CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, hükümet kurma sürecine ilişkin, "Gerek kendisine verilmiş görevi, bir hükümet kuramıyorken iade etmeyen Sayın Başbakan, gerekse de bir görevlendirme yapmayacağını söyleyen Sayın Cumhurbaşkanı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkese açıkça haksızlık etmektedir, hakaret etmektedir" dedi.
Özel, TBMM'de basın mensuplarıyla sohbet toplantısı düzenledi.
AK Parti ile CHP arasında gerçekleşen koalisyon görüşmelerinin olumsuz sonuçlanmasına değinen Özel, AK Parti Grup Başkanvekil Ahmet Aydın'ın "CHP'nin bir fırsatı kaçırdığından" bahsettiğini söyledi.
CHP'nin seçmenlere duyduğu saygı ve demokrasi anlayışı gereği, yapılan uzun görüşmeleri, sonunda bir koalisyon teklifi gelmesini bekleyerek, sabırla sürdürdüklerini belirten Özel, "CHP'ye koalisyon değil kısa süreli, özel gündemli ve seçim odaklı bir hükümet birlikteliği teklif edilmiştir" diye konuştu.
Özel, bu birlikteliğin süresinin de Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun kendilerine yönelik "3 aylık böyle bir hükümette yer almamanızı anlayışla karşılıyorum" şeklindeki sözleriyle belirlendiğini savundu.
CHP'nin seçimden önce vatandaşa verdiği sözleri tutabileceği, en az 4 yıl ufku olan, çözüm odaklı bir icraat hükümetinden yana olduğunu tekrarlayan Özel, bunun için çaba gösterdiklerini, ancak tekliflerinin AK Parti tarafından kabul görmediğini ileri sürdü.
-"AK Parti 3 aylık bir teklifle geldiği için büyük uzlaşı fırsatı da kaçmıştır"
"Türkiye'nin bir fırsat kaçırdığı doğrudur. Ama fırsatı kaçırtan parti, Adalet ve Kalkınma Partisidir" ifadesini kullanan Özel, üç aylık bir seçim hükümetiyle CHP'nin ya da Türkiye'nin hangi fırsatı kaçırdığını anlayamadıklarını dile getirdi.
Emeklilerin, memurların çalışan tüm kesimlerin, çiftçilerin sorunlarını çözebilecek, Türkiye'nin dört bir yanındaki yangını da mutfaktaki yangını da söndürebilecek bir hükümet kurmayı çok istediklerini kaydeden Özel, "Ancak böyle bir teklif gelmediği için ve Adalet ve Kalkınma Partisi üç aylık bir teklifle geldiği için Türkiye bu büyük uzlaşı fırsatını da kaçırmıştır" ifadesini kullandı.
Başbakan Davutoğlu'nun gelinen noktada erken seçimi tek seçenek olarak gösterdiğini ifade eden Özel, "Bu şu demektir: CHP ile bir koalisyon kuramadığı gibi bir koalisyon ümidinin de olmadığı yani güvenoyu alacak bir hükümet kuramadığını ifade etmektedir. Güvenoyu alacak bir hükümet kuramıyorsanız Anayasa'nın amir hükümleri ortadadır, eğer güvenoyu alacak bir hükümet kuramıyorsanız demokratik teamüller gereği yapmanız gereken ortadadır, görevi teslim etmeniz ve yeni görevlendirmenin yapılması gerekir" diye konuştu.
-"Görevlendirme yapmayacağını ifade etmesi demokrasimiz açısından kara bir lekedir"
Gelecek hafta başında AK Parti ile MHP arasında bir görüşme olabileceğini belirten Özel, Başbakan Davutoğlu'nun değerlendirmeleri dikkate alındığında o görüşmede de bir koalisyon olasılığının görünmediğini söylerdi. Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Pazartesi koalisyon kurulacaksa bize 'hayırlı olsun' demek düşer. Ama kurulamıyorsa derhal görevin Cumhurbaşkanı'na teslim edilmesi lazım. Cumhurbaşkanı tarafından da parlamentoda en çok sandalyesi olan ikinci parti olarak da partimizin Sayın Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun görevlendirilmesini bekleriz. Ama Sayın Cumhurbaşkanı'nın böyle bir görevlendirme yapmayacağını ifade etmesi son derece ilginç, üzücü, demokrasimiz açısından da kara bir lekedir.
Gerek kendisine verilmiş görevi, bir hükümet kuramıyorken iade etmeyen Sayın Başbakan, gerekse de bir görevlendirme yapmayacağını söyleyen Sayın Cumhurbaşkanı hem CHP'ye, CHP'ye oy veren seçmenlere, tüm seçmenlere hem de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkese açıkça haksızlık etmektedir, hakaret etmektedir. Şöyle bir senaryo vardır, o senaryoda esas aktör AK Parti, diğer partiler figüran rolündedir. Biz CHP için de seçime giren tüm partiler için de böyle bir figüran rolünün ifade edilmesinin demokrasimiz açısından ağır bir yara olduğunu düşünüyoruz."
-"Doğrudan bir demokrasi darbesi, saray darbesi"
AK Parti'nin 13 yıllık iktidarında kendisine karşı gelişen her türlü tutumu darbecilik olarak nitelendirdiğini ileri süren Özel, bu anlayışta olanların bugün yapmaya çalıştıklarının ise doğrudan bir demokrasi darbesi, saray darbesi olduğunu ileri sürdü.
Davutoğlu'nun görevi teslim etmesini ve Kılıçdaroğlu'nun hükümet kurmakla görevlendirilmesini demokrasinin olmazsa olmazı olarak tanımlayan Özel, "Bugün sadece Ahmet Davutoğlu başbakanlığında bir hükümet ihtimali tüketilmiştir. Bunun dışındaki seçeneklerin resmen denenmesi demokrasinin gereğidir" dedi.
Özel, seçimin ekonomik maliyetine dikkati çekerek, bunu Türkiye'nin önüne tek seçenek olarak koymanın kabul edilemez olduğunu söyledi.
"CHP, erken seçim tartışmalarını erken bulmaktadır" diyen Özel, Anayasa'nın 116. maddesinin cumhurbaşkanına esnek bir yetki vererek, seçimlerin en son tercih olarak görülmesini sağladığını savundu.
"Seçim kararının Anayasa Komisyonunda görüşülmesi zorunluluktur"
Özel, gazetecilerin soruları üzerine 45 günlük sürenin sonunda hükümetin kurulamaması halinde Cumhurbaşkanı'nın Meclis Başkanı ile görüşerek seçimlerin yenilenmesine karar verebileceğini, bu durumda da kurulacak hükümetin şeklinin Anayasa'da açık olarak belirlendiğinin altını çizdi. Seçim hükümetinin anayasal bir zorunluluk olduğunu, hayata geçirilmesi gerektiğini ifade eden Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Meclis'in seçim kararı alması ise 45 günlük sürenin içinde ve içtüzüğün 95. maddesine göre yapılması gerekir. İçtüzüğün 95. maddesi seçim kararını tarif etmektedir. Meclis'te tüm kararlar doğrudan Meclis Genel Kurulunda görüşülebilir ama içtüzüğe göre bir tek ayrık hüküm vardır, o da 95. maddedeki seçim kararının, kanun teklifi ya da tasarısı olmamasına rağmen Anayasa Komisyonunda görüşülmesini zorunlu kılmaktadır.
Tüm kararlar Meclis gündemine doğrudan gelebilir ama seçimlerin yenilenmesi kararının içtüzük 95'e göre çok net bir şekilde Anayasa Komisyonunda görüşülmesi zorunluluğu var. Böyle bir şeye niyet ediliyorsa Anayasa Komisyonu için partilerden üye alınması, komisyonun teşekkül etmesi, kendi başkanlık divanını belirlemesi ve çalışmaya başlaması gerekir."
-"CHP Anayasa Komisyonu'na üye vermekten kaçınmaz"
AK Parti'nin seçim kararını Anayasa Komisyonu sürecine sokmadan Genel Kurula getirmesinin söz konusu olması halinde tavırlarının ne olacağı sorulan Özel, böyle bir durumun yaşanacağına ihtimal vermediğini söyledi.
Özel, "Öyle bir işin yapılması eylemli içtüzük ihlalidir. Görev de Anayasa Mahkemesinin olur. Böyle bir zorlama kuralları hiçe sayma olur. O zaman işte otoriter devlet anlayışıyla bir diktatörün söylediği her şeyi hayata geçirmeye çalışan zorbalıktan bahsedilmeye başlanır. Bunun Türkiye'ye katkı sağlamayacağı açıktır" diye konuştu.
Anayasa Komisyonunun kurulması halinde üye verip vermeyecekleri sorusuna Özel, "CHP İçtüzüğe göre kurulması zorunlu bir komisyona üye vermekten kesinlikle kaçınmaz" yanıtını verdi.
-"Meclis'in çalışmasını istemeyen en belirgin irade Cumhurbaşkanı'nın iradesidir"
Bir başka soruyu yanıtlarken de Özel, CHP'nin asla seçimden kaçan taraf olmayacağını ancak Anayasa'ya, içtüzüğe ve demokratik teamüllere uyulmasını sonuna kadar savunacaklarını söyledi.
Özel, seçimin yenilenmesi halinde sonuçların ne yönde olabileceğine ilişkin soruları yanıtlarken de demokrasi tarihinin, seçmenle inatlaşanların, ülkeyi erken seçime götürenlerin bedel ödediği örneklerle dolu olduğunu söyledi.
Özel, "Bugün Türkiye'de bir hükümeti ve Meclis'in çalışmasını istemeyen en belirgin irade Cumhurbaşkanı'nın iradesidir. Bugünkü açıklamalarından da belli. Adalet ve Kalkınma Partisi bu iradenin esiri bir şekilde, ülkeyi erken seçime götürmeye çalışmaktadır. Bugüne kadar demokrasi tarihinde erken seçime götüren tarafların hep bedel ödediği bir süreçte, biz bunun faturasının da AK Parti tarafından ödeneceğini değerlendiriyoruz. Bugün '18 eksiğimiz var' diyenler, yarın bu eksik sayılarının çok daha arttığını seçimden sonra da göreceklerdir" değerlendirmesinde bulundu.
Son Dakika › Politika › CHP Grup Başkanvekili Özel Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?