AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Bugünlerde bir moda var ya, şimdi çatı cumhurbaşkanı arıyorlarmış. Ya, temeli olmayanın çatısı olur mu? Bunların yaptığı iş bu. Temel yok, çatı. Çatıdan temele inilmez, temelden çatıya çıkılır. Bunların anlayışı hep böyle olduğu için tutmuyor" dedi.
Başbakan Erdoğan, AK Parti Belediye Başkanları İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nda konuştu.
Erdoğan, konuşmasına başlarken Erzincan'dan, toplantı için gelirken yolda trafik kazası geçiren ve yaralanan başkanlara geçmiş olsun dileklerini iletti.
Toplantıya katılan belediye başkanlarının bir kısmının bulunduğu makama yeniden seçildiğini, bir kısmının da millet tarafından ilk kez göreve getirildiğini dile getiren Erdoğan, "Hatırlarsanız belediye başkan adaylarımızı son derece hassas bir değerlendirme sürecinin ardından belirledik. İsabet yüzdesi fazla olabilir, eksik olabilir fakat yüksek olduğuna inanıyorum. Çünkü yüzde 45,5 oy oranıyla bu seçimden çıktığımıza göre herhalde bu yüzde oranı yüksek oldu. Temennim odur ki daha yüksek olsaydı da yüzde 50'nin üzerinde oy oranıyla bu seçimden çıkmış olsaydık. İnşallah o günleri de görürüz" diye konuştu.
Bilgi, birikim, beceri yani liyakat ve ehliyetin adaylarını belirlerken kullandıkları temel kriterler olduğunu ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bundan daha da önemlisi, burayı özellikle ifade ediyorum, her bir adayımızın AK Parti politikalarını benimsemiş, AK Parti'nin omuzladığı dava şuurunu ruhuna işlemiş olmasını özellikle gözetmeye gayret ettik. Sizler sadece belediye başkanları değilsiniz. Sizler sadece şehirleri, ilçeleri, beldeleri idare eden, çöp toplayan, şehrin fiziki sorunlarıyla ilgilenen yöneticiler değilsiniz. Sizler AK Parti'nin belediye başkanları olarak AK Parti'nin taşıdığı o tarihi misyonu, AK Parti'nin omuzladığı o büyük emaneti taşıyan, bu emaneti taşıma şuurunu Türkiye'nin kılcallarına kadar ulaştıran dava insanısınız. Ben inanıyorum ki seçildiğiniz her yerleşim biriminde, 5 yıl boyunca çok önemli hizmetler yapacak, çok önemli projeleri hayata geçirecek, yerleşim birimlerimizde bir fark oluşturacaksınız. Yani sizler diğer siyasi partilerle mukayese edilemeyecek farkı, belediye başkanlığınız süresi içinde ortaya koyacaksınız. Fakat burada her şeyden önemlisi hizmet verdiğiniz her yerde en başta gönülleri fethedecek, en başta gönüllere gireceksiniz. Bununla mükellefsiniz."
-"Modern zamanın akıncı beylerisiniz"
"Çok mükemmel şehirler inşa edebiliriz, sokakları tertemiz temizleyebiliriz, altyapıyı mükemmel kurabiliriz, iyi köprüler, alt geçitler, parklar bahçeler yapabiliriz ama şunu unutmayın, Yunus Emre'nin dediği gibi 'hepsinden iyice bir gönüle girmektir.' Asıl yapmamız gereken bu" ifadesini kullanan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Her zaman belediyecilik felsefem var, o da şudur, hizmet gerekir ama yeterli değildir. Hizmet bizim için görev. Peki yeterli olan ne? Gönüle girmek. Bunu halletmek lazım. Bunu yaparken hep gönül inşa etmeye çalışacağız. Eğer bu arada gönüller kırarsak, yapılanın hiçbir anlamı, hiçbir değeri yoktur. Sokakta yürüdüğünüz zaman arkanızdan bakın belediye başkanı geçiyor demesinler, 'bakın adam gibi adam geçiyor' desinler. Bunu başarmamız lazım. Belediye Başkanı şehrin eminidir. Her bir belediye başkanı, şehrin emniyetinin teminatı olduğu kadar kendisinden de emin olunan kişidir. Böyle bir kişi olmak zorundayız. Sizler, milletin emanetine sahip çıkma yanında mensup olduğunuz dava itibarıyla bir medeniyet tasavvurunu inşa edecek, diriltecek ve medeniyetimizi ayakları üzerinde doğrultacak, geleceğe taşıyacak modern zamanın akıncı beylerisiniz."
Erdoğan, 14 milyonu aşan nüfusuyla İstanbul'dan 9 bin nüfuslu Çankırı'nın Çerkeş ilçesine, 2 bin 170 nüfuslu Yozgat'ın Eymir beldesine kadar, belediye başkanlarının aynı dava şuuruyla hareket etmesi ve aynı ağırlıktaki sorumluğu taşımasının zorunlu olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Her zaman ifade ediyoruz, demokrasi genelde başlar. Köyle demokrasi yaşamıyorsa beldede demokrasi olmaz. Beldede demokrasi yoksa ilçede de olmaz, ilçede yoksa ilde de olmaz. Bizim köylerden, beldelerden başlayarak büyükşehirlere kadar yukarıdan aşağıya değil aşağıdan yukarıya hem demokrasiyi hem de medeniyet tasavvurumuzu öne çıkarmamız gerekiyor. 500 kişilik köy, 2 bin kişilik belde deyip geçmeyeceğiz. Türkiye bu hızla büyürken, 500 kişinin yaşadığı köyün 32 bin kişinin yaşadığı beldenin bundan 50 yıl, 100 yıl sonrasının büyük şehri olduğunu, o şehrin çekirdeği olduğunu mutlaka görmemiz gerekir. Temel nasıl atılırsa inşaat öyle yükselir."
-"Çatı cumhurbaşkanı arıyorlarmış"
Başbakan Erdoğan, "Bugünlerde bir moda var ya, şimdi çatı cumhurbaşkanı arıyorlarmış. Ya, temeli olmayanın çatısı olur mu? Bunların yaptığı iş bu. Temel yok, çatı. Çatıdan temele inilmez, temelden çatıya çıkılır. Bunların anlayışı hep böyle olduğu için tutmuyor" diye konuştu.
"Bizim şehir anlayışımızda yüzyıllar boyunca temeller doğru atılmıştı, ecdadımız bunu böyle attı. Ama o temelleri yıktılar, yeni temeller attılar" diyen Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bugün çarpık temeller üzerinde yükselmiş çarpık şehirleri düzeltmenin mücadelesini veriyoruz. Bu mücadele uzun soluklu mücadeledir. Bir dönemde iki dönemde çarpık kentleşmeyi tamir etmek, tahribatı ortadan kaldırmak mümkün değildir. Ama sizler öncü olursanız, sizler bir kapı aralar, bir anlayışı miras bırakırsanız sizden sonra gelecek o kapıdan geçecek, yüzyılların tahribatı inşallah yerini yaşanabilir şehirlere bırakacaktır. Bir çoğunuz yurt dışına gittiniz. Gelişmiş ülkelerdeki şehirleri gördünüz. Yurt dışına gitmemiş olanlar da kitaplarda, dergilerde, televizyonda gelişmiş ülke şehirlerinin görüntülerine baktınız veya artık Türkiye'de kendi büyük şehirlerimizi hatta bazı illerimizi şöyle gezip gördüğünüz zaman, nasıl model olabileceğini de kendi ülkemizde tespit etmek mümkün. Eksiklerine rağmen. Bakın her birinizi, en küçük nüfuslu beldeden İstanbul'a kadar her bir belediye başkanımızın kendisine her gün şu soruyu defalarca sorması gerekiyor; 'Benim şehrim neden böyle değil, ben neden böyle şehirlerde yaşamıyorum. Benim hemşehrilerim neden böyle şehirlerde yaşamıyor?' Bu sorulara cevaplar bulmak için de her gün çok çalışmamız gerekiyor. Başka ülkelerin şehirlerini şöyle bir gözden geçirdiğimizde onlara hayranlık duymak inanın bana çok ağır geliyor. Öyle ki adeta zul geliyor. Bizim kendilerine hayranlık duyulması gereken şehirlerimiz olmalıyken ne yazık ki başka şehirlere hayranlık duymak durumunda bırakıldık."
-"Hayranlık duyulacak şehirlerimiz olmak zorunda"
Tarihte, önemli cazibe merkezi konumunda olan şehirlerden örnekler veren Erdoğan, "Diyarbakır bizim geniş coğrafyamızın adeta zümrüt şehriydi. Mekke, Medine, Kudüs'ten sonra bu coğrafyanın en mühim şehriydi. Konya, bugün de ihtişamlı şehir. Ama tarihte çok daha büyük ihtişama, çok daha büyük şöhrete sahipti. Sivas aynı şekilde, Edirne, Bursa, Osmanlı Cihan Devleti'nin ilk başkentleri olarak yer yüzünün merkezi, insanlığın cazibe merkezleri şehirlerdi. Bizim hayranlık duyulan şehirlerimiz vardı. Yeniden hayranlık duyulacak şehirlerimiz olmak zorunda" şeklinde konuştu.
Ecdadın, ihtişamlı, parlak yaşanabilir şehirler inşa ettiğini, ancak o şehirlerin bozulduğunu anlatan Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
"Kötü miras almış olmamız, kötü miras bırakacağımız anlamına gelmez. Bu şehirleri yine kim bozdu? Bizler bozduk. Nelerle? İmara aykırı gecekondular, her vatandaşın açık bulduğu, meydan bulduğu bir yere istediği gibi bir şey kondurmak suretiyle. Şehrimiz nasıl bozulduysa işte bu kadro bu şehirleri öyle tamir edecek. Yeniden inşa edecek. Dizleri üzerine çökertilmek istenen bu medeniyet, Allah'ın izniyle dizlerinin üzerinden sizler vasıtasıyla doğrulacak, ayağa kalkacak. Her birinizden beklediğimiz budur. En küçük beldeden en büyük şehrimize kadar her yerleşim biriminin en büyük şehrimiz, mesela İstanbul olması, hatta İstanbul'dan da güzel olması gayemiz olacak. Seçmenlerimiz için mazeretler üretebilirsiniz, hemşehrileriniz için mazeret üretebilirsiniz ama kendi vicdanınıza özellikle de aziz şehitlerimize, aziz ecdadımıza o mazeretleri anlatamazsınız. Milletin sizlere emanet ettiği 5 yılı hem hizmetle hem de yeni bir medeniyet şehir tasavvuruyla dolduramazsınız, emanetin hakkını vermiş olamazsınız. Onun için ben en az nüfuslu belde başkanından, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanınıza kadar tek tek her birinizden hem mükemmel bir belediye başkanlığı yapmanızı hem de medeniyetimizi şehir tasavvurunuzu yüreklerinizde taşımanızı istiyorum. Sadece asfalt dökerek şehir inşa edemezsiniz, gönüllere yollar açarak şehir inşa edersiniz. Çeşitli defalar ifade ettim, insan şehri inşa eder. Şehri inşa ederken aslında kendisini inşa eder. Sonra da şehir insanı inşa eder. Şehirlerimize hizmet üretirken kendinizi de inşa etmenizi, inşa ettiğiniz şehirlerin gelecek nesilleri şekillendireceğini her an aklınızdan tutmanızı sizlerden rica ediyorum."
- Ankara
Son Dakika › Politika › AK Parti Belediye Başkanları İstişare ve Değerlendirme Toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?