CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, 10 Ocak'ın Çalışan Gazeteciler Günü değil, çalışamayan gazeteciler günü olduğunu iddia etti.
Ağbaba, düzenlediği basın toplantısında, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü yaklaşırken, gazetecilik yaptığı için tutuklu gazetecileri cezaevinde ziyaret etmek zorunda kaldıklarını, dışarıdaki gazetecilerin de özgür olmadığını savundu.
İktidarın toplumun her kesimi mağdur ettiğini ve bu kesimleri cezaevlerinde sindirmeye çalıştığını öne süren Ağbaba, en çok üzerine gidilen ve baskı altına alınan çevrenin ise basın çalışanları olduğu iddiasında bulundu. Ağbaba, şöyle konuştu:
"AKP en çok kağıttan ve kalemden, sözden, kendisi gibi düşünmeyen herkesten korkuyor. En çok okunan kitaplar toplatılıyor, dağıtımı engelleniyor. Kitapları yasaklamanın, toplatmanın bir adım sonrası yakmaktır. 12 Eylül döneminde bile bunları yaşamadık. Kitaptan 12 Eylül'de bile bu kadar korkulmadı. Hitler'i örnek alan, kendisine onun diktatörlüğünü model alan AKP'nin iktidarında kitapçı kundaklandı. Yakında Hitler gibi kütüphaneleri yakmaya çalışırlarsa hiç kimse şaşırmasın. Kütüphane yakanlar nasıl nefretle, lanetle anılıyorsa bugünün diktatör özentileri de yarın nefretle anılacak. Gazetecilerden katil, terörist olmaz, birileri üzerine alınacaksa alınsın gazetecilerden hırsız olmaz. Beyaz Toros tehdidi savunan Başbakan, 'Soru soran gazeteci evine gidebiliyorsa özgürdür' diye üstü kapalı tehdit savuruyor. Sizin iktidarınızda soru soran, özgürce yazan gazeteciler gitse gitse cezaevine gidiyor."
CHP'nin soru önergelerini, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşmasını haber yapan gazeteciler hakkında davalar açıldığını ileri süren Ağbaba, bunu muhalefeti susturmanın başka yol ve yöntemi olarak gördüklerini söyledi.
Ağbaba, 33 tutuklu gazeteciyle 10 Ocak'ı karşıladıklarını, dışarıda ise özgürce yazamayan basın ordusu bulunduğunu savunarak, devletin verilerine göre 7 binin üzerinde gazetecinin işsiz olduğunu, çalışamayan gazetecilerin sayısının çalışanlara yaklaştığını söyledi.
"Bu durumda 10 Ocak artık çalışan gazeteciler değil çalışamayan gazeteciler günüdür" diyen Ağbaba, bunun sebebinin iktidarın ülkeye dayatmaya çalıştığı sistem olduğunu öne sürdü.
Dünyada gazetecilerin kendilerine özgü günleri coşkuyla kutlarken Türkiye'de kutlayamadığını iddia eden Ağbaba, "Bırakın kitap yazmayı, köşe yazmayı, gazetecilerin tweet atmasına bile tahammül edemeyen, kendisine muhalif olan herkesi terörist ilan eden, gazetecilerin kalemini kıran, daha da ileri gidip sokak ortasında dövdüren, tehditlerle işten attıran bir zihniyet adalet getiremez. Böyle bir anlayışı başkanlık sistemi de değil monarşi de tatmin etmez. Ancak kendi hanedanlıklarını kurdukları zaman memnun olacaklar" dedi.
"Gazetecilerin 10 Ocak'ı kutlamama kararına saygı gösterdiklerini ve bunu desteklediklerini" belirten Ağbaba, Türkiye'de hiçbir dönem çalışan ve çalışmayan gazetecilerin durumunun "bugünkü kadar kötü olmadığını" söyledi.
Ağbaba, yeni anayasa konusundaki sorulara, "İlk 4 madde bizim kırmızı çizgimizdir. Değiştirilecekse 12 Eylül yasaları değiştirilmeli. Komisyonun ne kadar süre çalışacağı tartışılmalı. Umarız Cumhurbaşkanı'nın karışmadığı bir süreç yaşarız" karşılığını verdi.
Sokağa çıkma yasakları nedeniyle 1,5 milyon insanın zor zamanlar geçirdiğini belirten Ağbaba, terörle mücadele edilirken herkesin yaşam hakkına saygı duyulması gerektiğini kaydetti. Bölgede yaşananları dikkatle takip ettiklerini anlatan Ağbaba, "yasaklar nedeniyle evine ekmek alamayan insanlar olduğunu, terörle değil masumlarla da mücadele edildiğini" savundu.
Son Dakika › Politika › 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?