Bağımsız Kütahya Milletvekili İdris Bal, "Bir boşluk olmadan parti kurmak akıl işi değildir. Ben şahsen ben ya da bir başkasının parti kurmasını akılcı bulmam. ihtiyaç varsa bu karşılanır" dedi.
TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, çözüm sürecine ilişkin 1 yıl önce kendisinin hazırladığı rapor ile bugün kendisinin hazırladığı raporu ele alan İdris Bal, iki raporu eşleştirdi. Çözüm sürecini eleştiren ve "Gelinen noktada iyi niyetimiz suiistimal edildi mi edilmedi mi, silah bırakıldı mı bırakılmadı mı, bölücülük faaliyetleri devam ediyor mu etmiyor mu? bunlara baktığımızda gelinen noktada iyi niyetin suiistimalinden söz edebiliriz" diyen Bal, bir daha hata yapılmaması gerektiğinin altını çizdi. İdris Bal, "Uzun vadedeki etnik devletin Suriye ayağını kurabilmek için Türkiye'den örgüt üyeleri Suriye'ye gönderilmedi mi, Suriye'de bu yapı kurulmadı mı? Biz bu uyarıyı yapmıştık, neticeyi görüyoruz. Bizim 4 ayaklı etnik devlet kurma uyarımız, Kuzey Suriye'de devletçik uyarımız boşuna değilmiş. Şuanda saç ayağını oluşturmuş durumdalar" diye konuştu.
"ÇÖZÜM SÜRECİ İLE ÖRGÜT SIKIŞMIŞLIKTAN KURTULDU"
" Uludere'deki hadise de aslında örgütün nefes almak için şu ya da bu şekilde, farklı aktörlerle de olabilir, birlikte hayata geçirdiği bir projedir" diyen Bal, çözüm süreci ile sıkışmışlıktan örgütün kurtulduğunu ve rahatladığını, daha sonra da Kuzey Suriye'ye güç gönderme lüksünü elinde bulundurduğunu belirtti. 1 yıl önce hazırladığı raporda yazdıklarının aynen ortaya çıktığını belirten İdris Bal, "Yine yol kesmeler, yakmalar, adam kaçırmalar, hatta şehitler maalesef gerçekleşti. Olaylar bitmedi aslında. Bölgedeki yatırımların durdurulması için, devletin faaliyetlerinin sınırlandırılması için örgüt durmadan faaliyet içinde. Örgüt başka bir açıdan büyük bir avantaj kazandı. Yıllardır örgüt insanları ayaklandırmaya çalıştı fakat bunu başaramadı. Bölgede bütünlükten yana, devletten yana aşiretler vardı. Çözüm süreci ile beraber bu insanlar örgütün kucağına itildi. Tek tek bu aileler aşiretler örgütle anlaşmaya başladı. Siyasi otorite ile asker ve polis kenara çekildi meydan örgüte kaldı. Bundan sonrası için dağa çıkmalar oldu. Şimdiki hükümet gerçek paralel yapı karşısında acziyet gösterirken, göz yumarken, Türkiye'nin bayrağını 170 ülkede dalgalandıran insanlara 'paralel yapı' dendi. Bu en hafifi ile insaf dışı yaklaşımdır. Gerçek paralel yapı mahkemesini kuruyor, vergisini topluyor" şeklinde konuştu. Bal, örgütün Uludere sonrasında rahatladığını da söyledi.
Meseleyi Filistin sorunu gibi uluslararası hale getirme çalışmaları olabileceğini daha önce hazırladığı raporunda söylediğini belirten Bal, uluslararası arenada örgütün bazı başarıları olduğunu söyleyerek, "Gelinen noktada terör bitmedi, bölücü propaganda bitmedi. Örgüt tekrar çatışmayı başlatabileceğini söylüyor. Uyarmıştık, 'bundan örgüt karlı çıkabilir' diye. Örgüt bundan karlı çıktı. Örgüt bir taşla 8 kuş vurdu. Bu adımların atılmasında AK Parti'nin içinde belli bir lobi de etkili olmuştur" ifadelerini kullandı.
"AK PARTİ TÜRK SİYASETİNDEKİ BELİRLEYİCİLİĞİNİ KAYBEDECEKTİR"
Seçim sonrasında yaşanabileceklerin neler olduğunu açıklayan ve öngörülerini sıralayan Bal, "Yakın geleceğe dair bir fikir yürütmek istiyorum, bu işin Çözüm Süreci olmadığı, çözülme süreci olduğu ortaya çıktı. AK Parti kadroları 'biz elimizden geleni yaptık, bunlar barıştan yana değiller' diyeceklerdir ve bu sorundan sıyrılmaya çalışacaklardır ama sıyrılamayacaklardır. Bilerek ve isteyerek bu hatayı yaptılar. Seçim sonrası örgüt daha fazla baskı yapacaktır, adım adım bir süreç başlatmak isteyecekler. Devletin memurları üzerinde, yargı, polis, eğitim gibi alanlarda baskı artacaktır. 'Burası bizim, siz devlet olarak buralarda aktif olmamalısınız' mesajı verilmeye çalışılacak ve özerklik ilan edilecektir. Bölgenin Kürdistan olduğuna dair önemli çalışmalar yapılacaktır. AK Parti mahalli seçimlerden ciddi zarar görecektir ama esas zararı genel seçimlerde görecek ve tek başına iktidar olamayacaktır. Bölgede belediyeler BDP'ye, iktidar partisinin aday seçimindeki tercihi ile BDP'ye bilerek bilmeyerek yardımcı olunmuştur. AK Parti Türk siyasetindeki belirleyiciliğini kaybedecektir. Bu bağlamda merkez sağda din, iman, Atatürk siyaseti yapmayan yeni bir yapılanma olma ihtimali de vardır. Genel seçimlerde koalisyon olma ihtimali yüksektir. Başbakan'ın Cumhurbaşkanı olma şansı kalmamıştır. Cumhurbaşkanı'nın tekrar seçilme şansı çok azalmıştır. Bu süreç ile ilgili rol alan kişilerin gelecekte yargı önüne çıkartılma ihtimali bile vardır. Seçim sonrası sahte paralel yapı algısını güçlendirmek için operasyonlar bile yapılabilir ama bu operasyonlar zaten imaj kaybetmekte olan AK Parti'nin imajını kaybetmesine yardımcı olacaktır" açıklamasında bulundu.
"BİR İHTİYAÇ VARSA BU KARŞILANIR"
Bal, parti kurma gibi bir niyetlerinin olup olmadığının sorulması üzerine, "Bir boşluk olmadan parti kurmak akıl işi değildir. Ben şahsen ben ya da bir başkasının parti kurmasını akılcı bulmam. Zira bir ihtiyaç varsa bu parti olabilir, başka bir şey olabilir birileri bunu yapar. Siz 2002'de çıktığınızda 'herkesi kucaklıyoruz' diye çıkarsınız, demokrasi vurgusu yaparsınız, vesayetle mücadele vurgusu yaparsınız, 'hukukun üstünlüğü' dersiniz ama geldiğiniz noktada bunların tam tersini yaparsanız, hatalardan dönülmezse böyle bir ihtiyaç yavaş yavaş ortaya çıkmaya başlamıştır. Bir ihtiyaç varsa bu karşılanır. Türk siyasetinin kurumsallaşmaya ihtiyacı var. Tahammüle ihtiyacımız var. İktidarı ile muhalefeti ile din, maneviyat, Atatürk, laiklik üzerinden siyaset yapmamaya ihtiyacımız var. Batılılar gibi projeler üzerinden siyaset yapmaya ihtiyacımız var. Siyaset fedakarlık yapma yeri olmalı" dedi.
SEÇİM GÜVENLİĞİ
Seçim güvenliği ile ilgili kaygıların olduğunun sorulması üzerine Bal, "1950 yılından itibaren demokratik olduğuna inandığım seçimler yaşadık. 'Kaygım yok' demek isterdim. 17 Aralık sonrası ülkemde gelişen olaylara baktığım zaman, kaygılanmadan edemiyorum. Türkiye hukukun bir şekilde askıya alındığı bir dönem yaşıyor. Burada köşe taşı bir savcının İstanbul'da ikinci operasyonu yapmak istemesi ve polisin ise itaat etmemesidir. O nokta sözün ve hukukun bittiği noktadadır. O noktadan itibaren Türkiye anormal bir süreç yaşıyor. Türkiye'de şuanda kuvvetler ayrılığı yoktur" diye konuştu.
SURİYE SAVAŞ UÇAĞININ DÜŞÜRÜLMESİ
Türk savaş uçakları tarafından Suriye savaş uçağının düşürülmesi ile ilgili zamanlama sorularına cevap veren Bal, "İçeride sıkışan otoriteler dikkatleri başka yöne çekebilmek için bazı adımlar atabilirler. Türkiye'de ciddi bir süreç var, şöyle bir analiz yapılabilir, 'dikkatlerin başka bir yere kaçırılması bakımından böyle bir hadise etkin oldu, kısa süreliğine gündem oluşturdu' denilebilir. Kasıtlı olarak 'böyle yapıldı' demiyorum, sadece analiz yapıyorum. Türkiye daha önceden uyarılarda bulunmuştu, Türkiye tecavüze karşılığını vereceğini açıklamıştı. Bu Türkiye'nin doğal hakkıdır. Bunun yansımaları dikkate alınmalıdır, zamanlama manidardır" şeklinde konuştu. - ANKARA
Son Dakika › Politika › Bağımsız Kütahya Milletvekili İdris Bal Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?