CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, 669 sayılı kararnameyle ilgili olarak Anayasa Mahkemesi'ne başvuruda bulunduklarını belirterek, "Arzumuz, Meclis'in saygınlığının korunması, etkinliğinin artırılmasıdır, bypass edilmemesidir." dedi.
Gök, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, her gün gelen şehit haberlerinin artık Türkiye'de silahlı kuvvetler açısından dahi yaşama güvencesinin kalmadığını ortaya koyduğunu savundu.
Siyasi sorumluların bunun hesabını vermekten kaçındığını iddia eden Gök, şehit haberlerinin gelmeye devam ettiği bu dönemde, Türkiye'nin aynı zamanda FETÖ ile de mücadelesini sürdürdüğünü bildirdi.
Gök, "Darbe teşebbüsü başarılı olsaydı Türkiye bugün birkaç kişinin ağzından çıkan bildirilerle, kararnamelerle yönetilen bir ülke haline gelecek, demokrasimiz, insan hakları büyük yaralar alacaktı. Bunları telafi etmek de mümkün olmayacaktı." ifadesini kullandı.
Olağanüstü halin amacının, darbe teşebbüsünü gerçekleştiren FETÖ ile mücadele olduğunu ve yetkinin bunun için alındığını hatırlatan Gök, şöyle devam etti:
"Dolayısıyla FETÖ ile mücadeleyi esas alan, onun içini boşaltmadan, sulandırmadan ve gerçek anlamıyla FETÖ'nün siyasi ayağını da ortaya çıkartacak şekilde FETÖ ile hesaplaşılması, darbe girişiminde bulunan herkesin hesap vermesi gerekir. Bunda hiçbir tereddüt yoktur. Bu konuda biz CHP olarak uzun yıllardan sürdürdüğümüz bir şekilde FETÖ ile mücadelede Hükümete tam destek verdiğimizi ifade ediyoruz."
Bu konuda mağduriyetler yaratılmadan çalışılması gerektiğini dile getiren Gök, ancak iktidarın, çıkarttığı kanun hükmünde kararnamelerle anayasal sınırları aştığını iddia etti.
Gök, "Bu bakımdan, biz CHP olarak 15 Temmuz'da nasıl bir darbe girişimi karşısında çok net bir duruş sergilemişsek, iktidar partisinin kararnameler yoluyla hukuk dışına çıkmasının da karşısındayız." diye konuştu.
-"669 sayılı kararnameye ilişkin Anayasa Mahkemesine başvurduk"
Daha önce 668 sayılı kararnameyle ilgili olarak Anayasa Mahkemesine gittiklerini hatırlatan Gök, bugün de 669 sayılı kararnameyle ilgili olarak Yüksek Mahkemeye başvuruda bulunduklarını aktardı.
Meclisin yapması gereken yasama işleminin, 669 sayılı kararnamenin içine konularak anayasal sınırın aşıldığını savunan Gök, şu görüşleri dile getirdi:
"Kanun yapma yetkisi TBMM'ye aittir. İtirazımız TBMM'nin kanun yapma yetkisinin, kararnameler yoluyla aşılmasıdır. Bu hem milli iradeye, hem de parlamentoya çok ciddi bir saygısızlıktır. Parlamentonun, yasama organının faaliyetlerini ortadan kaldıran, Meclisi bypass eden bu kanun değişiklikleri ancak Mecliste kanun yoluyla görüşülebilir. Eğer bu ilkeden saparsak Meclisin de bir fonksiyonu olmayacaktır. 669 sayılı kararnamede, kanunla yapılması gereken değişikliklerin kararnameye konulmasını içeren maddelerini Anayasa Mahkemesinin denetimine sunarak bu konuları Anayasa Mahkemesinin iptal etmesini talep ettik. Arzumuz, Meclisin saygınlığının korunması, etkinliğinin artırılmasıdır, bypass edilmemesidir. 15 Temmuz gecesi darbeciler eğer başarılı olsaydı Meclis nasıl bypass edilecekse şimdi iktidar partisi kararnamelerle Meclis'i bypass edemez."
Gök, bütün kararnamelerin süresi içinde Meclise getirilmesi ve görüşülmesi gerektiğini belirterek, diğer kanun hükmünde kararnamelerin de Meclise gelişini bekleyip ona göre davranacaklarını vurguladı.
TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ın bugünkü konuşmasına da değinen Gök, "Egemenlik silahlı bir güce de ait değil, 15 Temmuz'daki darbe gecesindeki darbecilere de ait değil, başka bir gruba da partiye de ait değil. Egemenliğin kaynağı Meclistir. İşte tam da bu şekilde Meclis Başkanının söylediği gibi egemenliğin kaynağı olan Meclisin iradesini, faaliyetlerini bir iktidar partisi bypass ederek ülkeyi yönetemez. FETÖ ile mücadelede her türlü tedbiri al, ne gerekiyorsa yap. Biz de destek verelim ama iş kanun kısmına gelince Meclis'i devre dışı bırakma." ifadesini kullandı.
Öte yandan Gök, şu anda 3 parti arasındaki mini anayasa çalışmalarının uzlaşmayla tamamlanmasını umduğunu söyledi.
Gök, CHP'nin Anayasa Mahkemesine başvuruları konusunda iktidar partisi temsilcilerinin dile getirdiği görüşleri de eleştirerek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Buradan çağrımız; hangi partide olursa olsun, bütün FETÖ bağlantılarının siyasi ayağını ortaya çıkartalım. Bunda var mısınız? Hangi partide FETÖ'nün siyasi bağı varsa, FETÖ'yü kim güçlendirmişse, kim bu durumlara getirmişse bu bağları sonuna kadar araştıralım. Biz kendimize güveniyoruz ve 'hodri meydan' diyoruz. Kimse lafı kıvırtmadan başka yerlerin arkasına saklanmadan bu bizim 'hodri meydan' deyişimizle yüzleşmelidir."
-"Her partiden bu temizliğe başlayalım"
Geçmişte Fetullah Gülen'i Pensilvanya'da ziyaret eden AK Parti'li milletvekillerinin bulunduğu fotoğrafı gösteren Gök, "AKP, bu gerçeklerle yüzleşmeye hazır mı? Sorun burada. Biz hazırız. CHP'de Fetullah Gülen'le bağlantılı olan kim varsa ortaya koyun. MİT elinizde, istihbarat elinizde. Ne varsa ortaya koyun. AKP, gerçek anlamıyla kendisiyle hesaplaşma niyetinde olduğunu göstermelidir." dedi.
Gök, iktidar partisinin, FETÖ ile mücadele sürecini iyi yönetemediğini savunarak, "CHP, FETÖ ile mücadelede iktidar partisinin yanında durabilecek en sağlam partidir. Kendimizden kuşkumuz yok. Yıllarımız bununla mücadeleyle geçti. CHP, FETÖ'nün devlet organlarından temizlenmesi, siyasi bağlantılarının açığa çıkması konusunda Hükümete açık çek veriyor. Hodri meydan. Her partiden bu temizliğe başlayalım. Kimse kaçmasın." ifadesini kullandı.
FETÖ'nün "hava kuvvetleri imamı" olduğu ileri sürülen Adil Öksüz'ün himaye gördüğünü iddia eden Gök, "Adil Öksüz, görüldüğü gibi öksüz değil. Adil Öksüz'ün, öksüz olduğunu söyleyemeyiz. Ne oldu Adil Öksüz'e, nasıl serbest kaldı? Kim himaye etti? Bu sorulara iktidar mutlaka yanıt bulmalıdır." diye konuştu.
-TBMM'deki onarım
TBMM'deki onarım çalışmalarına da değinen Gök, muhalefet kulisindeki balkonun neden yıkıldığını sordu. Meclis içinde bulunan ve Ağa Han Mimarlık Ödülü almış caminin yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu ileri süren Gök, "Bu camiyi sakın kimse yıkmaya kalkışmasın." ifadesini kullandı.
Levent Gök, Meclisin aslına uygun şekilde onarılmasını istedi.
Gök, proje okulları konusuna da değinerek, bunun eğitimin kalitesini azaltan ve milli eğitimi felç eden bir uygulama olduğunu ileri sürdü.
İzmir'de bir okuldaki müdürün, 'Andımızı' okumak isteyen öğrencilere karşı tavrını da eleştirilen Gök, "Milli Eğitim böyle olursa okul müdürü de böyle olur. Bu müdüre bu kafayı, bu yetkiyi nasıl verdin? Nereden cüret aldı? Böyle müdürlerle milli eğitimi götürmeye çalışıyoruz." dedi.
-"Bir seçimin, FETÖ ile mücadelede başarı getireceği bir hayaldir"
Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Gök, "Bir erken seçimin, siyasetteki FETÖ unsurlarının temizlenmesi için bir çözüm olduğunu düşünüyor musunuz?" sorusuna, "Şu anda bir seçimin, FETÖ ile mücadelede başarı getireceği bir hayaldir." yanıtını verdi.
Başka bir soru üzerine ise Gök, CHP olarak Mecliste makamlara her zaman saygı gösterdiklerini belirterek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Meclise geldiğinde hep birlikte kendisini karşılayacaklarını, resepsiyonda da yer alacaklarını bildirdi.
Gök, "Mecliste inşaat bitmezse iki haftalık bir tatil öngörülüyor. Siz buna ne diyorsunuz?" sorusu üzerine de Meclisin çalışması ve kararnamelerin de Meclis gündemine gelip görüşülmeye başlanması gerektiğini kaydetti.
Son Dakika › Politika › CHP Grup Başkanvekili Gök Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?