Başbakan Erdoğan, Brüksel'e Gitti

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Adana'da durdurulan TIR'larla ilgili açıklamalarda bulunarak, savcının, kendisinin izni olmadan bir müdahalenin içine giremeyeceğini söyledi.

Başbakan Erdoğan, "Adalet Bakanlığının haberi olmadan böyle Bir müdahalenin içine giremez ve MİT'in ne getirip ne götürdüğüne bakamaz. Bu paralel yapılanmanın işte diğer bir versiyonudur. Şurada kısa bir süre önce atılan adımın bir başka devamıdır. Ne yazı ki burada jandarmamız da kullanılmıştır. Tabi burada gerek bu savcıyla ilgili gerekse jandarmayla ilgili tabi komuta kademesini kastediyorum oradaki eratı kastetmiyorum hepsiyle hukuki süreç başlatılmıştır gereği de bunlarla ilgili yapılacaktır" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Brüksel'e hareketinden önce Ankara Esenboğa Havaalanı'nda basın toplantısı düzenledi.

Basın toplantısında gazetecilerin gündeme ilişkiler sorularını cevaplandıran Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin, "Adana'da MİT'e ait olduğu sonradan ortaya çıkan ve jandarma tarafından aranmak istenen TIR'larla ilgili olarak bugün farklı şeyler ortaya atıldı. TIR'ların mühimmat taşıdığı için durdurulduğu noktasında görüşler var. CHP Genel Başkanının MİT'i silah kaçakçılığı yapmakla suçladı. Siz neler söyleyeceksiniz" diye sorması üzerine, "Bu ifadeyi kullanan kişi bu ülkenin bir muhalefeti olamaz. Dünyada milli istihbarat teşkilatları ne gibi görevler yaparlar bunlar bellidir. Ne yazık ki Türkiye'deki anamuhalefetin genel müdürü milli istihbarat teşkilatının görev alanlarını bilmeyecek kadar ne yazık ki bulunduğu makamdan uzaktır. Tavsiye ediyorum. 26. maddeyi açsın okusun. Bir defa savcı benim iznim olmadan kalkıp böyle bir müdahalenin içine giremez. Adalet Bakanlığının haberi olmadan böyle Bir müdahalenin içine giremez ve MİT'in ne getirip ne götürdüğüne bakamaz. Bu paralel yapılanmanın işte diğer bir versiyonudur. Şurada kısa bir süre önce atılan adımın bir başka devamıdır. Ne yazı ki burada jandarmamız da kullanılmıştır. Tabi burada gerek bu savcıyla ilgili gerekse jandarmayla ilgili tabi komuta kademesini kastediyorum oradaki eratı kastetmiyorum hepsiyle hukuki süreç başlatılmıştır gereği de bunlarla ilgili yapılacaktır. Kendi MİT'ini dünyaya bu şekilde lanse eden bir insanın vatanseverliğinden ben şüphe ediyorum. Başka söylemeye de gerek yok" diye konuştu.

"ZAMANLAMASI MANİDAR"

Şike davasıyla ilgili bir soru üzerine ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Zamanlaması itibariyle bunları ben anlamlı buluyorum. Niye bugüne kadar böyle bir karar açıklamadı. Şimdi tam seçimin arefesinde niçin böyle bir karar açıklanır. Böyle bir kararı açıklayacaksın öyle veya böyle bunu 30 Mart sonrasında da yapabilirdin. Bütün bunlar zihin bulandırmaktan başka birşey değil. Bunu da anlamlı buluyorum. İşte şuana kadar yargıdaki paralel yapı burada da çok ince hesaplar yapmak suretiyle böyle bir adım attıklarına inanıyorum. Temenni ederiz ki burada da henüz hukuki süreç tamamiyle bitmemiştir, hukuki sürecin sonunda ne gelir ne gider onu bilemem. Sadece zamanlamasının anlamlı olduğunu burada ifade etmek istiyorum."

"RAPORU DÖNÜŞÜMDE BANA SUNACAKLAR"

Başbakan Erdoğan, odasında bulunan böceklerle ilgili soruşturmanın sorulması üzerine ise, "Sanıyorum dönüşümde tamamlanacak ve dönüşümde bana sunacaklar" dedi.

"KUZEY IRAK YÜZDE 17 ANAYASAL HAKLARINI TÜRKİYE ÜZERİNDEN PAYLAŞMAK İSTİYOR"

Başka bir gazetecinin "Kuzey Irak'tan Türkiye'ye petrol akışına ilişkin tartışmalar devam ediyor. Özellikle merkezi yönetiminin buna karşı çıktığı ve Irak Başbakan Yardımcısının bir açıklamaları var. Bununla ilgili neler söyleyeceksiniz" diye sorması üzerine ise Başbakan Erdoğan, "Şuanda Irak Başbakanının ziyareti söz konusu. Sıra onlarda. Fakat petrol akışıyla ilgili şuanda birşey söz konusu değil. Zaten başladı ve bu konuyla ilgili olarak ben Kuzey Irak yerel yönetimiyle ilgili yetkililerle sayın Neçirvan Barzani ile yaptığım görüşmeyi konuşabilirim. Bunun dışında diğerlerini konuşmamın bir anlamı yok. Burada biz kendileriyle ne konuştuysak, görüştüysek o çerçevede görüşmenin devam ettiğini biliyorum. Şuana kadar bize Kuzeyden olumsuz gelen herhangi bir şey yok. Yüzde 17 anayasal hakları var. Bu anayasal haklarını Türkiye üzerinden paylaşmak istiyorlar. Olayın aslı budur. Bunun dışındakiler bana göre sadece lafü güzahtır" ifadelerini kullandı.

"HSYK İLE İLGİLİ ATTIĞIMIZ ADIMI DEVAM ETTİRECEĞİZ"

HSYK'nın yapısında yapılacak olan değişiklikle ilgili bir soru üzerine ise Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün ortaya iyi bir niyet koyduğunu vurguladı. Erodğan, "Biz anamuhalefet ve diğerleriyle bu tür işlerin yapılamayacağını biliyorduk, biliyoruz ve ben sayın cumhurbaşkanımıza bunu ifade de ettim. Bakın dedim şuanda yeni anayasayla ilgili çalışmada 60 maddede 4 siyasi partinin mutabakatı var. Bu mutabık olanları gelin çıkaralım diyoruz buna yanaşmıyorlar. HSYK ile ilgili de belli bir noktaya gelinmiş, oturup konuşularak bunda mutabık kalınsın bunu da yapalım. Bizden yana ben sayın Cumhurbaşkanımıza bunu söyledim. Anayasa değişikliğinde bu konuyla ilgili en ufak bir terslik olmaz. Arkadaşlarımı ben görevlendiriyorum. Yarın anamuhalefeten de diğerlerinden de randevu alacaklar ve ziyaretlere gidecekler ve benim arkadaşlarım birlikte CHP'yi de ziyaret ettiler, MHP'yi de BDP'yi de. CHP'de bir çay içebildiler, MHP'de çay da içemediler bu kadar kısa sürdü. Ardından BDP'yi ziyaret ettiler ve bu görüşmelerden herhangi bir olumlu cevap alamadılar. Burada komisyon çalışmaları esnasında itiraz ettikleri çalışmaları arkadaşlarımız yaptılar. Her hangi bir çalışma yapılması gerekirse bunu da Genel Kurul'da yapabileceğimizi deklare ettik. Buna da açığız. Biz sayın cumhurbaşkanına anayasa değişikliğine varız diyeceksin, dışarıda yokuz diyeceksin ve sonra da biz Ak Parti ile anaysa değişikliği yapamayız diyeceksin. CHP'nin bu ülkede yasama organında da, yürütme organının çalışmalarında da hiçbir zaman ülkemize katkı sağlayacak bir adımı bugüne kadar olmamıştır, bundan sonra da olmaz. Çok açık net bunu söylüyorum. Nasıl komisyonda kavga gürültü çıkardıysalar herhalde şimdi yine biz Genel Kurul'da bunu ne kadar engellersek zaman kazanırız diyecekler. Biz şuanda çıktığımız yolda anayasa değişikliğine yanaşmadıklarına göre HSYK ile ilgili attığımız adımı devam ettireceğiz ve Çarşamba gününden itibaren bu devam edecektir. İnşallah ara vermeksizin bunu arkadaşlarımız süratle Parlamentodan çıkaracaklar. Ondan sonrası artık Cumhurbaşkanımızın takdiri. Ondan sonraki gelişmeleri de biz izleyeceğiz" şeklinde konuştu.

"BADEL KAPISINDAKİ DURUMUN CENEVRE İLE İLİŞKİSİ OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUM"

Suriye sınırında bugün meydana gelen patlamaların hatırlatılması üzerine ise Başbakan Erdoğan, "Oradaki olayların Cenevreyle falan ilgisi alakası yok. Zaten hergün orada bu tür olaylar devam ediyor, devam edecek. Şuan Cenevre-2 öncesi Suriye Ulusal koalisyonun attığı adımlar var. Bu arada Cenevre-1'in İran tarafından kabul edilmesi, edilmemesi söz konusu. BM'nin İran'ı daveti söz konusu. Fakat Cenvre-1'in neticelerini kabul etmemesi neticesinde Amerika'nın olumsuz yaklaşımı, muhalefetin olumsuz yaklaşımı söz konusu. Babel kapısındaki durumun Cenevre ile ilişkili olduğunu düşünmüyorum" dedi.

"17 ARALIKLA BAĞLANIRSA YANLIŞ OLUR"

Başbakan Erdoğan, Dolar ve Euro'daki yükselişin sorulması üzerine ise şunları söyledi:

"Olay 17 Aralık'a bağlanırsa bu yanlış olur. Şuanda FED'in yaptığı girişler çıkışlar var. Ülkemizde bu olayı süreklilik arz edecek bir olay olarak görmüyorum. Türkiye'den para çıkışı falan şuanda sıkıntı verecek durumda değil. Cüzi rakamlar, bunları Türkiye rahatlıkla abzorbe edecek konumdadır." - ANKARA