Turgut Özakman'ın yazdığı Kemal Kocatürk'ün yönettiği "Fehim Paşa Konağı", İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Şehir Tiyatrolarının geleneksel "Yaz Oyunları" etkinliğinde sanatseverlerle buluştu.
Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu'nda sahnelenen oyuna ilişkin AA muhabirine açıklamada bulunan İBB Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Süha Uygur, yaz tiyatro oyunlarının geleneksel hale geldiğini belirterek, "Yaz Oyunları bu yıl 31 Mayıs'ta '12. Gece' ile başladı. İnanılmaz bir kalabalık oldu. Bütün yerler satılmıştı. Bu akşam 'Fehim Paşa Konağı'nda da öyle oldu. Cumartesi günü oynanacak Ay Işığında Şamata'ya ve 6 Haziran'daki Cibali Karakolu'na da hiç yer kalmadı. Bunlar tiyatro adına çok mutluluk verici şeyler." dedi.
Uygur, izleyicilerin oyunu ayakta alkışladığını dile getirerek, "Açık havada tiyatronun keyfi tabii ki çok farklı oluyor. Yaz ruhuyla, o kadar seyircinin karşısında başka bir enerjiyle oynuyor arkadaşlar. 7-8 seansta topladığınız seyirciyi bir gecede topluyorsunuz. Aynı anda o kadar alkış ve aynı anda reaksiyon. Tabii bunun görkemi çok güzel oluyor." diye konuştu.
Genel Sanat Yönetmeni olarak çok mutlu olduğunu aktaran Uygur, şunları ifade etti:
"Gelen tüm tiyatro seyircilerine teşekkür ederim bizleri yalnız bırakmadıkları için. Bizi hiçbir oyunda yalnız bırakmasınlar. Zaten bırakmıyorlar da. Çok iyi bir tiyatro seyircisine sahibiz. Çok bilinçliler. Neyin yanlış neyin doğru olduğunu çok güzel değerlendiriyorlar. Onların bize yaptığı her eleştiriyi sevgi ve saygıyla karşılayıp ona göre değerlendirme yapıyoruz. Hepsine tek tek teşekkür ediyorum."
Süha Uygur, Yaz Oyunları'ndaki gösterimlerde oyuncu arkadaşlarını yalnız bırakmak istemediğini dile getirerek, "Şu an turne gibi geliyor bana. Ben çocukluğumdan beri Açıkhava Oyunlarıyla çok haşır neşir olduğum için daha fazla mutluluk duyuyorum. Zaten mümkün olduğu kadar arkadaşlarımızla prova dönemlerinde de beraberiz. Provalarda da mümkün olduğunca yanlarında olmaya gayret ediyorum. Her çıkan yeni oyun bizim hayatımızda yeni bir heyecan demek. Ayrıca bu görkemli tiyatro gecesinde onları yalnız bırakmak zaten içime sinmezdi." yorumunu yaptı.
Engin: "Özakman, belli ki oturup büyük keyif alarak yazmış oyunu"
Yaklaşık 3 saat süren oyunda anlatıcı rolünü üstlenen Bahtiyar Engin de oyunun yazarı Turgut Özakman'ın yakın tarihin en önemli Türk tiyatro yazarlarından biri olduğunu belirterek, "Özakman, hem devlet hem şehir hem de özel tiyatroların repertuvarında birçok oyunu olan bir yazarımız. Yakın tarihimizi, toplumumuzu son derece keyifli bir biçimde gözlemleyebilen Özakman, belli ki oturup büyük keyif alarak yazmış oyunu. Aynı eğlence bize de geçti." dedi.
Oyunun yönetmenliğini Kemal Kocatürk'ün üstlendiğini söyleyen Engin, "20'ye yakın arkadaşımızla oynuyoruz. Şehir Tiyatroları'nın göz bebeği oyunlardan bir tanesi oldu. Çok da ilgi gördü seyirci tarafından. Ödüller de aldı, almaya da devam edecek gelecek sezon." değerlendirmesinde bulu.
Oyunda "Yusuf" karakterini canlandıran Çağatay Palabıyık ise rolünü çok sevdiğine işaret ederek, "Severek oynadığım bir karakter. Çok renkli. Her türlü rengi var. Bir oyuncu için çok avantajlı bir rol." ifadelerine yer verdi.
Çağatay, canlandırdığı rolüyle ödül kazandığına da vurgu yaparak, şu bilgileri verdi:
"Çok güzel, harika bir ekiple çalışıyoruz. Yönetmenimiz Kemal Kocatürk harika bir insan ve çok iyi bir yönetmen. Bana güvenerek, inanarak bu rolü teslim etti. Ben de onun güvenini sarsmadığım için çok mutluyum. Türk seyircisi için çok güzel bir oyun. Açık biçim sergileniyor. Turgut Özakman'ın da harika kalemiyle ele aldığı bir oyun. Seyircilerin çok seveceği, beğeneceği, büyük ilgi göstereceği bir oyun oldu. Eğlenerek oynuyoruz."
Oyunda Engin ve Palabıyık'ın yanı sıra Ali Karagöz, Cihan Kurtaran, Gülsün Odabaş, Hamit Erentürk, Murat Ozan, Murat Üzen, Nazan Yatgın Palabıyık, Nevzat Çankara, Orhan Hızlı, Pelin Budak, Pınar Demiral, Selçuk Soğukçay, Serkan Bacak, Volkan Ayhan ve Zeynep Ceren Gedikali rol aldı.
1908'de, 2. Meşrutiyet'in arifesinde, Abdülhamit yönetiminin son dönemlerinde geçen oyunun konusu kısaca şöyle:
"Eski Kabadayı Rasim Baba'nın oğlu Yusuf gölge oyunuyla ilgilenmektedir. Bu durum Rasim Baba'yı rahatsız etmektedir. Oğlunun da kendisi gibi Fehim Paşa'ya bağlı ünlü bir kabadayı olmasını isteyen Rasim Baba, oğlunu Fehim Paşa'nın konağına götürür. Fakat Yusuf'un karagöz oynatıcısı olduğu öğrenilince, Rasim Baba büyük bir hayal kırıklığı yaşar. Oğlu Yusuf, konaktaki kadınları eğlendirmek için bizzat Fehim Paşa tarafından gölge oyuncusu olarak görevlendirilir. Bir de üstüne Yusuf, Fehim Paşa'nın kızına aşık olunca büyük siyasi karışıklıkların, iktidar kavgalarının ortasında eğlenceli olaylar dizisi gelişir."
Son Dakika › Kültür Sanat › Fehim Paşa Konağı 'Yaz Oyunlar'Inda Sahnelendi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?