Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Zaten genelde Türkiye'den rahatsız olan kesimlerin mevcudiyeti vardı, daha özelde AK Parti'den rahatsız olan kesimlerin ve AK Parti'nin Türkiye'de başarı hikayesi oluşturmasının Ortadoğu'da yaptığı etkiden rahatsız olan kesimlerin yaptığı bir işbirliği var. Bir anda karşımızda çok geniş bir koalisyon ile karşı karşıya kaldığımızı ifade etmek zorundayım" dedi.
Davutoğlu, Konya'dan katıldığı TRT'nin canlı yayınında gündeme dair soruları yanıtladı. Muhalefet partilerinin tek başına iktidara geleceklerini hiçbir zaman düşünmedikleri için her şeyi söyleyebildiğini belirten Davutoğlu, AK Parti'nin vaatlerini yerine getireceğini halkın bildiğini söyledi.
Bütçe dengelerini ve mali disiplini bozmayacak bir hesap yaptıklarını ifade eden Davutoğlu, AK Parti'nin vaatlerinin toplamının 21 milyar Türk lirası olduğunu, bunun da Türkiye'nin GSMH'nın yüzde 1'ini oluşturduğunu aktardı. Davutoğlu, "Yüzde 1 de mali bütçeyi hiç sarsmayacak bir yüktür. Gelecek sene için bütçe disiplini bağlamında daha da iyi bir performans bekliyoruz. Hatta 2017'de bütçe açığının hiç olmadığı bir hedefimiz vardı, bunu 2016'ya çekebilecek durumdayız. Bu yeni yükü rahatlıkla telafi edecek noktadayız" diye konuştu.
CHP ve MHP'nin açıkladığı kalemlerin toplamının 150 milyar Türk lirası civarında olduğuna işaret eden Davutoğlu, CHP ve MHP'nin kaynağı tüketen ve geri dönüşü olmayan vaatlerde bulunduğunu, AK Parti'nin vaatlerinin ise yapıcı olduğunu dile getirdi.
-"Zaten genelde Türkiye'den rahatsız olan kesimlerin mevcudiyeti vardı"
Davutoğlu, "Batı ve dünya medyasının önemli kuruluşlarına baktığımızda Türkiye'nin seçim gündemiyle ilgili ve genel süreciyle ilgili ağır eleştirilerin olduğu bir dönemdeyiz. Antidemokratik uygulamalardan, gazetecilerin sırf gazetecilik faaliyetleri nedeniyle içeride oluşundan tutun da bu tartışmalar bitmek bilmiyor. Siz nasıl bakıyorsunuz? Neden Batı medyasına böyle yansıyor?" sorusunu yanıtlarken uluslararası medyada Türkiye'ye dönük bir algı sapması olduğunu belirtti.
Türkiye'nin geçtiği zor süreçleri Batılı bir gazetecinin anlamasının çok zor olduğuna işaret eden Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Paralel yapı diye bir şeyi bir Batılı gazetecinin anlaması çok zor demokratik bir ülkedeyse ama onun bedelini bu halk ödedi. Devlet sırlarının ifşa edilmesinden doğan stratejik riskleri biz gördük, görüyoruz ama Snowden olayı ve benzer olaylarda Batının hissettiğinde, nasıl Batıda bazı gazetelere operasyon yapıldığını herkes biliyor. Gurdian'da ve birçok yerde bu istihbari şeyler konusunda biliyorsunuz geçmişte operasyonlar yapıldı. Buralarda bizim anlatım eksikliği olabilir ama bunun ötesinde çok yaygın bir şekilde Türkiye'nin demokratik istikrarını sürdürmesinden rahatsız olan çevrelerin işbirliği var. Bütün Batı başkentlerinde neredeyse, önemli başkentlerde paralel yapı faaliyetinde bulunanların medyayı etkilemek için nasıl bir lobi çalışması yaptıklarını, biz vaktinde bunların Türkiye lehine lobi yapacaklarını düşünürken şimdi Türkiye aleyhine nasıl bir kampanya yürüttüğünü biliyoruz.
Aynı şekilde neredeyse yeminli Türkiye düşmanları şeklinde eskiden beri bize karşı olan lobiler var. Bunların bir kısmı Davos sonrası İsrail yanlısı lobilerdir, bir kısmı Ermeni lobilerdir, bir kısmı onların tesiri altındaki kaynaklardır. Zaten genelde Türkiye'den rahatsız olan kesimlerin mevcudiyeti vardı, daha özelde AK Parti'den rahatsız olan kesimlerin ve AK Parti'nin Türkiye'de başarı hikayesi oluşturmasının Ortadoğu'da yaptığı etkiden rahatsız olan kesimlerin yaptığı bir işbirliği var. Bir anda karşımızda çok geniş bir koalisyon ile karşı karşıya kaldığımızı ifade etmek zorundayım. Buna karşı biz, tedbir alıyoruz, elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz ama yapacak daha çok şey var."
-"Davos'a kadar giden kuyruk acısı olanlar var"
Bazı yabancı yayın organlarının Avrupa'daki ülkelerin iç siyasetine saygı duyduğunu ama Türkiye söz konusu olduğunda açık bir taraf olarak AK Parti'ye karşı saf tutulmasını isteyen yazılar yayınladığını aktaran Davutoğlu, şu değerlendirmeleri yaptı:
"Bu içerideki gelişmeler ile dışarıdaki gelişmeler bir araya getirildiğinde bir kamuoyu algısı oluşuyor. Bunda ta Davos'a kadar giden kuyruk acısı olanlar var. Bunda Gezi olayları esnasında Mısır'da aynı anda darbeyi başarıp Türkiye'de başaramayan kesimlerin öfkeleri var. Bunda Türkiye içinde seçime hiç girmeden, seçim gibi bir hesap verme sürecinden geçmeden, bizim gibi ayağına çarığı giyip Anadolu topraklarını dolaşmadan, ülkeyi yönetmek için yargı, emniyet ve bürokrasi üzerinde örgütlenip ülkeyi kendileri yönetmek isteyen bir paralel yapının etkisi var. Bunda onlarla birlikte çalışan ve son terör operasyonları da dahil olmak üzere Türkiye'nin tam kaosa sürükleneceği esnada tekrar toparlanmasından rahatsız olan bölücü terör örgütünün irtibatlarının etkileri var. Bütün bunları bir havuza toplayın, işte oradan böyle bir kampanya çıkıyor. Eksikler varsa, eleştirecek hususlar varsa gelin bunu tartışalım, konuşalım ama bunu bir kampanyaya dönüştürecek bir faaliyet içine girmek kimsenin şeyi değil."
Türkiye'de gazetecilik suçu sebebiyle tutuklanan kimse olmadığına dikkati çeken Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Ama şu da değil, 'eğer vatandaş Ali Bey, gazeteci değilse bir suç işliyorsa tutuklanabilir ama aynı Ali Bey gazeteciyse tutuklanamaz' demek doğru değil. Bütün vatandaşlar hukuk önünde eşit. Türkiye'de geçmişte çok üst düzey komutanlar mahkeme önüne çıkarken hiç böyle bir kampanyaya tevessül etmediler, çıktılar, yargılandılar, hüküm giydiler, itiraz ettiler, aslında bu Türkiye'nin normalleşmesi anlamına geliyor. Hiçbirisi de bu anlamda Türkiye'yi karalama cihetine gitmediler. Bugün de itiraz edecek bir şey varsa yine hukuki süreç içinde itiraz edilir, gerekenin yapılmasına özen gösterilir ama Türkiye'nin hak etmediği bir konuma Türkiye'yi götürmek kimseye yarar getirmez."
(Sürecek)
Son Dakika › Politika › Başbakan Davutoğlu: (5) - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?