"maalesef HENDEK KAZAN TERÖRİSTLERİ ARKADAŞI OLARAK GÖREN ANA MUHALEFETİMİZ VAR"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bölücü terör örgütünün tümüyle etkisiz hale getirilmesi sadece güvenlik açısından değil, siyasi ve sosyal değişimin sağlıklı yürümesi bakımından da şarttır. Siyasi partilerimizin önemli bir bölümü, bu konuda iyi bir imtihan vermiyor. Sadece cumhurbaşkanına, başbakan pozisyon almak adına terör örgütü ile aynı safta buluşmak adına terör örgütü ile aynı safta buluşmakta sakınca görmeyen bir siyasete anlayışı ile karşı karşıyayız. Maalesef hendek kazan teröristleri arkadaşı olarak gören, terör örgütünün eylemlerine billboard ilanları ile destek veren bir ana muhalefetimiz var. Terörün, terör örgütünün ya yanında olursunuz ya da karşısında bu işin ortası asal olamaz. Ana muhalefet partisine oy veren yüzde 25'in bu partinin terör örgütü ile aynı çizgiye gelmesinden rahatsız olduğundan ben eminim" diye konuştu.
"BU KARDA KIŞTA O İNSANLARIN EVİNİ BARKINI TERK EDEREK BAŞKA İLLERE VEYA AKRABALARINA GİTMESİ ZULÜM DEĞİL Mİ?"
Erdoğan, "Bu karda kışta o insanların evini barkını terk ederek başka illere veya akrabalarına gitmesi zulüm değil mi? Bu zulmü yapan bu bölücü terör örgütü ve onun temsilcisi konumunda olan siyasiler bunun hesabını ne bu dünyada ne de ebedi alemde veremezler, veremeyecekler. Bu oyun bin yıllık hesaplaşmanın yeni bir tezahüründen başka bir şey değildir" ifadelerini kullandı.
"HER PARTİ, SİYASETÇİ KENDİ VARLIK AMACINI İNKAR ETMİŞ, TAŞIDIĞI SIFATA İHANETE ETMİŞ OLUR"
Erdoğan, "Demokrasi ile terörün yan yana olamayacağını kabul eden her siyasetçi, her parti Türkiye cumhuriyeti devletinin terör örgütlerine karşı verdiği mücadeleyi kayıtsız şartsız desteklemek durumundadır bu şekilde davranmayan her parti, siyasetçi kendi varlık amacını inkar etmiş, taşıdığı sıfata ihanete etmiş olur. Bizim gözümüzde, hendeği kazan ile hendeği savunan, bombayı koyan ile bombayı savunan, silah kabzasını tutan ile silahı savunanın hiçbir farkı yoktur" açıklamasında bulundu.
"BU ÜLKEYE BU MİLLETE HUSUMET BESLEYEN KİM VARSA ONUN ETEĞİNİN ALTINA GİRMENİN ADI SİYASET DEĞİL, İHANETTİR"
Erdoğan, "Türkiyelileşmek iddiasıyla yola çıkıp varlıklarını hendeklere endeksleyenlerin, Kandil'in şamar oğlanına dönenlerin durumunu hep birlikte ibretle takip ediyoruz. Kürt kardeşlerimin adını istismar ederek bu ülkeye ve bu millete husumet besleyen kim varsa onun eteğinin altına girmenin adı siyaset değil, ihanettir. İhanet. En başta Kürt kardeşlerime ihanettir. Kürt kardeşlerim bu milletin ayrılmaz bir parçasıdır. Türkiye'nin tüm kazanımlarına saldırmanın adı 5. kol faaliyetidir" diye konuştu.
GAZİ MAHALLESİ'NDE EĞER BİRİSİ ELİNDE KELEŞLE TABUT TAŞIYORSA BUNUN HESABI BELLİDİR"
Erdoğan, "Gazi Mahallesi'nde eğer birisi elinde keleşle tabut taşıyorsa bunun hesabı bellidir" dedi.
"ARTIK BIÇAK KEMİĞE FAZLASIYLA DAYANDI. ŞU ANDA YARGILANIYORLAR, YARGILANANLARIN SAYISI ARTACAK"
Erdoğan, "Artık Bıçak kemiğe fazlasıyla dayandı. Şu anda yargılanıyorlar, yargılananların sayısı artacak" dedi.
"PRENSİP OLARAK BEN SİYASİ PARTİLERİN KAPATILMASINA KARŞIYIM SİYASETÇİNİN YAPTIĞI SUÇU KENDİSİ ÖDEMELİ"
Erdoğan, "Prensip olarak ben siyasi partilerin kapatılmasına karşıyım. Gereksiz görüyorum. Hiç düşünmeye bile gerek yok. Ancak herhangi bir siyasetçinin yaptığı suçun, hatanın bedelini kurumsal olarak partisi değil, şahıs olarak kendisi ödemelidir. Bu, genel başkan da, milletvekili de, belediye başkanı da, meclis üyesi de olabilir. Kim olursa olsun bunun bedelini ödemelidir. O kadar. Tercihini siyasetin imkanlarından yana değil, terörden, terör örgütünün eylemlerinden yana koyanlar, bunun hesabını hukuk önünde vermelidir. Terör örgütünün diğer mensupları için hukuk neyi emrediyorsa bu kişiler için de aynı yöntemler işletilmelidir" ifadelerini kullandı.
"MİLLETVEKİLİ DOKUNULMAZLIĞI İMTİYAZIN İSTİSMARINA ARTIK PARLAMENTOMUZ İZİN VERMEMELİDİR"
Erdoğan, "Milletvekili dokunulmazlığı terör örgütüne perde olmak için değil, Meclis'te millete daha iyi hizmet vermek için getirilmiş bir imtiyazdır. Bu imtiyazın istismarına artık parlamentomuz izin vermemelidir" dedi.
"TERÖR ÖRGÜTÜ GİBİ HAREKET EDEN MİLLETVEKİLLERİ KONUSUNDA MECLİS'İN YARGININ HAREKETE GEÇMESİ ŞART"
Erdoğan, "Terör örgütü mensubu gibi hareket eden milletvekilleri konusunda Meclis'in ve yargının harekete geçmesi şarttır, diye düşünüyorum. Aynı şekilde milletin kendisine hizmet için emanet ettiği imkanları terör örgütünün emrine sunan belediye başkanları konusunda da meclis üyeleri konusunda da İçişleri Bakanlığı ve yargının harekete geçmesi gerekiyor ve geçtiklerini de biliyorum" dedi.
"ÜNİVERSİTELER KAMU KURUMLARINDA TERÖR ÖRGÜTÜNÜN YANINDA YER ALANLARIN SÜRATLE AYIKLANMASINA İHTİYAÇ VAR"
Erdoğan, "Üniversiteler, Okullar başta olmak üzere kamu kurumları içinde görev yapanlardan, terör örgütünün yanında yer alanların da süratle ayıklanmasına ihtiyaç vardır. Kimse ama kimse bu devletin ekmeğini yiyip de bu devlete kılıç çalamaz" dedi.
"MİLLETİNDE KANAATİNİ ALIP NİHAİ KARARI VEKİLLER VASITASIYLA DEĞİL ASILLAR KARARI İLE VERMEK İNANIYORUM"
Yeni anaya çalışmalarına değinen Erdoğan şu ifadeleri kullandı: "Referansımız mevcut anayasa ise neden yeni anayasa peşinde koşuyoruz? Millet ne diyor? Milletinde kanaatini alıp nihai kararı vekiller vasıtasıyla değil asıllar kararı ile vermek inanıyorum ki bu işin en isabetlisi olacaktır. Önce onun kararını vermek lazım. Alt yapısını oluşturmak lazım.
BAŞKANLIK SİSTEMİ BU ÜLKENİN TARİHİNDE VAR OLAN FİİLİ UYGULAMASI BULUNAN BİR YÖNETİM TARZIDIR
Başkanlık sistemi bu ülkenin tarihinde var olan adı ne olursa olsun fiili uygulaması bulunan bir yönetim tarzıdır.
HİTLER ÖRNEĞİNİ VERMİŞTİM. ŞAHSIMA HÜCÜM ETMEYE BAŞLADILAR
Hitler örneğini vermiştim. Şahsıma hücum etmeye başladılar. Almanya parlamenter sistemle yönetiliyordu ama Hitler gibi bir diktatör ülkenin başına musallat oldu. Başkanlık sistemiyle yönetilen pek çok ülke hem demokrasi bakımından hem kalkınma bakımından, bölgesindeki ülkelerin fersah fersah önüne geçebiliyor. Demek ki burada asıl mesele, ülkenin hedefleriyle yönetim biçimi arasındaki ilişkiyi doğru kurabilmektir. İşte Türkiye'nin de kendi yönetim sistemini kendi ihtiyaçlarına göre belirlemeye ihtiyacı vardır.
'TÜRK BİÇİMİ VEYA TÜRKİYE BİÇİMİ BİR BAŞKANLIK SİSTEMİ' DEDİM, BAŞLADILAR SALDIRMAYA MARKALARINI İSTEMİYORLAR
Ben 'Türk biçimi veya Türkiye biçimi bir Başkanlık sistemi' dedim, başladılar saldırmaya... ya bunlar kendi ülkelerinin markasını da istemiyorlar. Mecbur muyuz illa Amerikan sistemi, Fransız sistemi veya şu sistemi bu sistemi söylemeye... Biz hepsinden alırız. Adeta bir arı gibi ondan da ondan da hepsinden toplarız. Balımızı yapar, milletimize sunarız.
BAŞKANLIK SİSTEMİNİN ALTININ NASIL DOLDURULACAĞINA GEÇMİŞTEKİ TECRÜBELERİMİZLE MİLLETÇE KARAR VERECEĞİZ
Ülkemizdeki parlamenter sisteminin işleyişinden memnun olan var mı? Devamlı darbe üstüne darbe getiriyor. Krizlere çanak tutan mevcut sistemin ülkemin faydasına olmadığına inanıyorum. Başkanlık sisteminin altının nasıl doldurulacağına geçmişteki tecrübelerimize bakarak milletçe hep birlikte karar vereceğiz. Bu sistemle yasama, yürütme, yargı arasındaki sınırların çizilmesi parlamenter sistemdeki pek çok sorunu ortadan kaldıracaktır.
HER KİM Kİ BU GERÇEĞE SIRTINI DÖNMÜŞSE O TARİHİN TOZLU RAFLARINDAKİ YERİNİ ALMIŞTIR
Türkiye'nin değişik alanlarda, adeta sistemini yenileme noktasında bir tazelenmeye, bir yeni başlangıca ihtiyacı var. Bu millet, bu ülke değişime, yeniliğe, daha iyiyi, daha güzeli aramaya hiçbir zaman kapalı olmamıştır. Her kim ki bu gerçeğe sırtını dönmüşse o tarihin tozlu raflarındaki yerini almıştır."
Son Dakika › Politika › Erdoğan: Suudi Arabistan'da Atılan Bir İç Hukuk Meselesidir Bana Göre (2) - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?