Erdoğan: Adana Mutabakatı Üzerinde Durmamız Gerekliliğini Anlıyoruz (2)

MALTA CUMHURBAŞKANI İLE ORTAK BASIN TOPLANTISI DÜZENLEDİ

Malta Cumhurbaşkanı Marie-Louise Coleiro Preca, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın daveti üzerine  çeşitli temaslarda bulunmak üzere Türkiye'ye geldi. Atlı karşılama birliği eşliğinde Beştepe'ye gelen Preca, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin kapısında karşılandı. Karşılamanın ardından iki ülkenin milli marşları çalındı. Malta Cumhurbaşkanı Preca'nın tören kıtasını selamlamasının ardından iki lider karşılıklı kabine üyeleriyle tokalaştı. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin kapısında poz veren Erdoğan-Preca ikilisi baş başa ve heyetler arası görüşmeler gerçekleştirmek üzere külliyeye geçti.

Törende tarihteki 16 Türk devletini temsilen tarihi kıyafet giymiş askerler hazır bulunurken, 21 pare top atışı yapıldı. Karşılama töreninde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan, Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı Metin Kıratlı, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ve diğer yetkililer hazır bulundu. Cumhurbaşkanı Preca'nın ziyareti, Malta'dan Türkiye'ye Cumhurbaşkanlığı düzeyinde yapılan ilk ziyaret olması özelliğini taşıyor.

'MALTA TÜRKİYE'NİN AB ÜYELİĞİNİN GÜÇLÜ SAVUNUCULARINDAN'

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Preca, gerçekleştirdikleri baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Malta ile Türkiye arasında ticaret hacmini 2 milyar dolara çıkarma iradesinin mevcut olduğunu belirten Erdoğan, "Heyetler arası ve ikili görüşmede de bunu aramızda konuştuk ve bu mutabakatımız aramızda var bunu 1 milyar dolara ilk etapta çıkarmanın kararlılığı içerisindeyiz. Malta Türkiye'nin AB üyeliğinin güçlü savunucularından biridir. Bundan dolayı teşekkürlerimi ifade etmek isterim. Bu vesileyle bundan sonraki süreçte de AB ile ilişkilerimizde bu desteklerinin devam edeceğine inanıyorum. AB ile vize serbestisi ve gümrük birliği güncellenmesi ilişkilerimize yatırım, hizmet, turizm olarak yansıyacaktır. Bu süreçte Malta'nın desteğini rica ediyorum" diye konuştu.

'BİZİM HARCAMAMIZ 35 MİLYAR DOLARA GELMİŞ DURUMDA'

AB'nin göç konusunda Türkiye'ye verdiği sözleri yerine getirmediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Daha önce 3+3 6 milyar avro olarak verilmiş olan sözün, ne yazık ki adeta bir çeyreği verilmiş durumda. O da 1 milyar 750 milyon avro. Bu bizim bütçemize gelmiyor, bu uluslararası kuruluşlar vasıtasıyla gelen destektir. Bizim harcamamız 35 milyar dolara gelmiş durumda. Bu konuda AB'de bunun gündeme getirilmesi ve bu desteğin verilmesi suretiyle, bizim gerek Suriye'den, gerek Irak'tan ülkemize göç edenler konusunda, bizler onların daha insani şartlarda yaşaması konusunda çabalarımızı artıralım istiyoruz. Bu konudaki hassasiyetimiz şu anda mevcut bütçemizde devam ediyor. Gelse de gelmese de bunu devam ettireceğiz. Bunu kesemeyiz, çünkü o insanların yaşam koşullarını eğitimden, sağlığa insanların daha ideal şartlarda yaşaması için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Onları kendi haline terk etmek bizim haddimize değil" dedi.

'AB'NİN GENİŞLEMESİ GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ'

Preca, Kerç boğazındaki gemi kazasında hayatını kaybeden Türkiyeli denizciler için başsağlığı dileklerini ileterek, "Malta olarak Türkiye'nin AB'ye katılımını desteklemeye devam edeceğiz. Malta'nın misyonu ve vizyonu gereğince AB'nin genişlemesi gerektiğini düşünüyoruz. Kapsayıcı bir AB herkes için gerekli" diye konuştu.

'BU YIL TURİST SAYISI 40 MİLYONU YAKALADI'

Malta ile Türkiye arasındaki ticari ilişkilere değinen ve iki ülkenin ticari potansiyelini ele alan Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları kaydetti:

"Bazı sektörler var ki bunlar ortak alanlar ki bunlardan biri altyapı-üstyapı alanındaki yatırımlardır. Türkiye'nin müteahhitlik sektörü çok çok güçlü, dünyada ikinci sırada yer almaktadır. Bu alanda her türlü adımı atabilecek güce ve kabiliyete sahibiz. Bir diğer önemli adım, turizm hususudur. Bu alanda Türkiye'nin ispat edilmiş başarısı var. Malta da turizme çok açık bir ülke olması hasebiyle Türkiye ile Malta arasında paket turizmin yapılması mümkündür buna belki üçüncü ülke de dahil edilmek suretiyle bu tür adımlar atılabilir. Bu konuda ilgili Bakan arkadaşlarımızın müşterek çalışmalarını çok önemsiyorum. Bu yıl bildiğiniz gibi bizim turist sayısı 40 milyonu yakaladı. Sektör olarak da altyapısıyla turizmde çok çok iyi bir konumdayız. Bir diğer konu özellikle dil eğitiminde Malta'nın başarısı önemli. Biz gençlerimizi Malta'ya gönderiyoruz. Bu konuda iş birliğinde olmamızda fayda görüyorum."

'SAĞLIK TURİZMİNDE GÜÇLÜ BİR TÜRKİYE İNŞA EDİYORUZ'

Savunma sanayii alanında Türkiye'nin kendisi ispat ettiğini vurgulayan Erdoğan, "Savunma sanayiine yönelik iş birliğine gidebiliriz. Bu konuda çok şeyleri ispatlayan bir Türkiye var. İlaç sektöründe yine Malta'yla işbirliğine girmemizi çok anlamlı buluyorum. Jenerik, lisans bu konularda atabileceğimiz adımlar var. Bizim fiziki altyapımız, sağlık sektöründe çok çok iyi. Bu fiziki yapımızı daha da güçlendiriyoruz. Şehir hastaneleri zincirimiz var ki bu dünyada örnek bir yapılanma olarak gelişiyor. Sağlık turizminde güçlü bir Türkiye inşa ediyoruz. Özellikle enerji noktasında Türkiye Malta arasında iş birliğini, yenilenebilir enerji başta olmak üzere yapabiliriz. Bunu ikili olarak görüştük. Bu rüzgar, güneş enerjisinde olabilir. Bütün bunlarda altyapısı olan ülke konumundayız. Bizler bu dayanışmaya her zaman hazırız. Bu dayanışmayı ilk Malta ziyaretinde kayıt altına alacağız" dedi.

'SANDIKTAN ÇIKANA SAYGI DUYACAKSINIZ'

Venezuela'da yaşanan darbe girişimine ilişkin düşünceleri sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle konuştu:

"Tabii bizim malum 15 Temmuz Darbe Girişimi bize yapılmıştı. Bu darbe girişiminde Sayın Maduro bizi gecikmeden hem aramış ve ardından da çıkıp gelmişti. Biz o ana kadar da Maduro'yla tanışmıyorduk. O darbe girişimiyle biz tanışmış olduk. O güzel de bir başlangıç oldu, zira bazı sektörlere müşterek adımlar atma yoluna gittik. Ben demokrasiyi bugüne kadar şöyle tanıdım; 40 yıllık bir siyasi geçmişim var. Siyasi geçmişimde, 'Sandıktan çıkana saygı duyacaksınız' eğer saygı duymuyorsanız bunun adı demokrasi değildir. Bu totaliter bir zihniyet, yapı, anlayıştır. Dolayısıyla Maduro sandıktan çıkmıştır ama onu hazmedemeyen başta tabii LİMA ülkeleri olmak üzere. Son anda tabii doğrusu Sayın Trump'ın bu tür bir açıklaması, demokrasiye inanmış bir insan açısından beni de şok etmiştir. Ben de doğrusu Rusya'dan dönerken Maduro'yu aradım ve kendisine bu noktada çok açık net, demokrasi noktasında, 'Antidemokratik girişimlere asla prim verme, dik dur" dedim.

'15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİ YAPILDIĞI ZAMAN AB BİZİ ARAMADI'

Kendine demokrat diyenlerin, demokratların yanında yer alması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

"Bu konuda çekinmeye de gerek yok. Demokrasinin mücadelesi verenler, dünyada demokrasi mücadelesi verenlerin ve sandıkta çıkanların yanında yer alması gerekir diye düşünüyorum. Milli iradeye aykırı yollarla bazı yöntemlerin denenmesini doğru bulmuyorum. Şu anda yapılan da budur. Bunu doğru bulmamız mümkün değil. Ben Maduro'nun kendisine inananlarla beraber bu yolda yürürken bu sıkıntılı anı da aşacağına inanıyorum. Şunu da çok açık net burada söylemem lazım. Bize 15 Temmuz Darbe Girişimi yapıldığı zaman, AB bizi aramadı. Müzakere masasında olan Türkiye'yi AB aramamıştır. Aradan günler, haftalar geçmiştir, sadece İngiltere bizi aradı. Bunun dışında arayan olmadı. Bunu da biz biliyoruz bunlar da bizim kayıtlara giriyor. Kim demokrat kim değil bunları biliyoruz. Bir siyasetçi olarak bunları kayıtlarımıza gireceğiz. Fakat Maduro inandığı yolda dik durup devam ederse, ben Venezuela halkının desteklediği ve sandıktan çıkardığı liderinin arkasında duracağına inanıyorum."