2016 Yılı Bütçesi TBMM Genel Kurulu'nda

HDP Tunceli Milletvekili Alican Önlü'nün, "Kürdistan illeri" ifadesine, AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı, "Niçin belli kavramlar kullanıldığında bu ülkedeki insanlar bölünmeye ilişkin bir kaygı duyuyorlar? Çünkü arkasında kan var, dehşet var, bir terör örgütünün zulmü var" diye tepki gösterdi.

TBMM Genel Kurulu'nda, 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı'nın maddelerinin görüşmeleri sürüyor.

HDP'li Önlü'nün, konuşmasında kullandığı "Kürdistan illeri" ifadesine AK Parti Grup Başkanvekili Bostancı tepki gösterdi.

Bostancı, bu ifadeyi kullananların "Türkistan" illerinin neresi olduğunu da söylemesi gerektiğini belirterek, bunun da fiilen Türkiye'yi zihinlerde bölme anlamına geldiğini söyledi.

Türkiye'nin her yerinde Kürtler ve Türklerin olduğunu, olmaya da devam edeceğini dile getiren Bostancı, şunları kaydetti:

"Hep beraber demokratik, özgür bir ülkede geleceğe, ortak kadere birlikte gideceğiz. Tarihi şahit göstererek 'Geçmişte buraların ismi Kürdistan'dı, şimdi de Kürdistan şeklindeki telaffuza niçin itiraz ediliyor?' demek doğru ve haklı değildir.

Geçmişte imparatorluklar vardı. İmparatorlukların siyasal yönetim biçimleri farklıydı. Adlandırma, vilayet sistemi, yönetim ile halk arasındaki ilişkiler, bugünkü rejimle mukayese bile edilemeyecek tarzda, bambaşka bir tarihi bağlamdaydı. Şimdi, yaşanan onca değişmeyi, demokrasinin teşekkülünü, halkın rızasını esas alan yönetimlerin kurulmasını bir millet olarak ortak geleceğe yürüme işini ıskalayıp etnikçi bir tahayyül ile farklı tasavvurun anlamına gelebilecek tarzda kimlik kurmanın bir unsuru olarak, tarih yağma ve talan edilerek bu ifadelerin burada kullanılmasını kınıyorum ve uygun bulmuyorum."

HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, Bostancı'nın, bu tartışmayı bir bölünme paranoyası üzerinden ele almasının kabul edilemeyeceğini savundu. Baluken, "Biz Kürdistan realitesini dile getirirken asla Türkiye'nin bölünmesi üzerinden, halkların ayrışması üzerinden bir çerçeve ortaya koymuyoruz" dedi.

HDP Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım, " Rumeli, Kapadokya kavramından rahatsız mısınız? Rumeli, idari ve yasal çerçeve içinde tanımlanan coğrafyanın adı değildir. Kapadokya, yasal olarak tanımlanmış ilin, eyaletin de adı değildir" dedi.

Bostancı, Rumeli, Kapadokya denilince bölünme endişesi taşınsaydı bunun paranoya olacağını belirterek, "Niçin belli kavramlar kullanıldığında bu ülkedeki insanlar bölünmeye ilişkin bir kaygı duyuyorlar? Çünkü arkasında kan var, dehşet var, bir terör örgütünün zulmü var. O yüzden insanlar bu ülkenin birliğini düşünmek lüzumunu hissediyorlar. Kimsenin, hiçbir etnik kimlikle bir problemi yok. Herkes haklarını arayabilir, işte kürsü" diye karşılık verdi.

Birleşimi yöneten TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın da bir yerin tarihi ve coğrafi bağlamından koparılarak konuşulması ile tarihi anlam yükleyerek konuşmanın ayrı olduğunu kaydetti.

Türkiye Cumhuriyeti'nin merkezi ve mahalli idareler yapılanmasının esaslarının Anayasa'da düzenlediğine işaret eden Aydın, bu çerçevede Türkiye Cumhuriyeti Devleti içinde "Kürdistan" ya da "Kürt illeri" adıyla herhangi bir idari ve coğrafi birim bulunmadığını söyledi.

Aydın, "Kürdistan, Kürt illeri ifadesinin bağlamından koparılarak, tarihi ve coğrafi bir terim olarak kullanılmasından ziyade, Türkiye sınırları içerisindeki bir bölgeyi ayrı bir egemen, hukuki ve siyasi varlık biçiminde göstermek, böyle zikretmek doğru değil" diye konuştu.

"350-400 lira daha az ödeniyor"

Maliye Bakanı Naci Ağbal, soruları yanıtlarken, sosyal güvenlik kesintileriyle ilgili 2008'de düzenleme yaptıklarını, bütün esnaf için 5 puan sigorta primi indirimi gerçekleştirdiklerini anımsattı. Ağbal, bu amaçla 2016 bütçesinde 22 milyarlık kaynak ayırdıklarını, bu kaynağı SGK'ya aktardıklarını belirterek, bunun, esnafın bu kadar primi ödeneme yükünden kurtulması anlamına geldiğini belirtti.

Ağbal, yaptıkları düzenlemelerle esnafın aylık ortalama 350-400 lira daha az sosyal güvenlik primi ödediğini bildirdi.

2B arazilerine yönelik bir soru üzerine Ağbal, fiyatların o bölgede, ilde, köyde normal alım satım fiyatına uygun olarak belirlenmesine yönelik yoğun çabalarının bulunduğunu kaydetti. Ağbal, farklı köyler, iller arasındaki fiyatların birbiriyle tutarlı olmasına önem verdiklerini belirtti.

Tasarının görüşmeleri 10. madde üzerinden devam ediyor.