CHP Ankara Milletvekili Gök Açıklaması

4 milyonundan bahsediyoruz" dedi.

CHP Ankara Milletvekili Gök, Ankara polisinin aldığı arama kararı ile ilgili eleştirilerde bulundu. Türkiye'nin demokratik, adaletli, insan haklarına uygun olması için çalıştıklarını kaydeden Gök, dün Ankara 10. Sulh Ceza Mahkemesi'nin Ankara Valiliği ve Emniyet Müdürlüğü'nün talebi üzerine 12 Şubat tarihinde karar verdiğini hatırlatarak, "Ankara'nın Altındağ, Çankaya, Keçiören, Mamak, Yenimahalle ve Pursaklar ilçelerinde 15 gün süreyle tüm sorumluluk bölgesinde herkesin, kişilerin üstlerinin, araçlarının, özel kağıtlarının ve eşyalarının aranmasına ilişkin emniyet kuvvetlerine izin verildiğine dair bir kararı aldık. Bu kararla mahkeme Adli ve Önleme, Aramalar Yönetmeliği'nin 19. ve 20. maddelerine dayanarak çok genel ve soyut ifadelerle bu ilçelerin tüm coğrafi hudutlarında yaşayan herkese, Ankara nüfusunun 3,5-4 milyonundan bahsediyoruz. Coğrafi sınırlama tahdidi yoktur, kişi tahdidi yoktur. Bütün yaşayan Ankaralı'nın büyük çoğunluğunun olağan şüpheli ve olağan suçlu şekilde görülmesine ve konumlanmasına yol açacak karar vermiştir" ifadelerini kullandı.

Mahkeme kararı ile Ankara'nın tümünün mahkeme kararının etkisinde kaldığını aktaran Gök, alınan mahkeme kararının Adli ve Önleme Yönetmeliği'nin ilgili maddelerine, Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun ilgili maddelerine ve Anayasa'ya aykırı olduğunun söyledi. Gök, "Anayasamızda kişi hak ve hürriyetlerinin tahdidi olarak sayılmış olup, bu kişilerin hangi hallerde hürriyetlerinden tahdit edilecekleri, hangi hallerde aranacakları çok sınırlı bir şekilde belirtilmiştir. Anayasamızda kişi hak ve hürriyetleri 'özgürlükler' adı altında bir güvenceye kavuşturulmuştur" şeklinde konuştu.

Mahkeme kararlarının soyut ve genel olamayacağına işaret eden Gök, "Mahkeme kararları somut olup, açıkça kimi ve neyi işaret ediyorsa, gerekçelerini belirtmek durumundadır. Ucu açık, muğlak, her yöne çekilebilen, herkesi ilgilendirebilecek bir kararı mahkemeler veremezler. Böyle bir karar verildiği takdirde hiçbir insanın kişi hak ve hürriyetlerinden söz edemeyeceği bir döneme gelmişiz demektir. Bu karar alındığına ve uygulaması 4-5 gündür sürdüğüne göre herhalde Türkiye'de olağanüstü hal ve sıkı yönetim dönemlerini aratmayacak uygulamalarla karşı karşıya olduğumuzu söylemek istiyorum" diye konuştu.

Gök, kararın kaldırılması için bir üst mahkemeye başvuracağını söyledi. Gök, mahkeme kararının ardındaki gerekçeleri bilmediklerini kaydederek şunları dedi:

"Bunları bilmeden halkımızın emniyet kuvvetleri ile karşı karşıya geleceği kaos ortamına doğru gidebiliriz. Muhalefet olarak görevimizi yapıyor ve Türkiye demokrasisi açısından çok tehlikeli ve sakıncalı gördüğümüz bu mahkeme kararının kaldırılması için üst mahkemeye başvuruyoruz."

HSYK ve internet düzenlemeleri ile ilgili olarak Gök, "Son aylarda Aralık ayında başlayan rüşvet ve yolsuzluk operasyonundan sonra birbiri ardına Türkiye'deki kişi hak ve özgürlüklerini sınırlayan, adil yargılama hakkını elden alan, hakim ve savcıların bağımsızlığını elinden alan ve sosyal medyada hükümete, iktidara ağır kısıtlama imkanı getiren, dolayısıyla Türkiye'de demokrasi ve insan haklarına ağır darbeler indiren birçok yasayı, üstelik torba yasalarla birleştirerek ardı ardına çıkarıldığı bir dönemi yaşıyor. Böylesi bir dönem Türkiye'de hiç yaşanmamıştı. Türkiye dünyada büyük ölçüde saygınlığını yitiren bir ülke durumuna gelmiştir. Daha dün Almanya'da Hristiyan Birlik Türkiye'nin internet ve Hakim ve Savcılar Yasası'ndaki gelişmeler üzerine 'Avrupa Birliği müzakere sürecini durdurmasını' talep etmiştir. Yine Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Türkiye'yi ağır dille eleştirerek, Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu'nda yapılan değişikliğin hakimlik teminatını ortadan kaldırdığını, Türkiye'nin bu şekilde Avrupa müktesebatına uyum sağlayamayacağını ifade etmiştir" dedi. - ANKARA