CHP MYK toplantısı - Genel Başkan Yardımcısı Koç (1) -

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, " Türkiye'de süreç artık bir devlet krizine doğru evrilmektedir. Yaşadığımız şu anda bir devlet krizidir" dedi.

CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı.

Koç, MYK devam ederken düzenlediği basın toplantısında, güncel konularda değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye'nin ikinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün ölümünün 40. yılı olduğunu hatırlatan Koç, İnönü'ye rahmet diledi.

İnönü'nün "Bir ülkede namuslular da en az namussuzlar kadar cesur olmalıdır" sözünü hatırlatan Koç, büyük insanların her döneme ışık tutan sözleri olduğunu söyledi.

İstanbul merkezli operasyona değinen ve İçişleri Bakanı Muammer Güler ile Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın "talep üzerine" istifa ettiğini ileri süren Koç, kendisinin toplantıya gelirken Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın da istifa ettiği haberini aldığını dile getirdi.

Bayraktar'ın açıklamalarını 'zehir zemberek' olarak niteleyen Koç, şunları söyledi:

"Projektörü, bu işin sorumluluğunu en tepede taşıyan kişiye yönelttiği açıklamaya tanık oldu. 'Sabah bana da istifa etmem için bir hazır metin gönderildi, ben bunu kabul etmiyorum. Benim yaptıklarımdan Sayın Başbakan'ın birinci derece bilgisi, sorumluluğu vardır. Başbakan'ın istifa etmesi gerekir' açıklaması, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'a aittir. Niye baklayı şimdiye kadar dilinizin altında tuttunuz? Bir asabiyet patlaması mıdır? Yoksa karşı karşıya kaldığı manevi dünyanın sıkıntılarını tezahür ettiren cümleler midir? Ama bir gerçeği Sayın Bayraktar ifade etmiştir. Bizim de başından beri söylediğimiz budur; olayların temel sorumlusu, hırsızlığa da yolsuzluğu da rüşvete de sadece son soruşturmalar çerçevesinde değil, 11 yıllık iktidarı boyunca göz yuman, kanat geren bizzat Başbakan'dır. Başbakan'ın sorumluluğu öyle meydanlarda nutuk atarak, din, iman sömürüsü yaparak, gözden uzak tutulacak noktada değildir."

Koç, "Siyaset hiç bu kadar gerçek, okunabilir ve şeffaf olmamıştı. Türkiye bir dönemeçten geçiyor, Türkiye artık bu kiri kaldırmıyor, Türkiye artık bu yükle yoluna devam edemez, yaşadıklarımız Türkiye'nin bu temizliği yapması için önemli gelişmelerdir. Bunun arkası gelmek zorundadır" diye konuştu.

Yaklaşık 48 saat önce bu dosyanın ucunun başka yerlere uzanacağı bilgisini verdiğini, Bayraktar'ın da bu noktada açıklamalar yaptığını savunan Koç, Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in bu dosyadaki bilgi belge ve tüm diyalogları tahrip etmek, karartmak için görevlendirilip, görevlendirilmediğini sorduğunu hatırlattı.

Koç, Ergin'in 10 dakika içinde "suçluların telaşı içinde" kameraların karşısına geçip, "bunları ispatlamazsa müfteridir" diye karşı suçlamada bulunduğunu ileri sürdü.

Ergin'in İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı ile bir görüşme daha yaptığını iddia eden Koç, "Bu görüşmeler mutat mıdır?" sorusunu dile getirdi.

Çolakkadı'ya çağrıda bulunduğunu ifade eden Koç, "Sayın savcım, yolsuzlukları ortaya çıkarmaya göreviniz gereği mahkumsunuz. Tarih önünde bir göreviniz var, tüyü bitmemiş yetimin hakkını koruma göreviniz var. Siz cumhuriyetin savcısısınız, AKP'nin savcısı değilsiniz. Adalet Bakanının sizin üzerinizde kurduğu baskının üzerinden gelmek zorundasınız. Onlara dosyalara müdahale imkanı tanımamak, vermemek durumundasınız. Zor durumda, baskı altında olduğunuzu biliyoruz. Sayın Savcı ama siz unutmayın cumhuriyetin savcısısınız. Bu ülkedeki tüyü bitmemiş yetimin hakkını koruma göreviniz var" dedi.

-"Yaşananlar hükümet krizi boyutunu aştı"

Yaşananların hükümet krizi boyutunu aştığını savunan Koç, "Türkiye'de süreç artık bir devlet krizine doğru evrilmektedir. Yaşadığımız şu anda bir devlet krizidir. Hükümetin bilgisinde denetiminde, yolsuzluk yapılması, Sayın Bakan'ın da itiraflarıyla ve bunların iktidarın zorbalığı ile üstünün örtülmeye çalışılması kabul edilebilecek olaylar değildir" değerlendirmesini yaptı.

Başbakan Erdoğan'ın 10 gündür, "yargı bürokrasisine açıkça, meydan meydan dolaşıp tehdit yağdırdığını" öne süren Koç, devletin paylaşılmış, her parçanın ayrı ayrı birimler tarafından yönetiyormuş gibi ortamın oluştuğunu söyledi.

Koç, "Bu milletin aklıyla artık alay etmeyin, bu milletin namusuyla, vicdanıyla artık alay etmeyin, bu milletin sabrını test etmeyin. Hukuksuzluk AKP'nin devri iktidarında artık geçer akçe haline gelmiştir ve bu hükümet döneminde müdahale tarzındaki eylemler, olağan eylemler haline dönüştürülmüş bulunmaktadır" dedi.

Bakan Bayraktar'ın istifa ederken, "tüm yaptıklarının Başbakan'ın bilgisi dahilinde olduğunu ifşa ettiğini" savunan Koç, "İfşa ettiniz kendinizi, teşhir ettiniz kendinizi. Kendi kendinizi açığa çıkardınız. Yazık, bu milletin gözünün içine baka baka din iman sömürüsü yaptınız meydan meydan. Kul hakkı yediniz, kursağınızda duruyor mu?" açıklamasında bulundu.

Koç, şunları kaydetti:

"Bu ülkenin yargısı da var, siyasetçisi de var, temiz namuslu yurttaşları da var. İş bitti. Başbakan açıktadır. Bu sözler üzerine tevil artık gereksizdir. Başbakan'ın bugün akşamı bile beklemeden derhal istifa etmesi gerekir. Başbakan siyaseten ve hukuken şu anda boştadır. Baştan ayağa çürüdünüz, yok hükmündesiniz. Perakendeciliği bırakın artık, malı götürmeye geldiği zaman toptan çalışıyorsunuz, sorumluğunu yerine getirmeye geldiği zaman perakendeciliğe geçiyorsunuz. Toptan yediniz, toptan paylaştınız, toptan defolun gidin, düşün bu milletin yakasından artık."