Hdp Adana Milletvekili Tulay Hatımoğulları Oruç Açıklaması

HDP Adana Milletvekili Tulay Hatımoğulları Oruç, "Trump yönetiminin İsrail'in bütün ırkçı, saldırgan, katliamcı politikalarını destekleyen tutumu, Filistinlilerin katledilmesini ve tüm uluslararası anlaşmaların siyonist varlık tarafından çiğnenmesini cesaretlendiriyor." dedi.

Oruç, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, HDP olarak Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta düzenlenen Filistin için Adalet ve Uluslararası Arap Forumu'na davet edildiklerini, Atatürk Havalimanı'nda pasaportunun iptal edildiğini öğrenmesi üzerine geri dönmek zorunda kaldığını bildirdi.

Daha önce el konulan pasaportunun, soruşturma sonrasında kendisine iade edildiğini aktaran Oruç, havaalanındaki yetkililerin "Sisteme girmemiş olabilir." açıklamasının kabul edilemez olduğunu belirtti. Oruç, "Bu durum zaten hantal ve keyfi bir yapıya sahip olan devletin kurumsal işleyişinin OHAL sürecinde daha da keyfi bir hal aldığının göstergesidir." diye konuştu.

Oruç, HDP heyeti ile katılmayı planladığı Forumda yapmak istediği konuşmayı şöyle özetledi:

"Filistin halkı 70 yıl önce yaşadığı 'Büyük Felaket'i acıyla anıyor. Filistinlilerin bu yıl 'Büyük Felaket'e karşı 'Büyük Geri Dönüş' adı altında barışçıl eylemlerinde ise İsrail siyonizmi, zalimliğini ve işgalciliğini bir kez daha göstererek 150'den fazla Filistinliyi öldürdü, 15 bin kişiyi yaraladı. Geçtiğimiz günlerde İsrail parlamentosunda kabul edilen 'Yahudi Ulus Devleti' yasası ise siyonistlerin nasıl hukuk tanımaz, ırkçı, katliamcı bir çizgiyi derinleştirmekte olduğunu bir kez daha gösterdi. Bu süreçte Arapça ülkenin iki resmi dilinden biri olmaktan çıkarıldı. İsrail bu durumu ulusal bir çıkar olarak tanımlıyor. Ancak siyonist varlık bu suçları tek başına işlemiyor. Arkasında başta ABD olmak üzere batı kapitalizmi var. Trump yönetiminin İsrail'in bütün ırkçı, saldırgan, katliamcı politikalarını destekleyen tutumu, Filistinlilerin katledilmesini ve tüm uluslararası anlaşmaların siyonist varlık tarafından çiğnenmesini cesaretlendiriyor."

Türkiye'nin, İsrail'in Filistin tutumuna karşı tepkisinin "kuru gürültü" olduğunu öne süren Oruç, AK Parti'nin iktidara geldiği 2002 yılında 1.4 milyar dolar olan Türkiye-İsrail arasındaki ticaret hacminin, 2007 yılında 5 milyar dolara çıktığını belirtti.

Oruç, Türkiye ile İsrailli yöneticilerin bir yandan birbirlerine hakaret ettiğini, diğer taraftan ise ticaret hacmini geliştirdiğini öne sürerek, "Küresel sermayenin acımasız kar hırsı ve Ortadoğu'daki paylaşım savaşı insana ait bütün değerlerin ayaklar altına alınmasına yol açıyor. Ne paranız ne petrolünüz hiçbiri savaşlarda parçalanan bedenlerden, göç yolunda botları devrilen, balıklara yem olan bebeklerden daha kıymetli olamaz." ifadesini kullandı.