Başbakan Yardımcısı Akdoğan: (2) - Son Dakika
Politika

Başbakan Yardımcısı Akdoğan: (2)

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, "Sayın Demirtaş'ı anlamakta güçlük çekiyorum.

27.10.2015 19:23

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, "Sayın Demirtaş'ı anlamakta güçlük çekiyorum. Bunun aidiyeti nereye, hangi ülkeye? Kendi devletini 'katil' diye suçlayacak, sanki Türkiye Cumhuriyeti'nin bir siyasetçisi değil. O zaman gitsin Kobani'de siyaset yapsın. Yani hangi bağın kuşusun sen? Oradaki kuşun eti yenmezmiş. Biz kimseyi yemeye çalışmıyoruz. Oradaki kardeşlerimize kucağımızı açtık ama Türkiye'ye yöneltilen her türlü eli kırmasını da biliriz" dedi.

Akdoğan, NTV'de katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın, "PYD'nin vurulması" hakkında yaptığı açıklamaya ilişkin soru üzerine Akdoğan, Kobani konusunda en fazla çabayı AK Parti hükümetinin gösterdiğini söyledi.

Akdoğan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Kobani düştü düşecek" sözünün aslında iyi niyetli bir çabanın işareti olduğunu aktararak, "Cumhurbaşkanı, Obama görüşmesinde diyor ki, 'Bu sadece havadan bombalamakla olmaz, Kobani düştü düşecek, karadan müdahale edilmesi lazım'. Yani bu bir temenni değil. 'Sizin yaptıklarınız yetmiyor, daha fazla bir çaba gerekiyor' anlamında bir söylem. Sahiplenme duygusuyla söylenmiş bir sözü alıp tam tersi bir amaçla kullandılar" diye konuştu.

"O zaman gitsin Kobani'de siyaset yapsın"

Türkiye'nin tüm mazlumlara kucak açtığını belirten Akdoğan, bu iyi niyet karşısında, hasmane tutum içerisine girene de gereken karşılığın verileceğini kaydetti.

Akdoğan, Kobani konusunda gerekli tüm uyarılar ve müdahalelerin yapıldığını ifade ederek, "Sayın Demirtaş'ı anlamakta güçlük çekiyorum. Bunun aidiyeti nereye, hangi ülkeye? Kendi devletini 'katil' diye suçlayacak, sanki Türkiye Cumhuriyeti'nin bir siyasetçisi değil. O zaman gitsin Kobani'de siyaset yapsın. Yani hangi bağın kuşusun sen? Oradaki kuşun eti yenmezmiş. Biz kimseyi yemeye çalışmıyoruz. Oradaki kardeşlerimize kucağımızı açtık ama Türkiye'ye yöneltilen her türlü eli kırmasını da biliriz" şeklinde konuştu.

Demirtaş'ın bu konuda daha sorumlu açıklamalar yapması gerektiğini kaydeden Akdoğan, Kobani üzerinden, sanki Kürt düşmanı bir hükümet varmış gibi bir algı oluşturulmasının çok ucuz bir yöntem olduğunu ifade etti.

"Oradan bize gelen ilk Kürtler geldi"

Akdoğan, Ankara'daki terör saldırısının faillerine yönelik soru üzerine, seçimlerden sonra 3 örgütün eş zamanlı olarak harekete geçmesinin, bunların bir üst akıl tarafından devreye sokulduğunun göstergesi olduğunu söyledi.

Bu hareketlenmenin Türkiye'yi aciz gösterme ve karmaşa çıkarmaya yönelik olduğunu aktaran Akdoğan, şöyle konuştu:

"Bu PKK'nın kantonlaşma projesinin de bir parçasıydı. Hatırlarsanız o zaman bazı Kürt kardeşlerimizin dükkanlarına provokatif saldırılar oldu. Bu, örgütün çok istediği bir şey. Toplum birbirine girsin, bir ayrışma yaşansın; farklı olanlar, kendilerine tabi olmayanlar orayı terk etsinler... Kobani'de de aynı taktiği izlediler. Oradan bize ilk Kürtler geldi. Bütün bu örgütlerin bir şekilde işbirliği yapabildiğini biz Suriye'de gördük. Bir taraftan Esed'le savaşan bir örgüt, başka bir alanda Esed'le işbirliği yaparak başka bir örgüte karşı savaşıyor. Böyle iç içe geçmiş bir yapı var orada."

PKK'nın son dönemde DHKP-C'yi ve MLKP'yi kendi kamplarında eğittiğini anlatan Akdoğan, bu terör örgütünün bir taraftan "eylemsizlik" derken öbür taraftan canlı bomba talimatları verdiğini dile getirdi.

Akdoğan, DAEŞ'le çok ciddi bir mücadele içerisinde olduklarına değinerek, "IŞİD Türkiye'de askerimizi şehit etti. Biz de tek taraflı olarak Suriye'deki IŞİD mevzilerini vurduk. Sonra koalisyonun parçası olarak Türkiye, bütün operasyonlar içinde o hedefleri vurmaya devam ediyor. Ama sanki Türkiye IŞİD'le mücadele etmiyor, 'PKK ile mücadelede paravan gibi kullanıyor' diye aksettiriyorlar. Dün Diyarbakır'da gerçekleşen ve 2 kahraman polisimizin şehit olduğu operasyonda çok önemli bir IŞİD hücresi çökertildi. Binlerce IŞİD sempatizanı bir şekilde soruşturmaya tabi oldu, gözaltına alındı" ifadesini kullandı.

"Bu, yargının bir tasarrufu"

Koza İpek Holding ve şirketlerine kayyum atanması kararına ilişkin soru üzerine Akdoğan, operasyonun medya şirketine yönelik olmadığını, bunun şirketler grubuna dönük devam eden soruşturmanın bir parçası olduğunu kaydederek şunları söyledi:

"Bu operasyon hükümetin veya yürütmenin bir tasarrufu değil. Bunun çok iyi anlaşılması lazım. Bu yargının bir tasarrufu, devam eden bir soruşturma ve adli bir sürecin parçası olarak burada bir tedbir uygulanıyor. Bu, devam eden bir tahkikat çerçevesinde alınmış, yargının inisiyatifinde gerçekleşen bir uygulamadır. Bu kayyum da hükümete tabi değil. Kayyum onu görevlendiren hakime tabidir ve bütün bu süreç adli makamların denetiminde gerçekleşen bir süreçtir. Burada sabırla bu sürecin bitmesini beklemek lazım. Burası dağ başı da değil, hukuka meydan okuyarak da kimse oldu bitti meydana getiremez."

Akdoğan, 'Seçimden sonra 5. parti çıkar' iddiasına yönelik soru üzerine, bu durumun kendilerini etkilemeyeceğini belirterek, AK Parti'nin kurulduğu günden beri pek çok badireler atlattığını ifade etti.

AK Parti içindeki birlik ve beraberliği kimsenin bozamayacağını kaydeden Akdoğan, bu söylemi MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, kendi sıkıntısını atlatmak için kullandığını aktardı.

Akdoğan, koalisyon görüşmelerinde MHP'nin konuyu "Siz tekliflerimizi zaten kabul etmezsiniz" diye kapattığını dile getirerek, "Müzakere edilseydi bunların hepsi konuşulabilecek konulardır. O konu kapandıktan sonra Sayın Başbakanımız, 'Bakın siz kapıların hepsini kapattınız, konuşsaydınız aslında şöyle bir noktaya gelebilirdik' gibi bir sohbet yapıyor" ifadesini kullandı.

"Topluma rağmen hiçbir adım atmayız"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Ülkeyi kimin yönettiği belli değil" söylemine ilişkin soruya Akdoğan, "Peki Kılıçdaroğlu neden seçim hükümetine üye vermedi?" sorusuyla karşılık verdi.

Yalçın Akdoğan, AK Parti'nin ülkeyi hükümetsiz bırakmamak için gece gündüz çalıştığını, bu süreçte CHP'nin hiçbir katkısının bulunmadığını ve faturanın da AK Parti'ye çıkartılmaya çalışıldığını belirtti.

Akdoğan, "AK Parti hükümeti, milletin kabul etmeyeceği, milletin içine sinmeyen, milletin rıza göstermeyeceği hiçbir taahhüdün altına girmez. Çözüm Süreci milletin rızasıyla devam eden bir süreçtir. Topluma rağmen hiçbir adım atmayız. Bir sorun var, hepimizin sorunu, bunu nasıl çözebiliriz diye bütün yöntemleri devreye koymaya çalışıyoruz. Yani 'Kapalı kapılar ardında birtakım yanlış sözler veriliyor, adımlar atılıyor', bu son derece yanlış bir kurgu. Böyle bir şey söz konusu değil."

(Bitti)

Kaynak: AA

Son Dakika Politika Başbakan Yardımcısı Akdoğan: (2) - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement