İsrailli enstitüden "yargı düzenlemesiyle tehditlere karşı mücadelenin zayıflayacağı" uyarısı

İsrail merkezli araştırma enstitüsü, ülke içindeki bölünmenin ordunun tehlikeli tehditlere karşı mücadelesini etkilediği uyarısında bulundu.

Kudüs İbrani Üniversitesi'ne bağlı Ulusal Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü tarafından yapılan araştırma, "yargı reformunun ardından stratejik uyarı" başlığıyla yayımlandı.

İsrail'de toplumun "yargı reformu kaynaklı benzeri görülmemiş bir iç çekişmeyi yaşadığı" vurgulanan araştırmada, dolayısıyla tehditlerin giderek büyüdüğü ve müdahale güçlerini zayıflattığı ifade edildi.

En büyük tehlikenin ise her zaman iç anlaşmazlıklardan uzak tutulan tek kurum olan orduya yönelik olduğu aktarılan araştırmada, "İsrail, ulusal güvenliğine yönelik ciddi tehditler, ABD ile ilişkilerinde derinleşen çatlaklar ve küresel ekonomik krizin ortasında artan ekonomik risklerin uğursuz karışımıyla karşı karşıyadır." denildi.

Önerilen yargı reformunun İsrail'in siyasi ve yargı sisteminde uzun vadeli değişimler gerektirdiğine işaret edilen araştırmada, bu sebeple de bazı kesimler tarafından söz konusu yargı reformlarının demokrasiye tehdit olarak görüldüğüne vurgu yapıldı.

Yargı reform sürecinin kapsamlı bir uzlaşıya fırsat vermeyecek şekilde hızlandırıldığından dolayı halk protestolarının büyüdüğüne dikkat çekilen araştırmada, ülkede büyüyen protestoların ordu da dahil tüm kesimlerde görüldüğü belirtildi.

"İsrail'e yönelik tehditler çoğalmaya başladı"

İsrail'in ulusal güvenlik, uluslararası konjonktür ve ekonomik güç olarak 3 düzeyde tehditlerle karşı karşıya olduğu aktarılan araştırmada, "Bunlara karşı safları birleştirmek yerine yargı reformu üzerinden siyasi kutuplaşma ve toplumsal bölünmeler yaşanıyor." ifadeleri yer aldı.

Yargı reformunun aynı zamanda hükümetin enerjisini, dış tehditler yerine iç çekişmelere harcadığı vurgulanan araştırmada, şunlar kaydedildi:

"Yargı reformu dışında son zamanlarda İsrail'e yönelik tehditler çoğalmaya başladı. Birincisi İran, nükleer ülkeler arasına girmenin eşiğinde olduğu gibi Ukrayna savaşındaki rolü üzerinden iyi bir askeri tecrübe edindi. İran, elde etmesi beklenen Rusya'dan gelişmiş silahlarla da hem bölgesel nüfuzunu derinleştirmeye çalışıyor hem de Çin üzerinden Körfez'deki komşularıyla ilişkilerini güçlendirmek istiyor. İkincisi Filistin cephesinde endişe verici bir gerilimle karşı karşıyayız."

Ramazan ayının gelmesiyle birlikte işgal altındaki Kudüs kentinde yer alan Mescid-i Aksa başta olmak üzere bölgede tansiyonun yükselebileceğine işaret edilen araştırmada, "Üçüncüsü ise ( Lübnan'daki) Hizbullah daha saldırgan bir tutum sergiliyor." ifadeleri kullanıldı.

" Hükümet, güvenlik meseleleri yerine iç çekişmelere odaklandı"

İsrail hükümetinin bahsi geçen tehditlerle mücadele etmesini bekledikleri bir dönemde iç bölünmelerin yaşandığı belirtilen araştırmada, şu ifadelere yer verildi:

"En tehlikeli etki ise her zaman iç anlaşmazlıkların üstünde tutulan İsrail ordusunda oldu. Etki özellikle de hava kuvvetlerinde, komando ve askeri istihbaratta yedek olarak görev yapanlarda oldu."

Son gelişmelerin hem yedeklerin gönüllü olarak göreve gitmesinde hem de ordu birlikleri arasında güvensizliğe yol açtığına dikkat çekilen araştırmada, hükümetin ise İran, Filistinliler ve kuzey cephedeki güvenlik meseleleri yerine iç çekişmelere odaklandığı ifade edildi.

Araştırmada, "İsrail düşmanlarının ülkedeki iç bölünmeden cesaret alacakları hatta tehlikeli eylemlere girişebilecekleri" uyarısına yer verildi.

İsrail'de hükümetin yargı düzenlemesine karşı kitlesel protestolar, 11 haftadır yüz binlerce kişinin katılımıyla devam ediyor.