CHP'li İnce: 15 Yaşındaki Çocuklar Başbakanın Karızmasını Çizdi

Chp Grup Başkan Vekili Muharrem İnce, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ülkeyi ayrıştırdığını belirterek, "15 yaşındaki çocuklar başbakanın karizmasını çizdi" dedi.

CHP Grup Başkan Vekili ve Yalova Milletvekili Muharrem İnce, partisinin Erbaa ilçe teşkilatının düzenlediği dayanışma yemeğine katılmak üzere Tokat'a geldi. İlk olarak Niksar ilçesinde bir takım ziyaretlerde bulunan İnce, ardından Erbaa İlçesi'nde partililerin katıldığı yemekte yaptığı konuşmasında Başbakan Erdoğan ile Ak Parti'ye yüklendi.

'15 YAŞINDAKİ ÇOCUKLAR BAŞBAKANIN KARİZMASINI ÇİZDİ'

Muhalefet partisi olarak Başbakanla çok uğraştıklarını söyleyen İnce, şöyle dedi:

"Bu kendini yenilmez zanneden Başbakan'ın, yargıyı kuşatan, Silahlı Kuvvetler'in burnunu sürten, sivil toplumu susturan, medyayı işgal eden, insanların telefonlarını dinleyen, ona muhalif olan herkese maliyeci, müfettiş gönderen, kadınların doğum çocuk sayısını bilen bu Başbakan'a 15 yaşındaki çocuklar karizmasını çizdi bunun bitirdiler bunu. TOMA'larıyla, gazlarıyla, maskeleriyle, coplarıyla, toplarıyla insanların üzerine saldırdılar. 19 Mayıs'ı yasakladılar, 23 Nisan'ı anlamsızlaştırdılar, 29 Ekim'leri itibarsızlaştırdılar, ya kulağı ağrıdı ya karnı ağrıdı, bir şekilde yurt dışına gitti. O törenlere gitmediler, anlamsızlaştırmak istediler her şeyi. Kurtuluş savaşımıza söz ettiler, bu ülkenin kurucusuna onun silah arkadaşlarına laf ettiler. TC'yi kaldırdıklarını zannederken Türkiye Cumhuriyetini ağaya kaldırdılar. Türkü, kürdü, lazı, çerkezi, boşnağı, alevisi, sünnisi herkes, 'kendine gel başbakan' dedi. 'Özgürlüğüme karışma', 'demokrasiyi geriletme', 'telefonlarımı dinleme', 'üzerime gaz sıkma', 'senden korkmuyorum' dedi."

'BU ÜLKEDE BİR İLK YAŞANDI'

Ülkede bir ilk yaşandığını belirten İnce, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kendine 'Neden bu ülkenin gençleri bana küfür ediyor?' sorusunu sorması gerektiğini dile getiterek şunları söyledi:

"Ben küfürü tasvip etmiyorum, doğru da bulmuyorum. Şiddeti, cam çerçeve kırmayı, taş atmayı hiç doğru bulmuyorum. Ama başbakanın da kendine sorması lazım. 'Ben bu çocuklara ne yaptım' demesi lazım. Bak Başbakan, sen o çocuklara ne yaptın söyliyeyim. Onlara ayyaş, alkolik, sidikli, çapulcu dedin, onları aşağıladın, onları ötekileştirdin, onları küçük düşürdün, onlar da seni küçük düşürdü. Onlarda seni aşağıladı."

'BAŞBAKAN ÜLKEYİ AYRIŞTIRIYOR'

Türkiye'de Başbakan Erdoğan'ın toplumu ayrıştırdığını ileri süren İnce, şöyle konuştu:

"Bu topraklar da hiç bir başbakanın yapmadığı şeyi yaptı, ölülerimizi ayrıştırdı. 'Reyhanlı'da 53 Sünni vatandaşımız şehit oldu' dedi. Ne zamandan belli ölen insanlarımızı biz Alevi, Sünni diye tanımlar olduk. Böyle bir tanım yapan Başbakan olur mu hiç. Onlar bu ülkenin vatandaşları. Yani Reyhanlı'da ölen insanlarımız bizim insanlarımız, bu toprağın insanları, Türkiye Cumhuriyetinin vatandaşları. Onlar Alevi olsa ne olur, Sünni olsa ne olur. Bir başbakan böyle bir laf edilir mi? Bakın bu ayrıştırma yalan rüzgarları ile birlikte gidiyor. İnsanların en kutsal duygularını, dini duygularını yalanla süslüyor Başbakan. 'O diyor eylemciler Taksim'de Dolmabahçe'ye geldiler, camii de bira içtiler' diyor. Fotoğraf var mı yok, görüntü var mı yok, belge var mı yok, şahit var mı yok. İmam'a sordular, 'Var mı böyle bir şey?' İmam dedi ki, 'İnsanlar can harbiyle, ayakkabılarıyla girdiler içeri' Bu doğru ama canını koruyorlar. 'Onlar yaralarını sardılar, tedavi edildiler' dedi. İmamdaki Allah korkusu daha ağır bastı. İmam doğruyu söyledi. İmamı sürgüne gönderdiler bu sefer."

'SİLAHLAR SUSMADI, YER DEĞİŞTİRDİ'

Çözüm süreci ile birlikle PKK'lıların yurt dışına çekilmesini de değerlendiren İnce, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bize diyor ki, '30 yıldır bu terörden bıkmadın mı?' bıktık. Bizde barış istiyoruz, kardeşlik istiyoruz, kan akmasın istiyoruz, terör dursun istiyoruz, silahlar sussun istiyoruz. Ama senin yolun yol değil. Ana muhalefet partisi olarak hangi pazarlıklar yaptığını biz bilmiyoruz. Ney senin buradaki projen kardeşim. 'Silahlar sustu diyor' Silahlar susmadı, silahlar yer değiştirdi. Aldılar silahlarını gittiler, yurt dışında bekliyorlar şimdi. Elinde silah PKK'lılar bekliyor. Diyor ki, 'Anayasa da Türklük kavramını çıkar', 'Kürtçe eğitime geç', 'Yerel yönetimlere özerklik adı altında federasyonun eyalet sisteminin önünü aç', 'Abdullah Öcalan'ı serbest bırak' Türkiye'de pazarlık budur. Türkiye'de silahların geçici bir süre susmasına bakmayın. O orada pazarlıkla bekliyor."

'TÜRK POLİSİ BUNU YAPMAZ'

Davetlilere, 'korkmak yok' diye seslenen İnce, konuşmasını şöyle tamamladı: "Zannetmeyin siz, 250 bin kişilik polis teşkilatının hepsi o gazcılardan değil. Onlar Türk polisi değil zaten, onlar Recep'in polisleri. 15 yaşındaki çocuğun saçını çeken adam Türk polisi olur mu? Evin içine gaz bombası atan adan Türk polisi olur mu? Çocuğun kafasına copla vuran adam Türk polisi olur mu? 11 tane çocuğun gözünü çıkardılar, hedef alarak ateş ettiler. Bunlardan Türk polisi olur mu? Türk polisi bunu yapmaz. Bizim bildiğimiz karakoldaki Ahmet amca, komiser Mehmet amca bunu yapmaz, biz bunu biliyoruz. Biz bu topraklarda böyle gördük. Onlar son 10 yılda AKP tarafından işe alınmış Recep'in militanlarıdır bunlar. Bunları böyle bilin. Ama o çocukları göz göre göre ateş edenlere, o 15 yaşındaki çocuğun saçını çekenlere, onlara emir verenlere, evin içine gaz bombası atanlara sesleniyorum. Sizi yüreğimize yazdık, sizi beynimize yazdık, sizi kalbimize yazdık. CHP iktidarında sizden hesap sormayan şerefsizdir. Hiç kimse ben bu iktidardan düşmem demez."

'AKP'Lİ OLMADAN KONSANTRE OLAMIYORUM'

Konuşması sırasında bir grup partilinin slogan atması üzerine İnce, "Benim konsantrasyonumu bozuyorsunuz. Zaten böyle yemeklerde güzel konuşamıyorum. Karşımda AKP'li olmadı mı konsantre olamıyorum. Zaten zor konuşuyorum bozma. İlçe başkanımız nerede? Bak şuraya 100-150 tane AKP'li getirseydin şuraya koysaydın da ben de adam gibi konuşsaydım da. Onları görünce gaza gelseydim" dedi.

Konuşmasının ardından ayakta alkışlanan İnce, daha sonra karayolu ile Ankara'ya hareket etti. - Tokat