'BAŞÖRTÜ MESELESİNİ ANAYASA İLE TEMİNAT ALTINA ALALIM'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefete eleştirilerini sürdürerek, "Yeri geldi her zaman başörtüye saldırdığınız halde seçim kampanyasında milleti aldatmak için aldınız 1-2 tane başörtülü kızımızı veya kadınımızı onlara rozet taktınız; 'bak işte biz de başörtülülerden yanayız' dediniz. Ama yalan. Sahtekarlık yapıyorsunuz. Eğer dürüstseniz, samimiyseniz yeni yasama döneminde başörtü meselesini Anayasa ile teminat altına alalım. Ama dürüst olmazsanız, sadece grup toplantısı salonunda değil, 780 bin kilometrekarelik vatan toprağında sizi milletimize bangır bangır anlatacağım. Kandil'den Pensilvanya'ya kadar terör baronlarının destek beyanlarına bir kez olsun itiraz ettiniz mi? Bay Bay Kemal sana söylüyorum; ettiniz mi? Ortakların itiraz etti mi? Hiç birisi etmedi. Edemezsiniz. Niye; dirsek temasınız var. Onlarla berabersiniz. Dürüst değilsiniz. ve uçkuru kaptırmışsınız uçkuru. Küresel güç odaklarından 'aferin' alabilmek adına toplumun bekasına tehdit eden LGBT belasını meşrulaştırmaya çalıştınız. Bay Bay Kemal; siz LGBT'cisiniz. Yanınızdakiler de LGBT'ci. Ama ne AK Parti ne MHP ne Cumhur İttifakı'nın diğer üyelerinde böyle bir bela yok. Aramızdaki fark bu" dedi.
'SÖZDE GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI GÖREVİ VER'Erdoğan, muhalefetin seçim kazanmak uğruna faşizmi, ırkçılığı ve ayrımcılığı en azami şekilde kullanmaktan çekinmediği ifade ederek şunları söyledi: "İnsanımızı tehdit etmekten, depremzedelerimize yönelik ahlakla ve insanlıkla bağdaşmayan nobranlıklara kadar her yolu denediniz. Bilhassa 14 Mayıs, 28 Mayıs arasında yaşananlar birer kara leke olarak faillerinin alnına yapışmıştır. Siyaset sahnesinde kaldıkları sürece o leke oradan çıkmayacaktır. Bunlarla birlikte kampanya döneminde ilkokul müsameresini andıran ucuz siyasi şovlara da maalesef şahit olduk. Milletin kendilerine layık görmediği unvanları tepe tepe kullanmaktan, daha sandıkların dörtte biri dahi açılmadan zafer ilan etmeye kadar nice skandalı yüzümüz kızararak izledik. Buldunuz 2 tane belediye başkanı, onlarla beraber bunları yapmaya gayret ettiniz. Ne oldu? Neredeler şimdi? Kayıplar. Hadi şimdi onlarla beraber yine dolaş. Ben yalnız bir adres vereyim. 2 tane koltuk yanına al. Koltukların birini İstanbul'a birini de Ankara'ya ver. Onlar da o koltuklarda otursunlar. Çünkü bunlara cumhurbaşkanı yardımcılığı koltuğu veremedin. Hiç olmazsa sözde genel başkan yardımcılığı koltuğu ver. Bunu da yapamazlar. Korkarlar. 'Altımızdan koltukta kaçtı gitti, kaydı gitti' derler. Bütün bunları yapanlar, belki utanmadı. Ama biz onların kendilerini düşürdüğü durumları görünce inanın hicap duyduk. Tarih kuşkusuz en adil hakemdir. Herkes tarih ve millet önünde yaptıklarının hesabını verecektir."'MİLLETİMİZ BİZİ ÖDÜLLENDİRMİŞTİR'Erdoğan, birileri koltuk peşinde koşarken kendilerinin farklarını yaptıklarıyla gösterdiklerini belirterek, "Milletimiz de bizim bu samimi gayretlerimizi görmüş ve ödüllendirmiştir. Sandık sonuçları Anadolu irfanının hafife alınmaması gerektiğini tekrar hatırlatmıştır. 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimleriyle vatandaşımızın gönlündeki alternatif yerimiz tescillenmiştir. Birileri hazmetmekte zorluk çekse de karşılaştığımız tablo şudur; Cumhurbaşkanı seçimlerinin 2'nci turunda geçerli oyların 27 milyon 834 bin 589'unu alarak yüzde 52,18 oy oranıyla büyük bir zafer elde ettik. Ezici bir çoğunlukla milletimizin güvenine ve teveccühüne bir kez daha tartışmasız bir şekilde mazhar olduk. 2'nci turda 87 seçim bölgesinin hepsinde oylarımızı artırmayı başardık. Ülkemizin 81 vilayetinin 52'sinde rakibimize göre yarışı önde tamamladık. 10 ilimizde yüzde 73 ve üstü, 10 ilçemizde de yüzde 84 ve üstü oy aldık. Vilayetlerimizde Bayburt yüzde 82,45 ile, ilçelerde ise Şanlıurfa Harran yüzde 95,35 oy oranıyla şahsımıza en yüksek oyu veren yerler oldu. Depremde en ağır yıkımı yaşayan Hatay'ın 28 Mayıs'ta tercihini bizden yana kullanması bizi ayrıca mütehassis etti" dedi.'MUHALEFET YA MİLLİ İRADEYLE BARIŞACAK YA DA MARJİNALLEŞECEKTİR'Erdoğan, seçmenin sandıkta sadece kendilerine değil muhalefete de mesajlar verdiğine işaret ederek şunları söyledi:
"Hatta en büyük mesajın muhatabı tüm unsurlarıyla muhalefetin bizatihi kendisidir. Milletimiz özellikle muhalefetin zihniyetinde ve siyaset pratiğinde köklü bir değişim istediğini göstermiştir. Seçmenden yükselen her itiraza, her eleştiriye kulak tıkayan, 'tıpış tıpış oy vereceksiniz' diye sürekli aday dayatan, halkın taleplerini, beklentilerini, isteklerini görmezden gelen, vatandaşın kendilerine oy vermeye mecbur olduğu zannına kapılan; hasılı milleti, iradeyi ve milletin tercihlerini yok sayan kibirli zihniyet bir kez daha duvara toslamıştır. Başta CHP olmak üzere muhalefetin sandıktan çıkan mesajları doğru okuyup gereğini yerine getirmekten başka seçeneği yoktur. Muhalefet ya milli iradeyle barışacak ya da marjinalleşecektir. CHP Genel Başkanı değil 16'lı masa, 160'lı masa da kursa sandıktan milletin tokadını yemekten kurtulamaz. Biz bu tespitlerimizi söylerken asla kendi çıkarlarımızı düşünmüyoruz. Değişim meselesini dillendirirken meseleye dar kalıplardan bakmıyoruz. Çünkü bir iktidar partisi için en ideal muhalefet Türkiye'de olandır. Ama biz rakiplerinin zayıflığından medet uman bir parti değiliz. Biz karşısındakilerin çapsızlığına bel bağlayan bir hareket de değiliz. Bilakis biz bunlardan şikayet eden, siyaset arenasında ufkuna rakip araya bir kadroyuz."
Son Dakika › Politika › Cumhurbaşkanı Erdoğan: Masadaki ortakları çoğaltmak netice vermez (2) - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?