Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ile dün 5,5 saat süren görüşmesine ilişkin, "Özellikle devlette atılan bazı adımlar var, bu adımlarla ilgili olarak beraber görüşmemizi gerektiren konular vardı, bu konuları beraberce paylaşma fırsatı bulduk." dedi.
Erdoğan, Rusya'ya hareketi öncesinde Esenboğa Havalimanı'nda düzenlediği basın toplantısında, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Başbakan Yıldırım ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yaptığı, 5,5 saat süren görüşmede kabine revizyonunun gündeme gelip gelmediği sorusu üzerine Erdoğan, şu anda hükümetin gündeminde böyle bir şeyin olmadığını, Başbakan Yıldırım'ın böyle bir teklifle de kendisine gelmediğini belirtti.
Dün yapılan AK Parti'ye üyelik töreninin ardından Yıldırım ile bir araya geldiklerini anımsatan Erdoğan, "Özellikle devlette atılan bazı adımlar var, bu adımlarla ilgili olarak beraber görüşmemizi gerektiren konular vardı, bu konuları beraberce paylaşma fırsatı bulduk." ifadelerini kullandı.
AK Parti 3. Olağanüstü Büyük Kongresi
Erdoğan, 21 Mayıs'taki AK Parti 3. Olağanüstü Büyük Kongresi'nin ardından Genel Başkan olduktan sonra parti yönetiminde, teşkilatlar ve belediyelerde bir tasarrufu olup olmayacağı yönündeki soruya şu yanıtı verdi:
"Şimdi siz doğmamış çocuğa don biçiyorsunuz. Daha durun bakalım, gerçekleşsin, resmen böyle bir görev tevdi edilmesi halinde atılacak adımları orada görme imkanınız olacak. Ama ben şunu sizlere çok açık ve net söylemek durumundayım. Eğer böyle bir görev şahsıma tevdi edilirse, genel kurulumuz tarafından tevdi edilmesi halinde, tabii ki yeniden birimleri ele alıp değerlendirme, ama hepsi bunların çok ciddi istişareler neticesinde olacaktır. Bu istişareler neticesinde ülkenin genel profilini değerlendirmek suretiyle, yani belli bir bölgenin temsil edildiği değil, 81 vilayetin adeta temsilini gördüğü bir yapının oluşması her zaman benim şiarım olmuştur. Yine aynı şekilde böyle bir adımı, inanıyorum ki, bu istişareler neticesinde tablo içerisinde görmek mümkün olacaktır. Konuya ilişkin bütün ilgili arkadaşlarımızla istişarelerimizi yaparız, bu istişareler neticesinde ideal olanı tespit etme fırsatı olur, eğer irade bize böyle bir görevi verirse."
"Siyasi tarihi okusun, öğrensin"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti'ye üyeliğine ilişkin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun eleştirilerinin hatırlatılması üzerine, şunları söyledi:
"Ben onu aslında yoruma gerekli görmüyorum. Kendisine bir tavsiyem var. Siyasi tarihi okusun, öğrensin. Ama hepsinden öte kendi partisinin siyasi tarihini öğrenmesi lazım. Kendi partisinin siyasi tarihini öğrenirse, hele hele dün yaptığı konuşmayla zaten kimlerin temsilcisi olduğunu da çok açık net ortaya koydu. 'Aykırı sese tahammülüm yok, gereğini yaparım.' dedi. Aykırı sesler her zaman her yerde olacaktır. Asıl olan ona tahammül edebilmektir. Tavsiyem şu. Hele hele partisinin siyasi geçmişini, hep övünüyor ya, onu iyi öğrenmesi okuması lazım. Gazi Mustafa Kemal'den İnönü'ye kadar onları iyi değerlendirir okursa bunu da öğrenecektir diye düşünüyorum."
"Yani psikolojik bir soru soruyorsun"
Bir gazetecinin, 33 ayın ardından AK Parti Genel Merkezi'ne yeniden geldiğinde hissettiklerini sorması, "Heyecan mı vardı sizin için, ruh haliniz neydi" demesi üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "Yani psikolojik bir soru soruyorsun" yorumu salondakileri güldürdü.
"O yapının ilk harcından itibaren emeğim var, temelini attık, hamdolsun ortaya güzel bir projeyle beraber güzel bir eser çıkardık." diyen Erdoğan, AK Parti hareketinin gerek fiziki şartları gerekse içindeki ruh tablosuyla güçlenerek bugünlere geldiğini belirtti. Erdoğan, şunları kaydetti:
"Burada tabii duygusal olmamak mümkün değil, 979 gün de az bir süre değil. Zaten o yasayı kimler hazırlamışsa, o Anayasa'yı kimler hazırlamışsa, orada 'Partisinden istifa etmesi gerekir' kaydını oraya kimler düşmüşse, onlar siyasi bir cinayet işlemiştir. Bunun kadar yanlış bir şey olabilir mi? Buna dair daha başka birçok bizde yanlışlar var. Şimdi benzetmeler yapıyor, 'Maça çıkan kişi partili olur mu, öyle bir hakem partili olur mu' veya 'Bir takımın üyesi olur mu' gibi ifadeler, yaklaşımlar çok yanlış. İlla orada üye olması şart değil ki onun gönül dünyasında bir takım yatıyor mu? Yatıyor. Orada kaydı olsa ne yazar, olmasa ne yazar. Mesele, aranan nedir? Adil olarak o işi yönetmektir. Bu maçta da adil yönetmektir ama ülkeyi de adil yönetmektir. Başbakan partiye üye oluyor mu? Oluyor. Ülkeyi yönetiyor mu? Yönetiyor. Başbakan için böyle bir şeyi söylüyor musun? Söylemiyorsun. Cumhurbaşkanı, benzerleri var mı? Var. O da ne yapacaktır? Ülkeyi yönetecektir. Asıl olan nedir? Adil olarak ülkeyi yönetmesidir. Adil olarak ülkeyi yönettikten sonra zaten mesele yok."
"Ya siz neyi kabul edeceksiniz"
Nihai kararı milli iradenin vereceğini vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Milli iradeye biz saygı duyduğumuz sürece, eğer adil olmayan bir yönetim söz konusuysa zaten görevi tevcih eden millet, 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir', verdiği gibi almasını da bilir. Olay bu kadar basit. Bundan önce biz 367 garabeti yaşadık. 367 garabetini neyle izah edeceksin? Hem '367 aranır' diyorsun, 367 görevi tevdi ediyor, ondan sonra ona, 'Tamam' demiyorsun, onu da kabul etmediler. Onu kabul etmezsiniz, bunu kabul etmezsiniz, en sonunda bunu da mı kabul etmiyorsunuz, 'Haydi millete'. Bu sefer millet ne yaptı? Millet verdi görevi. Şimdi milletin verdiği bu kararı da kabul etmiyorlar. ya siz neyi kabul edeceksiniz? Böyle bir garabet olur mu? İşte CHP zihniyeti budur. Bunların, açın şöyle bir basın arşivlerini, ta geçmişten bugüne nasıl geldiklerini göreceksiniz. Hep aynı senaryo. Bu oynanmıştır, oynanıyor. Bakın şimdi kasetle gelen bir kişi, kimden aldı görevi belli, ama şimdi bakıyorsun o da başladı, işte '49' meselesi, şu meselesi, bu meseli. Bunlar bizi ilgilendirmiyor.
Biz kendi işimize, ülkemizin geleceğine bakacağız. Daha iyi, başarılı günlere ülkemizi nasıl kavuşturacağız, bunun gayreti içinde olacağız. İşte şimdi Rusya yolculuğumuz bunun için, evvelsi gün Hindistan yolculuğumuz bunun içindi. Önümüzde bir Kuveyt yolculuğumuz var, ardından ABD yolculuğumuz, ardından Belçika yolculuğumuz var, bu arada ABD öncesi Çin var. Çin'den ABD'ye inşallah geçeceğiz. Bütün bunların hepsi, daha güçlü bir Türkiye için yola nasıl devam edeceğiz."
"Sayın Baykal bu işleri oynamayı bıraksın"
CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal'ın "11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün yüzde 49'un adayı olabileceği"ne yönelik sözleri hatırlatılarak değerlendirmesi sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Onu değerlendirmeye gereksiz buluyorum. Bu tamamen bir virüs hareketidir, bir fitne hareketidir. Sayın Baykal bu işleri oynamayı bıraksın da kendi başının çaresine baksın." dedi.
(Bitti)
Son Dakika › Politika › Cumhurbaşkanı Erdoğan: (2) - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?