Başbakan Yardımcısı Arınç: Soykırım Olduğunu Söylemeyin - Son Dakika
Politika

Başbakan Yardımcısı Arınç: Soykırım Olduğunu Söylemeyin

Başbakan Yardımcısı Arınç: Soykırım Olduğunu Söylemeyin

Başbakan Yardımcısı Arınç, geçmişte yaşanan acı olayların bir trajedi olduğunu söyleyerek, "Soykırım olduğunu söylemeyin lütfen." dedi.

11.12.2013 21:48  Güncelleme: 22:11

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, geçmişte yaşanan acı olayların bir trajedi olduğunun söylenebileceğini belirterek, "Soykırım olduğunu söylemeyin lütfen. Böyle bir şey tarihi gerçeklerle de bağdaşmıyor. Evet, açıkça özür dilemek bir erdemdir, yeri geldiğinde bu yapılmıştır ama hiç kimse dizleri üzerinde çökerek birilerinden özür dileyecek durumda değildir" dedi.

Arınç, TBMM Genel Kurulu'nda Başbakanlık ve bağlı kuruluşların 2014 yılı bütçesi üzerinde Hükümet adına yaptığı konuşmada, BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık'ın AK Parti Diyarbakır Milletvekili Oya Eronat'a yönelik sözleriyle ilgili olarak, "Bir kardeşimizin, arkadaşımızın -burada milletvekili olup olmaması önemli değil ama- acısını siyasete malzeme yapmak çok yanlış bir şey. Özür dilemek ve bir daha bu konularda bir yanlış yapmamanın bizim de üzerimize bir vazife, sizin de üzerinize bir görev olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.

11 yıl içinde tarihte ne kadar gizli kalmış, üzeri karartılmış ve acı olaylar varsa bunların konuşulduğunu ve  soruşturmalarının yapıldığını anlatan Arınç,  şöyle konuştu:

"Türkiye bugünleri gördü, sizlerin katkısıyla gördü, Hükümetimizin siyasi iradesinin güçlü olmasıyla gördü. Bunları desteklememiz lazım. Willy Brant'ın soykırım anıtı önünde dizlerini çökerek, özür beyanında bulunmasını soykırım yapmış olanlar için anlayışla karşılayabiliriz ama geçmişte yaşanan acı olayların bir trajedi olduğunu söyleyebilirsiniz de soykırım olduğunu söylemeyin lütfen. Böyle bir şey tarihi gerçeklerle de bağdaşmıyor. Evet, açıkça özür dilemek bir erdemdir, yeri geldiğinde bu yapılmıştır ama hiç kimse dizleri üzerinde çökerek birilerinden özür dileyecek durumda değildir. 'Allah'ım, kalmasın alemde hiçbir hakikat nihan' diyor şair. Hiçbir hakikat gizli kalmamalı. O yüzden TBMM Genel Sekreteri'ne sordum; 'İstiklal Mahkemesi zabıtları konusunda ne yapıyorsunuz? Hala bunlar niçin açıklanmıyor?' diye...'Kararların tasnifi bitti ama zabıtları üzerinde henüz çalışmalarımız devam ediyor' dedi. Umarım öbür dönemde bitmiş olarak bunları görürüz ve bir an evvel yayınlanmaları konusunda da hep beraber gayret sarf ederiz."

-Milletvekillerinin üslubu...-

TBMM Genel Kurulu'nda acı bir olayla karşı karşıya geldiklerini ve milletvekillerinin birbirlerine ağır sözler sarf ettiklerini anlatan Arınç, "Üslup çok çirkindi, çok yakışıksızdı, kim yaparsa yapsın. Şimdi, ben burada başkan vekillerine bakıyorum, Başkanımıza bakıyorum, işi bizim zamanımızdan zor. Biz iki partiliydik, sonra üç partili olduk. O zaman, arkadaşlarımız 'dur' deyince duruyor, 'konuş' deyince konuşuyor, yani İçtüzük'e harfiyen riayet ediyordu. Ama belli bir süreden beri başkan vekilleri, yeter ki kavga çıkmasın, yeter ki tartışma büyümesin, defi bela kabilinden 'sen de gel, sen de gel, sen de gel, aslında senin söz hakkın yok ama sataşma deyiver canım.' Sataşma deyince, 'Buyur, kürsüye gel' deyiveriyorlar. Neden bu? 'Şu işi bir bitirelim kardeşim, kavgasız, dövüşsüz şu iş bir gitsin' İyi ama bu, İçtüzük'e uygun mu, değil mi onların hepsi bir rafa gitti" dedi.

Rejim konusunda tarihe geçmiş bir söz olduğunu hatırlatan Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kadını gömerler, herkes eline taş alır, taş atmak üzeredir, birisi çıkar, sesini yükseltir: 'İlk taşı içinizden hiç günah işlememiş birisi atsın.' İçinizde hiç günah işlememiş birisi var mı?   Haşa öbür günahlar için söylemiyorum yani şurada yaptığımız işler konusunda, şurada yaptığımız bu yanlışlıklar konusunda. 'Önce o başladı, sonra ben devam ettim' diyebilirsiniz ama nihayet bir milletvekili yaptı bunu. Utandım, yüzüm kızardı: Bizim bir milletvekilimiz Sayın İnce'ye çok büyük bir hakarette bulunmuş. İnce de ona karşılık 'bu, hakaret değil, kaba ve saygısız bir ifade' diyor. Bunların ikisi de yanlış; birisi çok daha büyük bir yanlış, birisi daha küçük bir yanlış. Bu noktaya gelmemek için neler yapmalıyız? Hepimiz üslubumuza dikkat edeceğiz, eleştiri konusunda değil, kişilik haklarına saygılı olacağız, Sayın ile başlayacağız, sayın ile bitireceğiz ve sadece meselemizi ortaya koyacağız."

-"Çok güzel espriler vardı"

Arınç, laf ve söz atma bu Meclis'in geleneğinde bulunduğunu dile getirerek, "(Genç) Bunun zamanında çok güzel esprileri vardı, insanlar gülerdi, insanlar yeniden böyle neşelenirdi. Hele Demirel bunun üstadıydı. Bunun gibi belki kitaplar yazılabilir, güzel espriler, taşı gediğine koymalar, laflar olabilir ama hakaret ben hiç duymamıştım bugüne kadar. Ağzını açan ne kadar yüksek hakaret etsem de prim yapsam diye düşünüyor. Böyle bir şey çok yanlış, çok yanlış. Evet, Zeyid Aslan arkadaşımızın yaptığı çok büyük bir hata, sizin verdiğiniz cevap daha küçük bir hata ama bu işin sonu gelmiyor.  Bu işin sonu gelmiyor. Bu işin sonu gelmesi için hepimizin bir şeyler yapmamız lazım" diye konuştu.

Arınç, muhalefet milletvekillerinin kendisine laf atması üzerine şu karşılığı verdi:

"Ben daha önce de kendisi için hangi sözleri sarf ettim biliyorsunuz. Sizin kaba ve saygısızca bir hareket olduğunu kendiniz söylediniz ama onunki çok büyük bir hakaret, gördüm, okudum, yüzüm kızardı. Yani burada bir mahkeme kurup da sana üç ay, ona on sene verecek halimiz yok. Bu İçtüzük boşuna yazılmamış. Burada 'kaba, yaralayıcı söz olmayacak, kişinin haklarıyla ilgili şeyler olmayacak, şahsiyet yapılmayacak' diyorum. Siz, önce o başlattı, bu başlattı tartışmasına girmeyin. Bir AK Parti'li  de olsa bu işi başlatan, onun için söylüyorum.  Benim sözümü ters anlamayın. Ben geçmişte bunun örneklerini vermiş bir insanım."

CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce'nin '"CHP'li yapsaydı ne yapardınız?" sorusuna Arınç, " Grup başkanvekilliği, grup başkanlığı yaptım. Kendi grup başkanvekili arkadaşım Avni Doğan'ın yaptığı hataya, geldim, kürsüde 'hepinizden özür diliyorum arkadaşım adına' dedim. Bu kavgaları biz böyle bitirdik. Yine de böyle bitebilir ama lütfen şu üç yıl boyunca videolardan bir kendimizi izleyelim, neler konuşmuşuz, nasıl konuşmuşuz, gözlerimiz nasıl çakmak çakmak olmuş.." dedi.

CHP Tunceli Milletvekili Genç, söz alarak bir takım insanlara huzursuzluk verdiğini belirterek, Arınç'ın kendisinden tazminat kazandığını söylediğini belirtti. Genç, "Tazminat ödediysem ispat etsin ama yalan söylüyorsa miyav sesi çıkarsın" dedi.

- "Yargı bulacaktır"

Arınç, milletvekillerinin kurum bütçelerine ilişkin sorularını da cevaplandırdı. Örtülü ödenek konusundaki kanuni düzenlemeyi anlatan Arınç,  belirtilen amaçlar dışında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve ailesinin kişisel harcamaları ile siyasi partilerin idare, propaganda ve seçim ihtiyaçlarında kesinlikle kullanılmadığını söyledi.

Arınç, "Akil İnsanlar Heyeti'ne örtülü ödenekten kesinlikle bir ödeme yapılmamıştır. Ancak akil insanların yurt içi gezilerinde bazı bilgilendirme çalışmalarını Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı yapmıştır" dedi.

MGK'nın kararlarına ilişkin bir soru üzerine de Arınç, MGK'nın tüm kararları tavsiye niteliğinde olduğunu, bu kararların tümünün kamuya açılması ve gizlilik kararının kaldırılmasının mümkün olmadığını bildirdi.

Arınç, 2004'teki MGK kararlarını kimin sızdırdığına ilişkin bir soru üzerine de "Bunu herhalde yargı bulacaktır. Bu konuda zaten bir suç duyurusunda bulunulduğunu biliyorum. Bir arkadaşın 'bu MİT'in içinden sızdırılmıştır' dediğini biliyorum. Kurumu itham etmemek açısından bunun bir yargısal süreci içerisinde ortaya çıkabileceğini düşünüyorum" diye konuştu.

AK Parti mitinglerinin harcamalarının kimin tarafından karşılandı yönündeki soru üzerine de Arınç, "Yazılı olarak cevaplandırayım. Doğrusu ben de merak ediyorum" dedi.

Kozmik odadan neler çıktığını bilmediğini ama merakla takip ettiğini dile getiren Arınç, "İnşallah 4 sene sonra bununla ilgili bir dava açılırsa, bir takipsizlik kararı verilirse biz de hakkımızdaki olayın neden ibaret olduğunu öğrenmiş olacağız. Kozmik odaya ben girmedim, içeride neler var bilmiyorum" ifadelerini kullandı.

Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanlığı, TBMM, Sayıştay, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Başbakanlık, Kamu Denetçiliği Kurumu, MİT ve MGK Genel Sekreterliği bütçeleri kabul edildi.

- TBMM

Kaynak: AA

Son Dakika Politika Başbakan Yardımcısı Arınç: Soykırım Olduğunu Söylemeyin - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement