CHP Grup Başkanvekili Özel Açıklaması

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Meclis Başkanı İsmail Kahraman'ın CHP'nin anayasa hassasiyetlerini bildiğini belirterek, "İsmail Bey'in kaldırdığı masayı önümüze koyması lazım. Anayasanın ilk dört maddesinin ayaklarını oluşturduğu, tablasının da parlamenter sistem olduğu bir masada otururuz" dedi.

Özel, Mecliste düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun bütçe görüşmelerinin ardından yaptığı teşekkür konuşmasında "teröre karşı tek vücut olalım" dediğinin anımsatılması üzerine Özel, CHP'nin terörü insanlık suçu olarak değerlendirdiğine işaret ederek, terörle mücadelede konusunda CHP'nin ne gerekiyorsa yapacağını bildirdi.

Özel, bir başbakanının "teröre karşı tek vücut olalım" ifadesini sürekli söylemesinin sıkıntılı bir durum olduğunu belirterek, "Çözüm sürecinin sürdüğü sırada, sürecin ruhuna uygun olmadan şehirlerde bombalar tuzaklanırken, şehirlerarası yollar kesilip de oralarda daha sonra kullanılmak üzere bombalar yerleştirilirken görevini yapmayanlara bundan sonra teröre karşı tek vücut olalım diye bizden bir çağrı gitmesi gerekir" ifadesini kullandı.

Yeni anayasa konusunda CHP'nin her zaman anayasanın ilk dört maddesi ve parlamenter sistem konusundaki yaklaşımını tekrar ettiklerini dile getiren Özel, şöyle devam etti:

"Meclis Başkanı Sayın İsmail Kahraman önümüzde duran masayı kaldırdı devirdi, 'bu durumda konuşulacak bir şey yok, komisyon işlevini kaybetmiştir' dedi. Biz o sandalyede aynı yerde oturmaya devam ediyoruz ama İsmail Bey'in kaldırdığı masayı önümüze koyması lazım. Anayasanın ilk dört maddesinin ayaklarını oluşturduğu, tablasının da parlamenter sistem olduğu bir masada otururuz. Zaten orada oturuyoruz, masayı alıp götürdü İsmail Bey. Eğer masayı geri getirirse parlamenter sistemi güçlendirmek, kuvvetler ayrılığını güçlendirmek üzere, basın özürlüğü ve insan hakları konusundaki geriye gidişi durdurmak üzere adımları atabiliriz."

Özel, Meclis İç Tüzüğü Komisyonuna CHP'nin her zaman üye verdiğini, yine vermeye devam edeceğini belirterek, hükümetin torba yasayla kanun çıkarmasını eleştirdi.

"Türk vatandaşlarının vizesiz olarak Schengen bölgesinde dolaşımına imkan tanıyacak düzenlemelere CHP olarak katkı sağlama noktasında hiçbir geri duruşumuz olamaz" diyen Özel, tek kriterlerin gerçekten AB standartlarına, normlarına uygun düzenlemeler yapılması olduğuna işaret etti.

Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'nun AB standartlarında yapılması halinde hiçbir problem yaşanmadan, düzenlemenin Meclisten uzlaşıyla 15 dakikada geçebileceğine işaret eden Özel, "Dünyanın hiçbir ülkesinde olmayan bir altıncı madde var. 'Kişileri dinine, mezhebine, giyinişine, inancına, felsefi görüşüne göre fişleyeceğiz' diyor, böyle bir fişleme yasası olmaz" ifadesini kullandı.

Özgür Özel, CHP'nin dokunulmazlıklarla ilgili tavrının çok net ve açık olduğunu vurgulayarak, 550 milletvekilinin hepsinin de dokunulmazlıklarının kaldırılmasından yana olduklarını bildirdi.

Özel, "Bizden daha sert dokunulmazlık bir tek İsrail'de var, onun dışında hiçbir ülkede böyle bir dokunulmazlık anlayışı yok. Suç işleme özgürlüğü, suç işlemişlerin koruma altına alınması ve yıllarca yargıdan uzak tutulması gibi bir şey yok. Her türlü adi suçun dokunulmazlık kapsamında olduğu bir yaklaşımı kabul etmemiz doğru değil" diye konuştu.

MHP'nin yeni anayasa çalışmalarına ilişkin yaptığı açıklamanın sadece CHP tarafından değil, bizzat Başbakan Davutoğlu tarafından da "MHP tavrını netleştirsin, yol alalım" şeklinde değerlendirildiğini ifade eden Özel, şöyle devam etti:

"Biz MHP tabanının selektör yaparak uyarmış olduk. MHP'den bizim düzeyimizde bir cevabı bekliyordum, grup başkanvekili cevap verebilirdi, parti sözcüsü cevap verebilirdi, ama MHP cevap için E şıkkını seçti, hepsi birden. 11 ayrı açıklama duydum çeşitli ağızlardan, yetmedi genel başkan düzeyinde açıklama yaptılar. Geçen hafta bizim eleştirdiğimiz açıklamayı da bu netlikte yapsalardı bunları söylemezdik. Bugün maksat hasıl olmuş, CHP'nin dikkat çektiği konudan MHP önceki açıklamada netleştirmediği belli konuları netleştirmiştir."

Özel, Başbakan Davutoğlu'nun Türkiye-AB toplantılarındaki görüşmelerde "Kayseri pazarlığı yaptık" ifadesini eleştirerek, şunları kaydetti:

"Kayseri pazarlığı lafındaki pazarlık ticarete dair bir tanımlamadır. Onun fiyatlandırılmasıyla ilgili bir şey gösterir. Karşımızda eşyalar yok, karşımızda 7 aylıktan 70 yaşına kadar insanlar var. Davutoğlu'na soruyoruz, pazarlık yaptın anlaştın, anlaşamadın neyi alıp, neyi satıyordun. Orada bir eşya yok, insanlar var. Bunun hesabını tarih önünde verecekler."