AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Ey benim CHP'ye gönül veren kardeşlerim. Bu adamın, bu yalancının peşinden daha ne kadar gideceksiniz? Bunun iftiradan başka hiçbir şeyi yok. Yalandan başka hiçbir şeyi yok. Takiyeden başka hiçbir şeyi yok. Şu anda o da 'Gülen kasetçilik'le beraber çalışıyor. Dedim zaten; Pensilvanya üretsin sen de İstanbul Tahtakale'de kasetçilik yap" dedi.
Erdoğan, partisinin Samsun Cumhuriyet Meydanı'ndaki mitinginde, siyasetin ahlakla yapılacağını söyledi.
Siyasetin ilkelerle, hedeflerle, plan ve projeyle yapılacağını vurgulayan Başbakan Erdoğan, "Siyaset kasetle yapılmaz. Siyaset, montajla yapılmaz, iftira ile yalanla, çamurla yapılmaz" diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendisine "İsviçre bankalarında 13 hesabı" olduğu yönünde iftira attığını belirten Erdoğan, alandakilerin Kılıçdaroğlu aleyhinde sloganlar atması üzerine, "De derseniz deyin, o rahmet yağıyor zanneder, böyle birisi" ifadesini kullandı.
Erdoğan, "Ey Kılıçdaroğlu, dürüstsen, samimiysen, karakter itibarıyla sağlamsan o 13 tane hesabın nerede olduğunu çıkar. Hukukta bir kaide var, müddei iddiasını ispatla mükelleftir. Nerede bu, çıkar. Ortaya koy, gerekirse beraber gidelim. Bu kadar açık söylüyorum, o parayı alalım, 'Züğürt Kemal'sin ya paranın tamamını da sana vereyim" değerlendirmesinde bulundu.
Siirt'ten bu yana söylediğini ancak hala cevap alamadığını bildiren Erdoğan, "Ey benim CHP'ye gönül veren kardeşlerim. Bu adamın, bu yalancının peşinden daha ne kadar gideceksiniz? Bunun iftiradan başka hiçbir şeyi yok. Yalandan başka hiçbir şeyi yok. Takiyeden başka hiçbir şeyi yok. Şu anda o da 'Gülen kasetçilik'le beraber çalışıyor. Dedim zaten; Pensilvanya üretsin sen de İstanbul Tahtakale'de kasetçilik yap. İstanbul Tahtakale bu işin yeridir. Aynı zamanda Unkapanı'nda da bunu yapabilirsin. Orada da bir yer bulmanda fayda var" dedi.
-"Cemaat değildir, örgüttür örgüt"-
Siyasetin çetelere sırt dayayarak yapılamayacağını dile getiren Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Siyaset, Kılıçdaroğlu gibi Esed'e, sırtını terör örgütlerine, çetelere dayayarak yapılmaz. Siyaset milletle yapılır, millet için yapılır. Sırtını millete dayayarak yapılır. İşte bu CHP, bu MHP, bu BDP temiz siyaset yapmak yerine, ahlaklı siyaset yapmak yerine sırtlarını maalesef Pensilvanya'ya dayanıp oradan aldıkları kırıntılarla, siyaset yapmaya çalışıyorlar. Pensilvanya'da her türlü ahlaksızlık var. Bu Pensilvanya bir cemaat değildir, örgüttür örgüt. Öyle yaptıkları işler var ki bunlar aynen bir terör örgütünün karakterini yansıtıyor. Dedim ya 'bunların inine gireceğiz.' Şu seçimden sonra çok daha farklı adımlar atacağız. Niye? Biz bu devleti, bu vatanı sokakta bulmadık, gereğini yapacağız. Milletimizin bize talimatı neyse onu yapacağız. Türkiye'nin bunlar için bir anlamı yok. Devletin, milletin, milli güvenliğin bir önemi yok. 'Ben kazanayım da Türkiye'ye ne olursa olsun' diye düşünüyorlar. Maşası oldukları, uluslararası odakların kazanabilmesi için kendi ülkelerine çok ağır şekilde ihanet ediyorlar. Türkiye'yi ateşin içine atmaya çalışırken, burada kaos oluşturmaya, maalesef CHP'yi, MHP'ye, BDP'yi de arkasına vagon olarak sürüklüyorlar. İşte bu ahlaksız siyasete, 'dur' demeye var mısınız? Var mısınız? Bu ahlaksız siyasete geçit vermeyelim. Kasetlerle montajlarla, iftirayla yapılan siyasete siz inanıyorum ki 30 Mart'ta son vereceksiniz."
-"CHP demek, darbelere destek olmak demek, zulüm demektir"
"Şunu unutmayın, CHP demek, darbelere destek olmak demek, zulüm demektir" diyen Erdoğan, "Baskı, yasak demektir. CHP demek milletin değerlerini kutsallarını çiğnemek demektir" ifadesini kullandı.
Erdoğan, şöyle konuştu:
"Ezanı aslından uzaklaştırmak isteyen bu CHP değil miydi? Ezanımızı Türkçe okutan bu CHP değil miydi? Onu aslına döndüren Menderes'i idam eden bunlar değil miydi? Camileri ahıra, depoya, müzeye çeviren bu CHP değil miydi? Bunu annelerimiz, dedelerimiz çok iyi bilirler. Bunlar Kur'an öğrenilmesini, öğretilmesini yasaklayanlar, benim babacığım, maalesef bundan dolayı kaçtı, kaçtı. Oğlum derdi 'biz kümeslere saklanırdık, biz Kur'anımızı gelir evimizin en ucra köşelerine saklardık. Çünkü bunlar Kur'anı toplatıyorlardı, yakıyorlardı.' Kim? CHP. On yıllar boyunca, başörtüsüyle uğraşan, başörtülü kızlarımıza zulmeden bunlar değil miydi? Alimlere zulmeden, idam eden, sürgünlerde, zindanlarda çürüten CHP değil miydi? Bu Pensilvanya'da ki zat çıkmış, buradaki şimdi elemanlarını kapı kapı dolaşıp CHP'ye oy istetiyor. Yazıklar olsun sana. Sen bu CHP'ye nasıl oy istetirsin ya. Gazeteleriyle televizyonlarıyla sabah akşam CHP'nin, MHP'nin, BDP'nin propagandasını yapıyorlar. Size bizim verdiğimiz emeğe de yazıklar olsun. Ama artık Müslüman bir sokulduğu delikten bir daha sokulmaz, geçti o iş. Bunların dershanelerinde okuyan yavrularınız varsa, alın. Artık Milli Eğitim Bakanlığı olarak hafta sonlarında ücretsiz takviye kurslarını biz vereceğiz. Okullarında okuyan çocuklarınız varsa alın. Devletin okulları bize yeter. Zaten 2015'in 1 Eylül'üne kadar, ondan sonra artık bu iş bitiyor. "
-"Edebim buna müsaade etmez"-
"Evlerden, yurtlardan onlar gibi düşünmeyen yavrularımızı atıyorlar" diyen Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
"Geceleri beddua seansları yapıyorlar, Başbakan'a beddua ediyorlar. Geçenlerde Pensilvanya'daki zat bana 'uzun' lakabını takmış ya. Ey hoca diye geçinen zat. Allah'ın yarattığı bir insana orta boyluymuş, uzun boyluymuş, kısa boyluymuş diye bir tefriki yapmanın bizim inançlarımızda yeri bellidir. Sen nasıl hocasın? Söyleyeceğim daha ileri şeyler var da benim edebim buna müsaade etmez. Ne diyor, 'bu uzun bize çok hainlik etti.' Naptık? 17 tane üniversite açmana müsade ettiğimiz için mi hainlik ettik. Bu kadar milli emlakın arazilerini size tahsis ettiğimiz için mi hainlik ettik? Bu kadar okullar açtınız, size araziler tahsis ettiğimiz için mi hainlik ettik? Dünyanın değişik yerlerindeki okullarınıza, oralara seyahat ettiğimizde devlet başkanlarına oraların hükümet başkanlarına sizi refere ettiğimiz için mi hainlik ettik, eline diline dursun be, nasıl bunları söylersin. İyi niyetimizin kurbanı olduk. Diyorum ki 30 Mart sadece CHP'ye, sadece MHP'ye, sadece BDP'ye, sadece Pensilvanya'ya ders verme günü değil. Aynı zamanda Türkiye'de, AK Parti iktidarının, millet nezdindeki iktidarını teyit etme, güçlü kılma günüdür."
Seçimlere beş gün kaldığını anımsatan Başbakan Erdoğan, "Onların ablaları varmış, bizim ablalarımız burada 5 gün kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Bildiklerimizi bilmeyenlere anlatacağız. Onların abileri varmış. Bizim abilerimiz de burada. Kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Bak durmak yok. Çok çalışacağız, sandıkları sahip çıkacağız, namusumuz gibi asla gevşek tutma, rehavete kapılma yok. Sağlam duracağız, dik duracağız ve Allah'ın izniyle pazar akşamı, Samsun'dan tüm ilçeleriyle başka bir müjde alacağız" dedi.
Son Dakika › Politika › Erdoğan: ''Sen nasıl hocasın?'' - - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?