Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, "Cinsel istismar konusuyla ilgili yeni bir süreç başlatılıyor. Mevcut kanunlar çerçevesinde ne tür düzenlemeler yapılacak, hangilerinde kanuni düzenleme, hangilerinde mevzuat düzenlemesi yapılacağına dair çalışmaları yürütmek üzere 6 bakandan oluşan bir komisyon yarın çalışmalarına başlıyor. Bu sadece Türkiye'nin değil, dünyanın da gündeminde olan maalesef çok büyük bir yaradır. Bu insanlık dışı tutumu, hareketi, suçu ortadan kaldırmak için devlet ve millet olarak tüm imkanlarımızı seferber etme konusunda tam bir kararlılık içerisindeyiz." dedi.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan ve gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kalın, İran'da yolcu uçağının düşmesi neticesinde hayatını kaybedenler için Allah'tan rahmet, İran devletine de başsağlığı diledi.
Kalın, "cinsel istismar" konusuyla ilgili yeni bir süreç başlatıldığını belirterek, şöyle konuştu:
"Mevcut kanunlar çerçevesinde ne tür düzenlemeler yapılacak, hangilerinde kanuni düzenleme, hangilerinde mevzuat düzenlemesi yapılacağına dair çalışmaları yürütmek üzere 6 bakandan oluşan bir komisyon yarın çalışmalarına başlıyor. Bu sadece Türkiye'nin değil, dünyanın da gündeminde olan maalesef çok büyük bir yaradır. Bu insanlık dışı tutumu, hareketi, suçu ortadan kaldırmak için devlet ve millet olarak tüm imkanlarımızı seferber etme konusunda tam bir kararlılık içerisindeyiz."
Kalın, çocukları cinsel istismar mağduru olan ailelerin acısını tüm kalbiyle paylaştığını, bunun bir canilik, cinayet türü olduğunu söyledi.
Bunun önlenmesi için kimyasal hadım dahil olmak üzere, bütün opsiyonların değerlendirileceğini bildiren Kalın, bununla ilgili gerekli tedbirlerin en kısa zamanda alınacağını vurguladı.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, mevzuatla ilgili yapılacak düzenlemelerin yanı sıra, bu konuda toplumsal farkındalığın oluşmasının, suça giden yolda atılacak adımların, suçun önlenmesi açısından önemli olduğunun altını çizdi.
Kalın, gerek kamu kurumları gerek sivil toplum kuruluşları gerek aileler gerekse ilgili bütün paydaşların konuyu takip etmelerinin büyük önem arz ettiğini dile getirdi.
"Büyüme trendi 2018'de de devam ediyor"
İbrahim Kalın, 2017'de yakalanan büyüme trendinin 2018'de de devam ettiğine işaret ederek, Türkiye'nin 7,1 büyüme trendiyle dünyada en fazla büyüyen ülkelerden olduğunu anımsattı.
Bu trendin 2018'de de devam edeceğinin öngörüldüğünü kaydeden Kalın, turizm alanında erken rezervasyonların, 2018'de turizm sektörünün geçen yılki yakaladığı ivmeyi devam ettireceği yönünde kuvvetli işaretler verdiğini söyledi.
Zeytin Dalı Harekatı dikkate alındığında, Türk ekonomisinin bünyesinin ne kadar güçlü olduğunu gösterdiğini ifade eden Kalın, şöyle devam etti:
"Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu 2023 hedefleri çerçevesinde iş gücü ortamının iyileştirilmesi ve rekabet gücümüzün artırılmasıyla ilgili bir dizi reform paketi hayata geçiriliyor. Son bir yıllık dönemde yaklaşık 1,5 milyon istihdam yaratmak suretiyle, Türkiye de son yıllarda istihdam alanında çok önemli bir başarıya imza atmış bulunuyor. Bu trendi devam ettireceğiz. Zaman zaman Afrin harekatıyla, başka konularla ilgili eksik, yanlış veya kasıtlı haberlerin piyasalara farklı şekillerde yansıdığını görüyoruz. Tabii ki piyasaların bunları algılama şekli, hemen kısa sürede bunları absorbe etme biçimi bazen olumsuz etkiler de yapabiliyor. O yüzden bizim buradan çağrımız, bu tür konularla ilgili açıklamaları resmi makamlardan ve nihai açıklamaları esas almak suretiyle takip etmeleridir. Basında çıkan bir takım operasyon, algı haberleri, bir takım spekülasyonlardan ziyade resmi makamların yaptığı açıklamaları esas almak suretiyle bunların ekonomiye nasıl yansıyacağının değerlendirilmesi daha isabetli olur."
"İddia edildiği gibi bir anlaşma söz konusu değil"
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, Zeytin Dalı Harekatı kapsamında etkisiz hale getirilen terörist sayısının 1780'e ulaştığını, harekatın Afrin ve civarındaki bütün terör unsurları etkisiz hale getirilinceye kadar kararlılıkla sürdürüleceğini bildirdi.
"Esed rejimi ile PYD/ YPG güçleri arasındaki anlaşma" iddialarına ilişkin de Kalın, şunları kaydetti:
"Biz başından beri, bu haberlerin teyide muhtaç ve ihtiyatla yaklaşılması gerektiğini ifade etmiştik. Bugün itibarıyla da sahada dün yaşanan hadisenin şöyle bir çerçevede cereyan ettiğini ifade edebiliriz; Halep civarından gelip Afrin'in güney uçlarına, oradan da şehre girmeye çalışan bir grubun, 20-30 veya 40-50 araçlık bir konvoyun girme teşebbüsü olduğunu gördük. Fakat bu topçu atışlarımızla hemen püskürtüldü. Bu milis güçler Halep'e doğru tekrar çekildiler. Dolayısıyla burada iddia edildiği gibi bir anlaşma söz konusu değil. Böyle bir anlaşma ya da başka arayışlar olsa bile, sahada bir takım kirli, karanlık pazarlıklar olsa bile, Türkiye Cumhuriyeti olarak biz, Zeytin Dalı Harekatı'yla ilgili planlarımızı aynı kararlılıkla uygulamaya devam edeceğiz."
Kalın, rejim veya başka bir unsurun bu yönde atacağı adımların ciddi sonuçları olacağını, bu harekatın uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru müdafaa hakkı çerçevesinde gerçekleştirildiğini söyledi.
"PYD/YPG ve iltisaklı gruplara yönelik herhangi bir himaye hareketi, o aktörleri doğrudan bu terör örgütüyle aynı safa yerleştirir." diyen Kalın, Afrin harekatının meşruiyeti ve haklılığı konusunda her gün ortaya çıkan yeni verilerin, kararlarının doğruluğunu teyit ettiğine dikkati çekti.
Özellikle harekat öncesinde gelen istihbarat çerçevesinde ve ele geçirilen bilgilerde bölgenin yeni bir Kandil yapılmak istendiğinin açıkça ortaya koyulduğunu vurgulayan Kalın, ele geçirilen tüneller, mevziler, yığınaklar, karargahların bu çabayı açık bir şekilde gözler önüne serdiğine işaret etti.
"Altıncı askeri gözlem bölgesi çalışmaları tamamlandı"
Zeytin Dalı Harekatı'nın meşruiyeti açısından yeni verilerin ellerine geçtiğini bildiren Kalın, "Türkiye'nin Afrin'deki operasyonu sahada nihai olarak görüşülecek siyasi geçiş sürecini ve Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunması hedefini de destekler mahiyettedir. Dolayısıyla zaman zaman bazı batılı müttefiklerimizden gelen 'Bu bir dikkat sapmasıdır, DEAŞ ile mücadeleden başka bir alana kaymadır.' şeklindeki iddiaları kabul etmiyoruz. Tam tersine bu Suriye topraklarının tüm terör unsurlarından temizlenmesiyle ilgili sürecin en önemli unsurlarından bir tanesini oluşturmaktadır." dedi.
Kalın, İdlib bölgesinde askeri gözlem noktalarının tesis edilmesi sürecinin devam ettiğini, altıncı gözlem bölgesiyle ilgili çalışmaların tamamlandığını açıkladı.
Sahadaki gelişmeler çerçevesinde gözlem noktalarını 12'ye çıkaracaklarını anlatan Kalın, bu konuda bir takım zorluklarla karşılaşıldığını söyledi.
Kalın, Türk Silahlı Kuvvetlerinin, Astana'da alınan karar çerçevesinde bu süreci hayata geçirdiğini anımsattı.
" Doğu Guta'daki masum sivillerin öldürülmesi kabul edilemez"
Doğu Guta'da son iki günde 160'tan fazla sivilin öldüğü saldırılara işaret eden Kalın, "Bu saldırıları en şiddetli şekilde kınıyoruz. Suriye rejimine de bu saldırıları derhal durdurması çağrısında bulunuyoruz. Bu bir insanlık suçudur. Şu, bu gerekçeyle Doğu Guta'daki masum sivillerin öldürülmesi hiçbir şekilde kabul edilemez." ifadelerini kullandı.
Kalın, bu yönde diplomatik girişimlerinin yoğun bir şekilde devam ettiğini belirterek, "Astana Süreci'nin garantör ülkeleri olarak, Rusya ve İran ile en başta Sayın Cumhurbaşkanımızın telefon trafiği, ayrıca Dışişleri Bakanımızın, bizlerin, istihbarat birimlerimizin yoğun görüşmeleri devam ediyor. Özellikle Doğu Guta'daki insani dramın artık sona erdirilmesi ve çatışmasızlık ilkeleri çerçevesinde buraya yeni saldırıların yapılmaması yönündeki gayretlerimiz de önümümüzdeki günlerde devam edecek." bilgilerini paylaştı.
(Sürecek)
Son Dakika › Politika › Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: (2) - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?