Türkiye Teröre Karşı Tek Vücut - Son Dakika
Kültür Sanat

Türkiye Teröre Karşı Tek Vücut

Yazarlar, Ankara'da düzenlenen, 37 kişinin hayatını kaybetmesine, 71 kişinin yaralanmasına neden olan terör saldırısını kınadı.

15.03.2016 12:06
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Yazarlar, Ankara'da düzenlenen, 37 kişinin hayatını kaybetmesine, 71 kişinin yaralanmasına neden olan terör saldırısını kınadı.

Ankara'da gerçekleşen terör saldırısına ilişkin AA muhabirine değerlendirmede bulunan gazeteci, yazar Nihal Bengisu Karaca, Türkiye'nin "kalbine" üst üste saldırılar olduğunu belirterek, "Terör sadece canımızı değil, irademizi, inancımızı, direncimizi de hedef alıyor. Terör örgütleri artık şu ya da bu grup için kazanım elde etmeyi değil Türkiye'yi kaos ortamına dönüştürmeyi bu yolla Suriye'yi daha rahat bölüşmeyi planlıyorlar" dedi.

"Devletin haklı olarak yürüttüğü terörle mücadele örgütü sıkıştırıyor"

Karaca, "Bölgede teberrüz etmiş aktörler sırtlarını büyük devletlere yaslıyor ve bu doğrultuda Türkiyenin illeri, ilçeleri, sınırları üzerinde de egemenlik hakkı istiyorlar" yorumunu yaparak, şunları dile getirdi:

"Devletin haklı olarak yürüttüğü terörle mücadele, örgütü sıkıştırıyor. Demek ki bazı bölgesel devletler de bu örgüt ya da örgütlerin o kadar da çok sıkışmamasını istiyor. Türkiye'ye verilen bu iğrenç gözdağını sadece örgüt, örgütlere indirgeyemeyiz. Rusya ve ABD bölgedeki bazı önemli konularda ittifak halinde. Bu ittifaktan başta PKK, PYD olmak üzere İran'ın askeri olarak desteklediği diğer bazı örgütler de nemalanıyor, oyun üzerine oyun kuruyorlar ve bu dayatmaya karşı dur diyecek tek aktör Ankara'da. Bu yüzden Ankara hedef alınıyor."

Terörü kınadığını belirten Karaca, saldırıda ölenlere rahmet, yakınlarına baş sağlığı diledi.

"Terörle savaştan galip çıkma derecesini devlet, millet dayanışmasının derecesi belirleyecek"

Yazar Prof. Dr. Bedri Gencer de, son saldırıyla tekrar korkunç yüzünü gösteren terör olayını birkaç başlık altında ele almak gerektiğini vurgulayarak, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Birincisi, devletlerarası geleneksel total savaşların bittiği nükleer çağda savaş terör aracılığıyla yürütülüyor. İkincisi, dünyanın en kritik coğrafyasında yaşayan Türkiye, bu uluslararası terörün ana hedefi haline gelmiş durumda. Maalesef, coğrafyanın kaderini yaşıyoruz, terör gibi belalar, bu ülkenin kaderi. Bugün Türkiye, İngiltere ve İran başta olmak üzere terör görüntüsü altında kendisine saldıran yedi düvelle savaşıyor. Terörle savaştan galip çıkma şansını ise devlet, millet dayanışmasının derecesi belirleyecektir. Milli dayanışma potansiyelimize göre terör, faillerinin amaçlarının tam tersine lehte sonuçlar verebilir."

"Bu tür eylemler PKK'nın bitişini gösteriyor"

Sosyolog, yazar Prof. Dr. Hüsamettin Arslan, saldırıyı kimin yaptığını anlamak için terör uzmanı olmak gerekmediğine dikkati çekerek, "Patlamadan sonra bir kere daha PKK ve türevi örgütler Kürtlerin yüzkarası, kusmuğu ve safrası haline gelmiştir" diye konuştu.

"Sosyal medyada dehşet yaratmak da terör eylemi

İlahiyatçı, sosyolog Vehbi Başer, toplumun haber alma ve olaylara getirilen yorumlardan haberdar olma özgürlüğünü kullanmasına aracılık etme görev ve hakkını temsil eden medya ile sivil yurttaşların internet aracılığıyla birbirleri ile iletişim kurarak kamuoyuna bilgi, görüş ve yorumlarını yansıtma imkanını kullandıkları sosyal medyanın, terör eylemlerinin hedeflerini gerçekleştirmesine katkıda bulunup destek verecek şekilde kullanılmaması gerektiğinin altını çizdi.

Toplumun makul sükunetini her alanda muhafaza edilmesi gerektiğine vurgu yapan Başer, şu şekilde konuştu:

"Bilindiği gibi terör, sadece 'güvenlik açıklarını kullanarak güvenliği sabote etmek'le sınırlı bir fiziksel şiddet kullanımından ibaret değildir. Terör, suikast, bombalama, toplu katliam gibi 'etkili şiddet eylemleri aracılığıyla toplumu infiale sevketme' olduğu kadar, sosyal medya gibi mecralarda 'dehşet yaratarak güven hissini ortadan kaldırma', şiddeti siyasal bir araç olarak kullanmak suretiyle toplumda korku, yılgınlık ve kitlesel çalkantılar yaratma ve nihayet meşru kamu otoritesini işlemez hale getirerek 'siyasi istikrarı zedeleme, sarsma ve yıkıma uğratma' gibi psişik, sosyal ve siyasi faaliyetleri de kapsamaktadır."

"Birileri 'hayır' diyebilen bir Türkiye istemiyor"

Yazar Abdurrahman Dilipak, saldırıların AK Parti şahsında Türkiye'ye, Türkiye şahsında ise İslam dünyasına verilen bir mesaj olduğunu savunarak, şunları dile getirdi:

"Birileri 'Kızım sana söylüyorum, gelinim sen dinle' demek istiyor. Bir kişiye yapılan bir saldırı, nasıl bir topluma yöneltilmiş bir tehdit ise, taşeron, tetikçi, bombacı kim olursa olsun, aslında uluslararası düzenin bu anlamda bir meydan okumasıdır bu saldırı. Kuklaya değil, kuklacıya bakmamız gerek.. Bu saldırılar ilk kez olmuyor, son kez de olmayacak. Birileri 'hayır' diyebilen bir Türkiye istemiyor. Onların kadrosunda şeyh de var terörist de. Dini, mezhebi, etnik, ideolojik, politik, vicdani ve felsefi her grup içinde vardırlar. Öfkeleri akıllarından büyük bu kalabalıklar sağ-sol, alevi-sünni, derin, paralel, etnik farklılıklar gösterse de, aslında aynı merkezler tarafından kullanılmaktadır. Birileri aynı ülkenin çocuklarının kanları ve gözyaşları üzerinden kendilerine iktidar ve servet üretmek istiyor."

Halkı dikkatli ve sabırlı olmaya davet eden Dilipak, "Öfkemiz aklımızı zail etmemeli, haklı olmak kimseye haksızlık etme hakkı vermez, provakasyonlardan uzak durmalıyız" dedi.

"Bizi faniliğimizden vurabilirler ama kardeşliğimizden asla"

Yazar Esra Elönü ise, "Merhamet ustalık ister, sadece insanlıkta dediğimiz zamanlar" diyerek, şunları ifade etti:

"Ceset torbalarının bile o vahşi cüsselere tenezzül etmediği ama içimizdeki dağ entellerinin öve öve bitiremediği PKK Ankara'da 37 masumu katletti. Bir ağıt duyduğumuzda ağıtın nerden geldiğine değil, hangi annenin bağrından kanlı bir et gibi kulaklarımıza dolduğuna kilitlenlenmektir kardeşlik. Bugün seçim öncesi saz tutan eliyle seçim sonrası hendek için kazma tutan çok cici adam ve tayfası canlı bombaların taziye çadırında helva yiyeceklerine ölmüş vicdanları için taziye ilanı vermeli. Hepsi bir annenin 'Evladım!' diye seslendiği, hepsi bir babanın 'Geç kalma yavrum' dediği 37 masum artık yok Allahın rahmeti hepsinin üzerine olsun. Hep söylediğim gibi bizi faniliğimizden vurabilirler ama kardeşliğimizden asla."

Kaynak: AA

Son Dakika Kültür Sanat Türkiye Teröre Karşı Tek Vücut - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement