın sporcu Anita Hauksdottir gibi sporcular da stanta gelerek projeye destek verdi. Protokol üyeleri ve ünlü sporcular 'Hayatıma kastım yok, kaskım var' ve 'Hayatı kafama takıyorum' sloganlarını söyledi.

Görüntü Dökümü
--------------
Hayatıma kastım yok, kaskım var afişi
Stanttan detay
Standa gelen İzlandalı Anita Hauksdottir'dan detay
Kaska takılan stikerdan detay
Anita Hauksdottir'nın proje tişörtünü giymesi ve sloganı söylemesi
Belediye Başkanı Necati Topaloğlu ile jandarma ve emniyet mensuplarının sloganı söylemesi
Başkan Topaloğlu'nun Jandarma trafik motosikletine binmesi ve kask takması
Hediye sloganlı bardaklardan detay
Dünyaca ünlü Tim Coleman'a proje bilgisinin verilmesi
Tim Coleman'ın kaskına stiker takılması
Tim Coleman'ın proje tişörtünü giymesi ve sloganı söylemesi
Sloganlı bardaktan detay
Bayan sporcular ile jandarma ve emniyet personelinin sloganı söylemesi
Kaymakamın stant ziyareti ve sloganı söylemesi
Başkan Muhittin Böcek'in standa gelmesi
Hep birlikte sloganın söylenmesi

484 MB/// 04.23"

Haber-Kamera: Levent YENİGÜN/KEMER (Antalya),


Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha yurt bülteni - 5 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement