Diplomasi Merkezine Dönüşen Astana" Konferansı - Son Dakika
Güncel

Diplomasi Merkezine Dönüşen Astana" Konferansı

Kazakistan'ın İstanbul Başkonsolosu Yerkebulan Sapiyev, Astana'da uluslararası toplantıların yapıldığını belirterek, "Suriye'yle ilgili müzakereler Astana'da yapılıyor.

31.03.2018 16:55
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Kazakistan'ın İstanbul Başkonsolosu Yerkebulan Sapiyev, Astana'da uluslararası toplantıların yapıldığını belirterek, " Suriye'yle ilgili müzakereler Astana'da yapılıyor. Astana'nın, Suriye'de barışçı düzenin sağlanması ve korunmasında önemli bir görevi var." dedi.

Avrupa Asya Birliği Türk Ekonomik Sosyal ve Kültürel Araştırmalar Vakfı tarafından düzenlenen "Diplomasi Merkezine Dönüşen Astana" konulu konferansta konuşan Sapiyev, Kazakistan'ın Türkiye'nin kardeş yurdu ve stratejik ortağı olduğunu söyledi.

Kazakistan topraklarının Türkiye'de olduğu gibi hem Asya'da hem de Avrupa'da yer aldığına işaret eden Sapiyev, "Biz daha çok Avrasya ülkesiyiz. Rus Türkolog Nikolay Gomilov, araştırmalarında Kazakistan'ı Avrasya merkezi olarak ifade ediyor. Astana'da uluslararası alanda toplantılar yapılıyor. Suriye'yle ilgili müzakereler Astana'da yapılıyor. Astana'nın, Suriye'de barışçı düzenin sağlanması ve korunmasında önemli bir görevi var." diye konuştu.

Sapiyev, Kazakistan'ın Nursultan Nazarbayev liderliğinde son 25 sene içerisinde büyüdüğünü ve geliştiğini belirtti.

"Türklerin kanında ve kültüründe barışçı olmak var"

Kazakistan'da barış ve huzur içinde yaşandığını tüm dünyaya göstermek istediklerini vurgulayan Sapiyev, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kazakistan çok uluslu bir ülke, 126 millet var. Kazakistan çok başarılı bir şekilde uluslararası inisiyatifleriyle dış politikasının hemen hemen her yönünü kurmaya ve ilerletmeye çalışıyor. 1942-1945 yılları arası Stalin zamanında Kafkasya'dan sürgünler yaşandı, Kazakistan ve Sibirya'ya. Kazakistan tüm sürgün edilen milletler için ikinci vatan oldu. Kazak halkı bu insanları demir yoluyla getirdi. Neden, çünkü Türklerin kanında ve kültüründe barışçı olmak var. Bu Türk dili konuşan ülkelerin ve halkların çok insani bir özelliğidir."

Bir katılımcının "Büyük devlet olmak için toprak, nüfus ve yer altı kaynağı gerekiyor. Kazakistan'ın nüfusu büyük bir devlet olması için yeterli değil. Bu konuda ne gibi politikalarınız var?" sorusuna Sapiyev, "Kazakistan'ın yüzölçümü büyük, 1929-1933 yılları arasında kıtlık olmasaydı Kazakistan'ın nüfusu 50 milyonu bulurdu. Bizim kardeşlerimiz açlıktan öldüler. Yaklaşık 1,5 milyon insan bu açlıktan dolayı öldü. Bir kısmı da çeşitli ülkelere ve Türkiye'ye göç etmek zorunda kaldı. Çoğu da Çin tarafından geçerek Türkiye'ye ulaştı. Sadece Türkiye el uzattı. Yaklaşık 12 bin Kazak asıllı Türk var. İki kardeş ülke arasında bir köprü vazifesi görmektedirler. Uyguladığımız nüfus politikalarıyla Kazak nüfusu yüzde 70'ten fazla oldu. Akıllı bir siyasetle Kazak nüfusunu artırmaya çalışıyoruz. Tüm ülkelerin bir araya gelerek ortak bir nüfus planı kurmaları gerekiyor." şeklinde cevap verdi.

Sapiyev, Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev'in göç eden Kazakları ülkeye geri çağırdığını ve geri gelmeleri için gerekli tüm imkanları sağladığını anlattı.

Kazakistan'ın 215 milyon hektar tarıma elverişli toprağı olduğunu, ürettikleri 20 milyon ton buğdayın 12 milyonun ihraç ettiklerini belirten Sapiyev, Türkiye'deki tarım teknolojisini Kazakistan'da uyguladıklarını ve ülkeyi gıda merkezi haline getireceklerini kaydetti.

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Diplomasi Merkezine Dönüşen Astana' Konferansı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement