Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, "HDP oluşturduğu havayı heba etti. Niye, çünkü örgüte karşı bir tavır alamadı, mesafe koyamadı. Demek ki bu baştan beri bir kurmacaydı. Vatandaşın karşısına 'Biz sizin meşru temsilciniz olarak geliyoruz' diye gelenlerin iki adım sonra ya da seçildikten sonra talimatları Kandil'den, örgütten aldıklarını açıkça herkes gördü." dedi.
Kalın, CNN Türk canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.
"YPG/PYD'ye verilen destek kesilse, bitse yapılan operasyonlarla örgüt yok olsa ya da bu yapı yok olsa, parti yok olsa ama yine de farklı Kürt gruplardan oluşan bir yönetimin altında Suriye'nin içinde bir Kürt özerk bölgesi oluşsa buna Türkiye 'evet' mi der 'hayır' mı der?" sorusu üzerine Kalın, şunları kaydetti:
"Buna nihai olarak karar verecek olan Suriye halkıdır. Şu anda olan, oldu bittiyle, baskıyla, zorla fiili bir durum yaratılmaktadır. Biz buna şiddetle karşıyız. Dediğim gibi bu Suriye halkı için de böyledir, bizim için de onların güvenliği için de bizim güvenliğimiz için de. Dediğiniz türde ideal bir tablodan bahsetmiyoruz. Şu anda fiili bir durum yaratılıyor. Yani şimdi rakamlara girecek olursak, yani Suriye Kürtlerinin nüfusu ne kadar? O 'özerk bölge' dediğiniz şey neye göre oluşur vesaire bunlar çok farklı unsurlar, dikkate alınarak konuşulabilecek meseleler ama şu anda yapılan fiili bir durum yaratmak suretiyle YPG'ye, PYD'ye alan açmak. Bizim bunu elbette ki kabul etmemiz mümkün değil.
Tekrar şunu da söyleyim yani bunu işte 'Türkiye Kürtlere karşı, Kürtlerin kazanımlarından rahatsız' vesaire gibi PKK propagandası haline gelmiş klişe cümleler duyduğumuz zaman da buna hiç itibar etmediğimizi bilmenizi isterim. Bakın, Irak'tan, Suriye'den Türkiye'ye göçmen hareketleri olduğu zaman biz hiç kimseye kapıda 'Sen Kürt müsün, Arap mısın, Türkmen misin?' diye sormadık. Saddam Hüseyin, Kürtleri bombaladığında, gaz bombalarıyla Halepçe'de, daha sonra Birinci Körfez Savaşı'nda vesairede katlettiğinde hunharca, biz hiçbir Iraklı Kürt'e, 'Sen niye geliyorsun, şu bu' demedik. Bu insanlar geldiler, 500 binden fazla Irak Kürt'ü o zaman hatırlayın Türkiye'ye geldi. Bir kısmı döndü, bir kısmı hala bu ülkede yaşıyor. Biz hiçbir zaman bunu bir sorun olarak görmedik. Suriye'den gelen Kürtlere de 'Sen Kürt müsün, niye geliyorsun?' falan filan diye asla demedik, demeyiz de."
"HDP eline geçen altın fırsatları heba etti"
"HDP ile de görüşülemez miydi, görüşülmeli miydi? HDP'nin içinden bu harekata kesinlikle muhalefet eden sesler çıktı ama sonuçta Türkiye'de yaşayan Kürt vatandaşları HDP temsil ediyor yani oylarıyla legal seçilmiş bir parti olarak." sorusu üzerine Kalın, "Buna itiraz ederim. Bakın, başta konuştuğumuz şey. 'Kürtleri HDP temsil eder' dediğinizde bu büyük bir hata olur." açıklamasında bulundu.
İbrahim Kalın, "Türkiye'deki Kürt vatandaşlara ne söylemek isterdiniz?" denilmesi üzerine, HDP'nin siyaseten elindeki birçok fırsatı heba ettiğini, bunu Kürt vatandaşlara mal etmenin doğru olmadığını, "HDP, Kürtleri temsil ediyor." tanımını kabul etmediğini, Kürt vatandaşlar arasında HDP'ye de AK Parti'ye de CHP'ye de oy verenlerin olabileceğini dile getirdi.
Kürt vatandaşların çoğunluğunun halen AK Parti'ye oy verdiğini belirten Kalın, "Maalesef kötü bir algı var yani 'Bir Kürt, PKK'lı değilse Kürt değildir.' Batıdaki, Avrupa'daki belli örgüt çevreleri bunu belli Avrupalılara da kabul ettirmek suretiyle zaman zaman işte parlamentolarından şuradan buradan, bu tür söylemlerin geldiğini görüyoruz. Bir kere bizim bunu reddetmemiz lazım, böyle bir şey söz konusu değil." değerlendirmesini yaptı.
HDP'nin siyaset bakımından son 2-3 yılda karşısına altın fırsatlar çıktığını ve bunların heba olduğunu ifade eden Kalın, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Selahattin Demirtaş aday oldu. Yüzde 10 civarında oy aldı, ne denildi orada? İşte, 'Türkiye partisi olacağız, büyük insanlık ideali' gibi sloganlarla çıktılar, 'Herkesi kucaklayacağız' vesaire. Ne oldu sonra? 'PKK ağırlığını koydu, sen aktör filan değilsin' dedi. 'Bir şey söyleyeceksen benden talimat alacaksın' dedi. Ne oldu? HDP oluşturduğu havayı heba etti. Niye, çünkü örgüte karşı bir tavır alamadı, mesafe koyamadı. Demek ki bu baştan beri bir kurmacaydı. Vatandaşın karşısına 'Biz sizin meşru temsilciniz olarak geliyoruz' diye gelenlerin, iki adım sonra ya da seçildikten sonra talimatları Kandil'den, örgütten aldıklarını açıkça herkes gördü. En büyük kaybı buradadır."
Çözüm Süreci
Bölgeye yönelik, "Gönül köprülerini tekrardan kurmak, böyle bir stratejiniz olacak mı yeni dönemde? Bunlar Külliye'nin gündemi, Cumhurbaşkanı'nın gündeminde midir?" sorusu üzerine Kalın, terör örgütü PKK ile Kürtlerin net bir şekilde birbirinden ayrıştırılması gerektiğini söyledi.
PKK ile mücadelenin yönteminin belli olduğunu ve bugüne kadar farklı yöntemlerin de denendiğini vurgulayan Kalın, "Ne oldu? Neticede Çözüm Sürecini kim sabote etti? Herhalde durup dururken, bu süreci başlatan aktörler bundan vazgeçmediler değil mi? 2014, 2015 ve 2016 nevruz, Diyarbakır, hatırlayın yani ne adımlar atıldı, tarihi adımlar atıldı. Bir tarihi fırsatı onlar heba ettiler." ifadelerini kullandı.
Gönül köprülerinin çok güçlü bir şekilde kurulduğunu anlatan Kalın, şu değerlendirmelerde bulundu:
"O köprüler durmasaydı, bugün Türkiye çok daha farklı bir noktada olurdu. O köprüler sapasağlam orada duruyor. Birileri köprünün başına gelip haydutluk yapmaya çalışıyor, benimle Kürt'ün arasına girmeye çalışıyor. Ne yapıyor PKK, ısrarla kendi örgüt gündemini, Kürtlerin gündemi diye bana dayatmaya çalışıyor. Ben de buna itiraz ediyorum. Hayır diyorum, bu Kürtlerin gündemi değil. Bu senin örgütünün gündemi, bu terörün gündemi. Bana terör örgütünün gündemini, Kürtlerin gündemi diye getirme. Kürtlerin meselelerini, ben otururum Kürtlerle konuşurum.
Bunu da en iyi yapabilen siyasi lider, Cumhurbaşkanımız Erdoğan'dır. Bakın, Türk siyasi tarihinde bunu en iyi yapabilen ve hala yapan siyasi lider Recep Tayyip Erdoğan'dır. Aksini iddia edebilir misiniz bilmiyorum. Onlarla o dili konuşan, aynı sofraya oturan, yeri geldiğinde ihtilaf eden görüşlerini açıkça söyleyen, yeri geldiğinde kucaklayan, beraber ağlayan, aynı ekmeği paylaşan ve hizmet götürdüğü zaman 'benim vatandaşım' dediği zaman Kürt'müş, Türk'müş, Diyarbakırlıymış, Muşluymuş, Hakkariliymiş diye ayrım yapmayan bir liderden bahsediyoruz."
Kalın, bunları Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı övmek için söylemediğini, yapılanları daha iyi görmek bakımından hatırlamakta fayda bulunduğunu belirtti.
Terör örgütünün bunlar karşısındaki tutumuna değinen Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, "Örgüt ne yapıyor? Israrla, tutar tarafı olmayan, bu kardeşlik ortamını, bu köprüleri dinamitlemeyi hedefleyen gündemlerle gelip, sadece gündemle de değil, terör eylemleriyle karşımıza çıkıp, arkasına da kendince birtakım uluslararası güçleri alıp Türkiye'ye bir şeyler dayatmaya çalışıyor. O yüzden diyorum, örgütü net bir şekilde bir kenara koyup anladığı dilden mücadele devam edecek." diye konuştu.
(Sürecek)
Son Dakika › Politika › Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: (5) - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?